𝐈 𝐋𝐨𝐯𝐞 𝐔

48 16 22
                                    

Bol bol yorum ve vote rica edicem ヾ(•ω•')o

Minho's p.o.v.

Yaşananlara hala inanamıyorum. Jisung beni öpmüştü. Dün gece heyecandan dört buçuğa kadar uyuyamamıştım, uyuduğumda da hayatımın en berbat kabusunu görmüştüm. Beni öldürmeye çalışan canavarlar, yüksek bir uçurum, veya ıssız bir orman yoktu. Sadece Jisung ile ben vardık. Jisung düşündüğünü ve beni sevmediğine karar verdiğini söylüyordu. Sonra arkasını dönüp gidiyordu ve ben hiç bir şey yapamadan öylece duruyordum. Bunu diğer kabuslardan daha kötü yapan şeylerden biri ise diğer kabusları gerçekten yaşamamın imkansız olması, ama bu ne kadar kabullenmek istemesem de gerçek olabilir. Kesinlikle canavarlar bu senaryonun yanında daha cazip. Bunları düşünürken telefonuma bir bildirim geldi. Telefonu elime alıp mesajın kimden olduğunu görünce bir az şaşırmıştım

Kayınpeder
Oğlum Minho nasılsın

Minho
İyiyim siz napıyorsunuz?

Kayınpeder
Biz pek iyi değiliz

Minho
Neden bir şey mi oldu?

Kayınpeder
Jisung geldi de şimdi eve

Minho
Ne zaman?

Kayınpeder
Daha bu sabah geldi
Nasıl diyim, morali bozuktu
Ağlıyordu falan da biraz

Minho
Neden?

Kayınpeder
Biz de onu anlamaya çalışıyorduk zaten
Sormaya çalıştık anlatmadı ama seninle alakalı bir şeyler mırıldandı
Ben de belki ne olduğunu biliyorsundur diye düşündüm

Minho
Sanırım benim yüzümden

Kayınpeder
Ne oldu ki oğlum?
Anlatabilirsin ben sana kızmam
Annesine söylemeyiz gerekirse

Minho
Ben onu sevdiğimi itiraf ettim
O da düşünmesi gerektiğini söyledi
Fark etmeden onu kıracak bir şey yaptım sanırım

Kayınpeder
Haa o meseleler
Ben bir konuşayım Jisung'la

Minho
Bir şey söylerse bana da haber ver olur mu?

Kayınpeder
Tabii
Görüşürüz oğlum

Minho
Görüşürüz

Jisung's p.o.v.

Yıllardır en yakın arkadaşım olarak bildiğim adama aşık olmak çok garip bir histi. Annemin de hiç yardımı dokunmuyordu zaten. Hastalık olarak görüyordu yönelimimi. Ve ona göre beni bu "iğrençliğe" Minho özendirmişti. Ne kadar denersem deneyeyim bunun da bir duygu olduğunu anlamayacaktı herhalde. Benimse şu an sadece babamla konuşmaya ihtiyacım vardı. Belki bu kadar dert edilecek ne var diye düşünüyorsunuzdur, keşke her şey uzaktan göründüğü kadar kolay olsaydı. Kendimi kapattığım odanın kapısının çaldığını duydum. Ağladığım için çatlayan sesimle kapıya doğru bağırdım.

"Kimsin?"

"Benim oğlum gelebilir miyim?"

Babamın sesini duymamla rahatladım. Annemle konuşmak şu an en son isteyeceğim şeydi.

"Gel baba"

Ayağa kalkıp kapının kilidini çevirdim. Babam yavaşça kapıyı açıp içeri girdi. Uzun bir süredir ağladığımdan gözlerim kan çanağına dönmüştü, fark etmemesi için başımı önüme eğmiştim. Ama babam nazikçe çenemden tutup yüzümü kendisine çevirdi.

"Ne oldu Jisung? Yoksa oğlum bana üzüldüğü şeyi anlatacak kadar güvenmiyor mu?"

"Ben çocuk değilim baba böyle yapma"

"Tamam nasıl istersen... Minho'yla aranızda bir şey mi oldu?"

"Evet oldu. Yalan söylemeyeceğim artık"

"Peki onunla konuşmak ister misin? O da merak ediyor seni"

"Olur ararım şimdi"

"Tamam oğlum bir şey istersen haber ver"

"Tamam baba sağ ol"

Babam gülümseyerek çıkıp kapıyı kapattı, ben de masanın üstündeki telefonumu alıp kararımı değiştirmeden hemen Minho'yu aradım. nerdeyse bir kaç saniye bile çalmadan telefon açılmıştı. Telefonu kulağıma götürdüğümde Minho'nun endişeli sesini duydum.

"Meleğim? İyi misin?"

"Bilmiyorum Minho..."

"Seni ne üzdü, ben mi bir şey yaptım? Lütfen anlat bana, sevdiğim adamın göz yaşlarının neden aktığını bilmek benim de hakkım"

Derin bir nefes alıp zor da olsa aklımdan ve kalbimden geçen her şeyi söylemiştim.

"Sana aşığım Minho, ama hissettiğim şey nedenini bilmediğim bir şekilde yanlış geliyor"

"Aşık olmanın neresi yanlış çiçeğim?"

"Şu an seni görmeye ihtiyacım var"

"Seni almaya geliyorum o zaman olur mu?"

"Tamam bekliyorum"

"Tamamdır çıkıyorum şimdi"

Bir kaç dakika bekledikten sonra dışardan bağırma sesleri duymamla ayağa kalktım. Dışarı çıkıp kapıya doğru gittiğimde görmekten korktuğum manzarayla karşılaşmıştım...

𝐀𝐧 𝐔𝐧𝐡𝐞𝐚𝐥𝐭𝐡 𝐎𝐛𝐬𝐞𝐬𝐬𝐢𝐨𝐧 // 𝓜𝓲𝓷𝓼𝓾𝓷𝓰Where stories live. Discover now