KİM SUÇLU ?Bölüm 38

85 11 12
                                    

Şüphe insanın içini kemiren habis bir tümör gibiydi. Son zamanlarda şüphe ile ilgili çok durum yaşamıştım. Sevdiklerimin bana olan sevgisinden şüphe ederken duygularımı sorgulamıştım. Beni korumak için canımı yakan babamın beni cezalandırma şekli onun bana güvenmesi ile ilgili şüphe duymamı sağlarken, davranışları beni çok üzmüştü. Hatta babam söz konusu olduğunda beni ikinci plana atan ve acımasızca eleştiren Çınar'ın aşkında da şüphe etmiştim. Şüphe ettiğim onca şey varken hayatımda yine şüphenin güvenilmez kuyusuna düşmüştüm. Tuvalete saklanmış kızların konuşmasını dinlerken Arda'nın uyuşturucu satıcısı olduğundan şüphelenmiştim. 

Arda böyle bir şey yapabilir miydi? Bu kadar kötü olabilir miydi gerçekten? Geçmiş hayatımı düşündüğümde Başak ile yaptığımız onca yaramazlık geldi aklıma... Yeni deneyimler yaşamak için okuldan kaçtığım, sigara içmeyi bile deneyimlediğim o günlerde bile aklı beş karış havada bir çocuk olarak asla kötülükten yana olmamıştım. Tek zararım kendime olmuştu. Başkalarına zarar vermek asla aklımın ucundan dahi geçmemişti. Ama şimdi Arda'nın bile isteye insanları zehirleme ihtimalini düşünmek beni çok sarsmıştı. Bu gerçek olmamalıydı. Belki de ben yanılıyordum. Bu okulda Arda adlı kaç öğrenci vardı kim bilir. Yaşadıklarım yüzünden sağlıksız düşünüyor olabilirdim. Belki de kızların konuşmasını yanlış anlamıştım. Onlar uyuşturucudan değil de başka bir şeyden bahsediyor olamazlar mıydı? 

Canım gerçekten sıkılmıştı. Zaten moralim oldukça bozukken bir de Arda ile ilgili şüpheye düşmek bana hiç yaramamıştı. Tuvaletten çıktığımda neredeyse kendimde değildim. Zihnimde dönen milyonlarca senaryo vardı. Gözlerim neredeyse önümü göremeyecek kadar kör olmuştu. Gözümün önündeki tek senaryo aynı bir film sahnesi gibi geçiyordu gözlerimin önünden. Arda genç kızlara uyuşturucu satıyor. Ve kızlarda bir köşede kendilerini öldürmeye biraz daha yaklaşıyorlar. Sınıfa gitmek için koridorda yürürken, bir yandan savaş halinde olan zihnimin kontrolünden çıkmaya çalışıyordum. Bu kadarı da fazlaydı ama koridorda yürürken artık bu adamla karşılaşmak zorunda mıydım? Tabi ki çarpıştığım kişi Ayaz'dan başkası değildi ve bu adamla karşılaşmalarım ise gerçekten bir ritüel olmuştu. 

"Yavaş olsana be? "diyerek bir anda ani çıkış yaptığımda Ayaz koridorda bir sağa bir sola doğru temkinci bakışlar atarak "Ya sabır." çektikten sonra kolumu tuttu. " Kızım sen iyi misin? Bana çarpan sensin. Hem Kartal abi sana büyüklerine nasıl davranman gerektiğini öğretmedi mi? Benim bildiği Kartal abiden böyle şeyler kaçmaz seni eğitmiş olması lazım ama." dediğinde ona kızdım. "Koskoca ajan olmuşsun ama koridorda yürümeyi öğrenememişsin. Çekil önümde sınıfa gitmem lazım. "

Ayaz fısıldayarak "Megafonda ister misin tüm okul duymadı be kızım." dedi. 

Bir anda ağzımı panikle kapadım. Sonra ağzımı açıp "Özür dilerim ben..." diyerek sustum.

Kolumu bırakmamıştı. Bu kez sesi yumuşamıştı. " Elya sen iyi misin? Bir sorun varsa söyle, yapabileceğim bir şey varsa."

Başımı salladım. Ama yüzümden düşen bin parçaydı ve karşımdaki orta yaşlı kurt bunu kesin anlamış olmalıydı. " Sorun yok, sana çarpınca sinirlendim o kadar. "

Sanırım bana inanmamıştı. "Elya bak ben senin abin sayılırım. Canını sıkan bir şey varsa ya da bir ihtiyacın olursa ben buradayım. "

Daha da sinirlenmiştim. "Karşıma çıkma yeter." diyerek sınıfa doğru yöneldiğimde acaba ona duyduklarımı anlatsa mıydım diye düşünmeden edememiştim. Söylersem de bu kez Arda'yı haksız yere töhmet altında bırakmış olabilirdim. Henüz hiçbir şeyi net bilmiyorken ona bu şekilde çirkin bir yakıştırma yapmak benlik bir davranış değildi.  Derse girdikten sonra doğal davranmaya çalışsam da kendimi derse verememiştim. Hatta sık sık Arda'nın yüzünü incelemiştim ve ondan da ağzımın payını almıştım. Kuşkuyla ara ara yüzüne baktığım için "Yüzümü mü ezberliyorsun kızım dersi dinlesene." diyerek beni azarlamıştı. Onu henüz çok iyi tanımıyordum. Ama yine de onun kendi okul arkadaşlarına böyle bir şey yapacağını düşündükçe ihtimal vermek de istemiyordum. 

İLLÜZYON- Yeni HayatımOnde histórias criam vida. Descubra agora