10.Bölüm

19 8 0
                                    

"Barlas. Adım Barlas." Sonunda ismini duymuştum evet. Ona komik isimler takmama gerek kalmıyordu artık. Barlas diyecektim.

Odadan çıkıp hızlıca yürüdü ve bir odaya daha girdi.

"Gel."dedi eliyle içeriyi işaret ederek.

"Tamam."dedim içeri girip. O da kapıyı kapatıp içeri girdi. Odada bir masa vardı ama diğer odanın aksine daha küçüktü. Masaya oturduğunda bende oturdum. Ellerini masaya koyup ciddi bir tavıra büründü.

"Bak Jayla."dedi söze başlayarak. Direkt sözünü kestim.

"Jayla değil, Vera. Adım Vera."dedim elimi kaldırıp.

"Hayalet olduğun için ismin değişir... Jayla."dedi üstüne giderek.

"Adım Vera. Hayalet te olsam insan da olsam Vera."dedim bende ona kafa tutarak. Derin bir nefes verdi. Sanki şuan başka şeyler konuşulması gerekirken buna zaman ayırmak istemiyordu.

"Şuan bunun sırası değil Vera!"dedi anı bir çıkışla. Ama dediği şeyle yüzüme bir gülümseme yayıldı. Gözlerini kapattı, sanki sınıyorum adamı. Ne bu tavırlar.

"Tavır falan yok. Seninle birşey konuşmak için buraya geldik ve sen saçma sapan şeylere takılıyorsun. Zamanımız gidiyor, şimdi ben konuşurken sözümü bölme ve dinle sadece."dedi bir tık sesini yükselterek. Biraz daha sesini yükseltirse sözünü de bölerim, üstüne bende bağırırım.

"Belki daha demin orada anlamamışsındır diye açıklıyorum sana. Bundan böyle sadece hayaletlik adı altındaki görevlerinle sorumlusun. İnsanlık görevlerin alındı. Ha bir de dünyada birlikte yaşadığın herkes seni unutacak. Sanki hiç orada olmadın, hiç varolmadın gibi..."dedi uzunca ve sonra durdu. Duyduğum şeylere ne tepki vermem gerektiğini bilmiyordum. Zaten insan değildim, hangi görevi almıştı ki elimden? Hiçbir şey anlamıyordum ayrıca. Hiç varolmamış gibi davranmam niye gerekiyordu ki? Bunun amacı neydi? Ve aklımda kalan bir nokta vardı.

"Şuan tam anlayamadım ama mantıklı düşünmeye çalışıyorum. Bizim hayaletlik adı altındaki görevlerimiz zaten dünya hayatını ilgilendiriyor ve dünyadaki insanlara iyilik yapıyoruz. Onlara görünmeden bunu nasıl yapabiliriz?"dedim.

"Görevin olduğu zaman insanlar seni görecek ama sadece hayatlarından geçip giden biri olarak hafızalara kazınacaksın. Dışarıda bazı insanları birkaç saniye görürsün ve giderler, aynı onun gibi."dediğinde aklıma gelen kişiler sadece ikisi oldu. Annem ve babam. Bana onca yaşattıklarından sonra sadece hayatlarından geçip giden biri olmak... Kaldıracak bir yük müydü?

"Ailem? Ailem de mi hatırlamayacak beni?"dedim ne hissettiğimi bilmeden. Hatırlamasalar ne hissetmeliydim. Bana yanı sıra şiddet uygulayan, umurunda olmadığım bir aile için ne hissetmeliydim ki.

"Evet, onlarda."dedi sadece. Yüzüme bakmıyordu, sanırım ağlamamı bekliyordu yada üzülmemi. Ben ise hiç tepki veremedim ve başka bir konuya geçtim. Ailem, aile değildi ki onlar için üzüleyim.

"Peki, ben bunu istemiyorsam. Yani ben değil illa, orada sana karşı çıkan birileri vardı. Onlar ne olacak?"dedim.

"Onlar, vazgeçecekler itirazlarından. Yada aralarında bazı beyinsizler olacak, onlar da kafa tutacaklar. Ve sonra cezaları işkence odasında acı çekmek olacak. Sonunda da yok olup gidecekler. Kendileri şuan bunu öngöremiyorlar ama sonları bu olacak."dedi ufak bir sırıtışı da katarak. Başımı salladım ve sonra dün olanları sormaya karar verdim.

"Peki, dün olanlar? Kimdi o?"dedim. Biriyle kavgaya girmişti ve kim olduğunu dahi görmemiştim.

"İnsan olmayı bırakmamızın asıl sebebi de bu. Dünya ve hayalet evreni çakışıyor. Ve orada bir kavga çıkınca bu insan olduğumuz zamanı arttırıyor. Sonucunda da hayalet görevleri aksıyor."dedi uzunca açıklama yaparak. Sanırım en çok konuştuğumuz gün bugündü.

"Artık hep burada mı yaşayacağım?"dedim. Korkarak, istemeyerek sormuştum bu soruyu. Bunun cevabı hayatımı baştan aşağı değiştirecek bir cevap olacaktı.

"Evet, hep burada, benimle yaşayacaksın."dedi gözlerime bakıp. Hep burada, onunla mı yaşayacaktım?

"Seninle mi? Aynı evde mi?"dedim gözlerimi büyütüp. Aynı evde mı kalacaktım.

"Evet. Mecburuz çünkü sen çok acemisin şuan. Bu yüzden korunman gerekiyor, ani bir saldırı çıkarsa sıkıntı olabilir."dedi ve kalktı ayağa. Bende onunla kalktım, elini uzattı.

"Bundan böyle takım sayılırız. Hoşgeldin... Jayla."dedi sırıtışla. Bu sırıtış onu fazla yakışıklı gösteriyordu. Uzattığı elini tutmadım ve ellerimi göğsümde birleştirip konuştum.

"Jayla mı? Benim görmediğim bir hayalet mi konuşuyorsun Barlas?"dedim kaşlarımı çatıp.

"İlla ismini mi söyleyeyim istiyorsun, bu mu amacın?"dedi başını biraz öne doğru sallayıp. Bunu yaparken çok komik duruyordu ve ufak bir kahkaha attım. Kaşlarını çattı.

"Evet!"dedim yüksek bir sesle. Derin nefes verdi ve sonunda amacıma ulaştım.

"Tamam Vera. Bana hoşgeldin."dedi tekrar elini uzatıp. Elini tuttuğumda hiç beklemediğim iki şey oldu.

"Hoşbuldum sana."dedim. Başka bir yere geldik, sanırım onun evine. Bunu beklemiyordum ama beni şaşırtmayı hep beceriyordu. Bir diğer değişik şey ise ikimizin kolyesini aynanda parlamasıydı.

Benim yeşil kolyem, onun ise mavi kolyesi parlıyordu. Ben onunkine dalmıştım o da benimkine. Kaşlarını çatmış kolyeme bakarken neden böyle baktığını anlayamamıştım.

"Ne oldu?"dedim kendi kolyeme bakıp. Ellerimizi bu sırada birbirinden ayırmıştık.

"Senin kolyem hep yeşil miydi?"dedi hâlâ kolyeme dalıp durmuşken.

"Evet. Niye ki?"dedim anlamayarak. Birkaç adım üzerime doğru yürüyünce bende geriledim. Ne yapıyordu?

Daha da üzerime yürüyordu ve ben geri gidiyordum. Üstüme yürüyordu ve son anda arkamdaki duvara yapıştım. Tam önümde gözlerimin içine bakıyordu. Şuan bedenlerimiz birbirine çok yakındı, nefeslerimiz birbirine değiyordu. Bir anda elini kaldırdı. Gereksiz yere gözlerimi kapattım, bunun nedenini bilmiyordum. Sonra aniden kolyemi tuttu eliyle. Gözlerimi açtığımda onunkiler kapalıydı. Önümde Durmuş kolyemi tutup gözlerini kapatmıştı. Kaşları gitgide çatılıyordu. Sonra aniden gözlerini açtı. Ve hiç istemediğim o soru geldi. İnsanlardan yıllarca gizlediğim o şeyi tek bir hareketle anlamıştı.

"Sen cani misin?"






















Bu bölüme kadar geldim ve bundan sonrasını artık aktif bir şekilde atacağım. Bölümler hangi arayla gelir bilmiyorum ama yazdıkça atarım diye düşünüyorum.

Bays ~🤍~

|Hayat Üçgeni|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin