GİZLİ DÜŞMAN- Bölüm 22

118 12 8
                                    

Selaaaaam. Canım okuyucularım yoğunluktan dolayı geçen Cumartesi bölm yayınlayamadığım için üzgünüm. İnanın ben de bölüm yazmak için can atsam da olmayınca olmuyor üzgünüm. Hepinize sevgiler umarım keyif alırsınız. 

Artık kendimi daha iyi hissetsem de annemin henüz iyileşememiş olması canımı sıkıyordu. Epey üşütmüştü ve toparlanması bir haftayı bulur gibi görünüyordu. Babam anneme yataktan çıkma yasağı koymuştu bu durum mutfaktan çıkamayan annem için tam bir işkenceydi.  Fabrikada yeni ürünün çıkmasıyla ilgili yoğunluk olduğundan hemen herkes fabrikada daha yoğun çalışma kararı alındığından işe gitmişlerdi. Egemen abim hem spor çalışmalarım hem de annemin hastalığı yüzünden bana izin vermişti. Bir hafta fabrikaya gitmeyecektim. Ambalaj tasarımını yapıp abime göndermiştim. İlk kez bir şey üretmenin mutluluğunu yaşıyordum ve ürün lansmanında ben de baş saflarda olacağım için mutluydum. Annem hasta olduğu için babam Münü'ye yardımcı olsun diye bir yardımcı ayarlaması için Salih abiye görev vermişti. Bugün Münü'nün yardımcısı gelecekti lakin o gelene dek ben de ona yardım etmeliydim. 

Annemle ilgilendikten sonra ona güzel bir yemek programı açıp mutfağa gittim. Evde annem ben Münü ve dayım vardık. Çınar duramamış o da çiftlikteki gidişatı kontrol için evden çıkmıştı. Ben mutfağa indiğimde Münü öğlen ve akşam yemeğini planlıyordu. "Münüşüm senin için ne yapabilirim bugün, emret sultanım yapayım." diyerek mutfağa girdim. " Beni görünce sıcacık bir gülümseme ile bana baktı. Hayatımda gördüğüm en tatlı en tonton kadındı Münüşüm ona çok alışmıştım.  

" Kuzum sen bana kıyamadın da yardıma mı geldin? Senin varlığın yeter.  "

Ona gülümseyerek yanağına bir öpücük kondurdum. Münü' nün üst üste yığdığı eski püskü defterleri dikkatimi çekti. Neredeyse param parça olmuş defterin arasına sıkıştırılmış tarif kağıtları vardı. " Münü bu defterler hangi yüzyıldan kalma aradığını nasıl buluyorsun allah aşkına. "

Münü kaşlarını çattı. " Bana bak bacaksız defterime laf yok, o yediğiniz tüm güzel yemeklerin kaynağı burası. "

"Anladım kaynağını çok seviyorsun da bunları bilgisayarda bir temize geçelim. Böyle paramparça olmuş yakında ağlayarak hücrelerine ayrılacak garibim. " 

" Bana bak bu oklavayı görüyor musun sen, valla pataklarım defterime dokunursan. Benim oklavamın acısı o senin dövüş hocalarının dayağına da benzemez. Çınar'la Savaş'a sor istersen. "

Hemen tezgahın arkasına kaçtım. "Valla Münüşüm bu çiftliğin havasından mı suyundan mıdır nedir, herkes te bir şiddet dürtüsü almış başını gidiyor. "

Münü tezgaha vurdu. "Allah korusun kızım ne şiddeti. Bizimki şaka sadece. Büyüklerin senin canını yakmaz, ne var canım popona şakadan bir tokat attılarsa, ama sen dışarıdakilere dikkat et. İnsanın kötülüğünün sınırı yok kuzum. Allah korusun. "

"Tamam tamam Münü üzülme sen hem ben kendimi korumayı bile öğreniyorum, dışardaki kötülerden korurum kendimi. Haydi söyle ne yapayım ?

Münü sepetteki patatesleri gösterdi. " Kuzum patates soyabilir misin? "

"Soyarım Münüşüm, soyarım tabi. Eeeee söyle bakalım bu patatesler bugün neye dönüşecekler. Hangi lezzet şöleninde başrol oynayacak kendileri. "

" Ay sen çok yaşa "diyerek gülünce göbeği hoplayan Münü çok sevimliydi. " Fırın köftenin yancısı olacaklar. Akşama şöyle güzel bir yemek yapayım dedim. "

"Eeee Münü akşama daha çok var öğlen ne yiyeceğiz. " 

" Haaaa o zor iş işte, öğlene ıspanaklı börekle mercimek köftesi yapacağız. Aramızda kalsın yeni yardımcı gelecek ya bakalım yufka açabilecek mi diye deneyeceğim onu. "

İLLÜZYON- Yeni HayatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin