NORMALLEŞMEK- Bölüm 33

88 16 8
                                    

SELAMLAR ...KEYİFLİ OKUMALAR DİLİYORUM...

Evet yeni bir bölümle ve bu kez hiç gecikmeden geldim. Haydi yorumları alayım bakalım. Sizce Elya'nın hastalığı nüks etmiş olabilir mi?

Veeee Çınar tabi ki , Elya ona neden ulaşamamış olabilir dersiniz. 

Bir de Kartal'ın görüştüğü gizemli adam vardı. Sizce Elya'nın hayatı artık aksiyonsuz bir hal alır mı dersiniz. Yorumlarınızı çok merak ediyorum. Görüşmek üzere...


***



Mutluluğun sırrı; daha çok olanı aramakta değil, daha azın tadını çıkarma kapasitesine ulaşmaktır."

                                                                                                   Confucius (M.Ö 551- 479)

Nihayet o muhteşem gün gelmişti. Bugün okula başlıyorduk. Heyecandan kahvaltımı bile yapamamıştım. Başak ile birlikte yüzümüzde güller açıyordu. Kapıdan çıkmak üzere ayakkabılarımızı giydik. Tavana doğru bakarak " Şükürler olsun Allahım nihayet normal bir hayatım var. " derken bir anda yanımızda beliren abilerimle hayatın gerçekleri  yüzüme bir tokat gibi çarpmıştı. Babam ve annem benim değişen yüz ifademe bakarken Metin amca "Çok erken edilmiş bir duaydı değil mi?"  diyerek benimle dalga geçti. Babama baktım. "Baba bu haksızlık değil mi ama biz yine abimlerle mi gideceğiz. " 

Toprak abim elini omzuma atarak beni kendine çekti. " Seni bir daha yalnız bırakmak mı?Asla." dedi. Yüzüne dik dik baktım. "Çok merak ediyorum biz üniversiteye gidince de okulumuzda öğretmen olmaya kalkacak mısınız? "

Savaş abim hiç düşünmeden "Evet tabi ki" deyiverdi. 

Çok sinirlenmiştim. " Sizin öğretmenlik yapamayacağınız bölümü seçip hayatımı karartasım var. Jinekolog mu olsam? Yoksa Okul öncesi öğretmeni mi? " 

Babam güldü. "Bence zorlama güzelim abilerinin varlığını kabullen ve gününü güzel güzel geçir yavrum. Haydi Elya, haydi Başak iyi dersler kızlar. "diyerek bizi resmen kovdu. Toprak abim kaşları havada "Hiç bana bakma patronu duydun. Düşün önümüze marş marş " dediğinde  sinirle evden çıktım. Başak ise hala dünün etkisindeydi ve keyifsizdi. Yol boyunca Başak ile konuşmadık ve etrafı izledik. Okula vardığımızda abimlerle birlikte önce müdürün odasına giderek onunla tanıştık. Müdür güler yüzlü bir kadındı ve sınıfa kadar bize eşlik etti. Bugünkü ders programında abimlerin bize dersleri olmadığı için inanılmaz mutluydum. En azından ilk günümde özgürce okulumu tanıma fırsatım olacaktı. Sınıfa girdiğimizde henüz dersin hocası da derse girmemişti. Başak ile birlikte durup sıralara doğru bakarken kıvırcık saçlı bir kız yanımıza geldi. Kumral kıvırcık saçlarını tepede dağınık toplamıştı. Yuvarlak çerçeveli gözleri ve gülümseyince küçüklen gözleri ile çok şirindi. Gayet samimi bir şekilde "Hoş geldiniz arkadaşlar. 

Ben "Asya. " dedi ve bizimle arkadaşlarını tanıştırmaya başladı. Herkesle oturduktan sonra Başak en öndeki boş sıraya oturdu. Bana ise bir tek arka sıradaki yer kalmıştı ve orada kapüşonunu kafasına kapatmış yan bir şekilde dönmüştü. Şansıma ilk günde karşıma yayılarak bir bacağını diğerinin üstüne atan itici bir çocuk çıkmıştı. Bir kez daha makus tarihime gönderme yaparak sıraya gittim. Hiçbir şey söylemeden çocuğun tepesinde bekledim. Tepkisiz bir şekilde hiç hareket etmeden aynen oturmaya devam etti. En sonunda dayanamadı. Sıraya kapı çalar gibi vurdum. " Kimse yok mu?"

İLLÜZYON- Yeni HayatımWhere stories live. Discover now