9.Bölüm

18 8 0
                                    

Söylediği söze cevap verecekken gözlerim atrafa daldı.

Geniş bir ofis ve bir sürü bilgisayardan başka birşey görmüyordum burada. Bu bilgisayarların olayı neydi?

"Bu bilgisayarların olayı, güzel soru."dedi ve kendisinin burada olduğunu bana hatırlattı sanki. Etrafa öyle dalmıştım ki söylediği şeye cevap vermeyi unutmuştum. Sonra devam etti.
"Hayalet olduğun saniyeden itibaren geçireceğin tüm saniyeler senin bilgisayarında veri olarak korunur. Eğer bir hatan olursa, hayaletliğine son verilir."dedi bir bilgisayarın başına geçip birşeyler kurcalarken.
"Mesela bu görüntüler."dedi ve büyük ekrana bir görüntü yansıttı.

Bu da mı görünüyordu cidden?

Onu beklerken böyle mi duruyordum, rezillik. BÜYÜK REZİLLİK.

Ellimle yüzümü kapatıp onunla göz teması kurmamaya çalışmıştım. Oysaki o sadece görüntü izleyip sırıtıyordu.

Hiçbir şey demeden görüntüyü kapattı ve devam etti.

"Herhangi birşeyi teyit etmek istediğimiz zaman da kullanıyoruz tabii burayı."dedi.

"Ne gibi şeyleri?"dedim kaşlarımı çatarak. Derin bir nefes verdi.

"İçimizde bulunan ve aslında düşman olup ajanlık yapanlar için kullanıyoruz."dedi arkasını dönüp. Bilgisayarda yine birşeyler yapıyordu.

"Aslında burada olmamızın bir sebebi de bu. Sana çok önemli birşey göstereceğim. Daha doğrusu bir düşmanı diyebilirim."dedi. Başka bir bilgisayara geçip işine devam etti. Ben ise ona bakıyordum, ne yapacağını merak ederken.

Parmağıyla bir tuşa basacakken aniden etrafın kararmasıyla şoka uğradım. Bir elektrik kesintisi miydi? Hayalet evreninde mi? Hiç sanmıyorum.

"Vera, gözlerini kapat. Sakın açma!!"diye bana bağırdı mandal diye adlandırdığım o kişi. Korkuyla dediği şeyi yaptım.

Gözlerimi kapattım ve bekledim.

Bu duyduğum sesler vuruş sesi miydi?
Dövüşüyor muydu?
Kiminle?

Yeni bir sesle herşey durmuştu sanki.

Hiç beklemediğim ama çok ta emin olduğum bir sesti.

Biri vurulmuştu.

"Orospu çocuğu!"diye bir ses geldi tam dibimden. Birinin nefesini yüzümde hissediyordum.

"Aç. Gözlerini aç."dedi nefes nefese bir ses. Gözlerimi korkuyla açtığımda gördüğüm ilk şey o'ydu.

Nefes nefese kalmış bedeni, dağılmış saçları, endişeyle dolu gözleri...

"Ne oldu demin?"diyebildim bedeni bu kadar yakınımdayken. O nefes nefese dururken ben nefesimi tutmuştum.

Cevap vermedi öylece durdu. Ve sonra gitti. 

Neden bunu yapıyordu? Aniden neden gidiyordu?

Sorularımı cevapsız, beni yalnız bırakıp.

__________

Saat kavramının birbirinden farklı olması ya çok uyumama yada hiç uyumamama sebep oluyordu. Ve ben bir süredir uyumuyordum. Ne zamandır olduğunu bile bilmiyordum ama çok uykum vardı.

Onunla geçirdiğim yarım saat burada saatlerimi alıyordu. Ama en azından güzel saatlerdi.

Saatin öğlen bir olmasını takmadan uyumaya geçtim. Kafamı koyduğum gibi uyudum. Ve Nasıl bir uykusuzluksa gece 2 civarında kalktım. Normalde akşam 8-9 gibi kalkarım diye düşünüyordum ama çok daha fazla uyumuştum.

|Hayat Üçgeni|Where stories live. Discover now