𝐀𝐧 𝐔𝐧𝐡𝐞𝐚𝐥𝐭𝐡 𝐎𝐛𝐬𝐞𝐬𝐬𝐢𝐨𝐧 // 𝓜𝓲𝓷𝓼𝓾𝓷𝓰

𝐌𝐞𝐧𝐚𝐜𝐞

Hâlâ biraz başım ağrıyor. Düşünceler kafamda dolanıp beni rahat bırakmıyorlardı. Tamam kaza yapmış olabilirim, daha kötüsü Jisung başka birinden hoşlanıyor olabilir ama pes edip böyle bekleyemem. Anlık bir kararla daha aldığım ağrı kesici etkisini göstermemişken ayağa kalkıp dolabımdan tamamen siyah ve beni olabildiğince gizleyecek kıyafetler aldım ve giydim. Yanıma kullandığım yedek telefonu alıp dışarı çıktım. Gideceğim yer uzaktı ama yaşanan olaylardan sonra bir süre araba kullanmak istediğimi sanmıyorum, bu yüzden yürümeye başladım. Hava kararıyordu. Yirmi dakika kadar yürüdükten sonra gelmiştim. Karşımda ne çok küçük ne çok büyük bir ev vardı. Kimsenin görmeyeceğinden emin olduğum bir yere saklanıp telefonu elime aldım. Bu telefonu sadece bu tarz durumlar için kullanıyorum. Kendi telefonumu kullanırsam yakalanma ihtimalim çok yükselir ve ben bu kadar salak değilim. Jisung'un telefonundan gizlice baktığım andan beri ezberimde olan numarayı yazdım ve mesaj attım

************
Merhaba

Hyunjin
Kimsiniz?

************
Kim olduğum değil ne yapacağım önemli

Hyunjin
Tanışıyor muyuz?

************
Sen tanımıyorsun ama ben seni tanıyorum

Hyunjin
Ah çok korktum, büyük ihtimalle insanları korkutmak için rastgele numaralara mesaj atan 12 yaşında bir çocuksun. Zamanımı harcama

************
Senin yerinde olsam gerçekten korkardım Hyunjin

Hyunjin
Adımı nerden biliyorsun?

************
Bildiklerim sadece adınla sınırlı değil

Hyunjin
Engelliyorum

************
Fotoğraf
Numaramı engellesen de evine girmemi engelleyebilecek misin acaba??

Hyunjin
Benim evimin fotoğrafı bu

************
Ah öyle mi hiç fark etmemişim

Hyunjin
Ama nasıl?

************

Bilmem

Hyunjin
Ne istiyorsun benden?

************
Çok basit bir şey aslında, Jisung'a bir daha yaklaşma

Hyunjin
Jisung mu? Ne alakası var onun?

************
Sadece söylediğimi yap, ve bunlardan Jisung'un en ufak bir haberi bile olursa başına ne geleceğini bilmek istemezsin. Anladın?

Hyunjin
Tamam, anladım. Ama sen de benden uzak dur

************
Söylediklerimi yaptığın sürece rahat olabilirsin. Ama seni Jisung'un yanında görürsem çok uzun yaşamazsın

Hyunjin
Tamam dedim

Telefonu cebime atıp fark etmemesi için nerdeyse sürünerek saklandığım yerden çıktım. İlerdeki ağaçların arasında kaybolarak evinden uzaklaştım. Yine aynı yolu yürüdüm ve evime vardım. Eve geldiğimde hemen üstümü değiştirip kıyafetleri çamaşır makinesine attım. Kullandığım telefonun sim kartını çıkartıp her zamanki saklama yerime koydum. Sonra salondaki koltuğa attım kendimi. Garip bir gün olmuştu, normalde hiç yapmadığım bir şey yapmıştım. Daha önce kimseyi doğrudan mesaj yoluyla tehdit etmemişim. Bunun işe yarayacağını umuyorum, çünkü katil olmak istemiyorum ama başka bir seçeneğim kalmazsa bunu yapmaktan kaçınmam. Yine o aynı his, kalbimin içinde bir boşluk varmış gibi. Evimdeyim ama kendimi evdeymiş gibi hissetmiyorum. Dışarıda yağmur yağmaya başlamıştı. Biraz da olsa rahatlayabilmek için duşa girmeye karar verdim. Hızla ayağa kalktığım için bir süre başım dönmüştü. Sendeleyerek banyoya doğru ilerledim. Kıyafetlerimi çıkartıp kirli sepetine attım, aslında kıyafetler daha temizdi ama fazla titiz bir insanım sanırım. O sırada kapının çaldığını duydum. Önemli bir şey olmadığını düşünerek duşakabine girdim, kapı bir kaç kere daha çaldı. Tam suyu açacakken dış kapının açılma sesini duydum, tüylerim ürpermişti. Banyonun kapısına yaklaşıp doğru duyduğumdan emin olmak için kapıya kulağımı dayadım. Evet kesinlikle doğru duymuştum, bu defa kapının kapanışını ve ardından adım sesleri duydum. Aceleyle dolapta duran makası aldım, bir havluyu belime sardım ve sessizce dışarı çıkıp dış kapıya doğru yürümeye başladım. Karşımda bir silüet görmemle elimdeki makası havaya kaldırıp saplayacaktım ki... Bir dakika, hassiktir onun burda ne işi var?!