KORKU- Bölüm 6

239 17 18
                                    


Geçen bölümde Kartal ve Egemen'in Elya'nın eğitiminden neden vazgeçtiklerini ve Elya'nın ilk kime abi diyeceğini sormuştuk değil mi? O zaman bu bölüm Elya'nın babası Kartal'dan gelsin. 


Sevginin ölçüsü, ölçüsüz sevgidir. 

                                                                                                               St.Augustine

KARTAL'IN AĞZINDAN 

Karmaşık duygular içindeydim, doğduğu günden beri uzağımda olan minik kızım artık yanımdaydı. Hem kardeşleri hem de ben onun yanımızda yaşayacağı günü yıllardır hayal ediyorduk. Onun kimliğini gizli tutmak için yıllarca verdiğimiz çaba işe yaramamıştı. Egemen'in ona ilik vermesi gerektiğinde aramızdaki bağı gizlemek için çok çaba sarf etmiştim. Aslında başarılı olduğumu da düşünüyordum. Ta ki kızımı kaçırmaya çalıştıkları ana dek içim rahattı.  Tüm önlemleri almama rağmen onun Zeynep'ten olan kızım olduğunu öğrenmişlerdi. Onu kurtarmış olsak da artık hayatını bizden uzakta geçirmesi demek her an tehlikede olması demekti. Çocuklarla birlikte onu yanımıza almaya ve güçlü bir kız olarak yetişmesi için onu eğitmeye karar vermiştik. Elya çok narindi, hem ruhu hem de bedeni zayıftı. Kızımı bırakmış olmam onun şehit bir babanın yokluğu ile baba figürü olmadan büyümesine sebep olmuştu. Elya bu nedenle çok kırılgandı. Üstelik lösemi gibi lanet bir hastalık geçirmişti ve hastalığının yeniden nüksetme ihtimali de vardı. Şaşkınlıkla birlikte duygularımız karmakarışıktı. Aldığımız kararlar doğrultusunda elbirliği ile onu güçlü bir kız çocuğu olarak yetiştirmeye kararlıydık. 

Kaçırıldığında hemen Metin'i çağırmıştım. Metin benim eski dostum dert ortağımdı. Bir şekilde tüm ayarlamaları yapıp onun kızımın bebekliğinden beri sağlık kontrollerini yapmasını sağlamıştım. Aslında branşı onkoloji olan arkadaşım bunu benim için yıllarca yapmıştı. Onunla bir doktor gibi değil bir amca gibi ilgilenmişti. Kaçırıldığında onu çağırdım, Elya'yı kontrol etmeliydi. Kontrol esnasında ondan kan alan Metin yurtdışına çıkacağımızı bildiği için kızımın kan örneklerini almıştı. Her ihtimale karşı durumunu gözden geçirmeliydi. İyileştiğini bilsek de sıklıkla rutin kontrolleri yapılmalı aksi bir durumda hemen tedavi başlamalıydı. 

Elya için Egemen bir eğitim programı hazırlamıştı ve hepimiz bu karara uyacaktık. Kızımın canının yanmasını istemesem de diğer çocuklarımı nasıl eğittiysem onu da eğitmeliydim. Çünkü bizim hayatımızda güçsüzlere yer yoktu. Belki canı yanacak, göz yaşı dökecek hatta bizden nefret edecekti ama hayatta kalacaktı. 

Çınar ona eğitim vermeye başladığında Egemen ile onları izliyorduk. Bir ara kardeşinin beden eğitimi için Savaş da onlara katıldı. Ah Savaş benim haylaz oğlum yine yapacağını yapmış ve kardeşini kızdırmayı başarmıştı. Çocuklarımın arasında belki de en hassas olanı Savaş tı. Annesi öldüğünde çok küçüktü ve annesiz büyümek en çok onu yormuştu. Üstüne bir de ikinci karım Zeynep vurulunca onun kaybı ile Savaş iyice yıkılmıştı. Zeynep'e çok bağlıydı ve onu ikinci annesi olarak görüyordu. Diğer çocuklarım da çok severdi Zeynep'i ama onlar için Zeynep bir ablaydı. Savaş için ise ikinci bir anneydi. Zeynep hamile kaldığında en çok o sevinmişti abi olacağı için fakat karım vurulduğunda Savaş  kahroldu. Üstelik kardeşi kurtarılmıştı ve onu bırakmak zorunda kalmıştık. Savaş o günden sonra çok değişti. Vurdumduymaz dalgacı haylaz bir çocuk oldu. Duygularını bir şekilde böyle bastırıyordu. Şimdi kardeşi yanındaydı ve yine duygularını yanlış ifade ediyordu. Kardeşini fazlasıyla sevmesine ve korumak istemesine rağmen ona ters davranmış hatta ona şakadan da olsa tokat atmıştı. Onları izlerken ben de karmaşık duygular içindeydim. Elya'nın zayıf bedeni bu antrenmanlar için uygun değildi. Ne kadar zorlandığını görebiliyordum. Aslında eğitimler konusunda kesinlikle kararlıydım. Elya ağlasa da sızlansa da bu eğitimleri alacak ve bir tehdit oluştuğunda kendini korumaya çalışacaktı. Taki Metin'den gelen telefona dek kararımız bu yöndeydi. 

İLLÜZYON- Yeni HayatımWhere stories live. Discover now