𝐂𝐫𝐞𝐞𝐩𝐢𝐧'

108 24 29
                                    

Jisung
Selam Minho, nasılsın?

Minho
İyiyim, sen?

Jisung
İyiyim diyemem, müsaitsen gelebilir misin?

Minho
Gelebilirim tabii
Bir şey mi oldu?

Jisung
Şey pek emin değilim ama
Sanırım evimin bahçesinde biri var

Minho
Gördün mü?|
Gördü|
Gör|
G|
Tamam hemen geliyorum, panik yapma büyük ihtimalle yanlış görmüşsündür.

Jisung
Tamam bekliyorum :)

Lanet olsun. Umarım yüzümü görmemiştir. Şimdi ne yapacağım ben? Ne olur ne olmaz eve dönüp üstümü değiştirmem gerek. Direk evine gidemem. Zaten evlerimiz yakın, fazla uzun sürmez. Ona görünmeden bahçesinden çıkmalıyım.

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Şüphe çekmemek için her zamanki gibi davranmalıyım. Dolaptan genelde giyindiğim tarzda bir rahat şeyler çıkartıp giyindim.

Fazla geç kalırsam da şüphelenebilirdi, bu yüzden oyalanmadan aynaya bakıp son kez saçımı düzelttim ve aceleyle ayakkabılarımı giyip kapıdan çıktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Fazla geç kalırsam da şüphelenebilirdi, bu yüzden oyalanmadan aynaya bakıp son kez saçımı düzelttim ve aceleyle ayakkabılarımı giyip kapıdan çıktım. Jisung'un eviyle benim evim arasında sadece bir ev vardı bu yüzden bir kaç dakika yürüdükten sonra kapısının karşısındaydım. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Büyük ihtimalle kapının önünde bekliyordu ki kapı hemen açıldı. Karşımda onun güzel yüzünü görünce gülümsemiştim. Ama o beni içeri davet ederken gülünsemem solmuştu çünkü gerçekten tedirgin olduğu yüzünden belliydi. Büyük ihtimalle net bir şekilde görmüştü. Lanet olsun.

"İyi misin?"

"İyiyim sadece, bir az korktum da..."

"Birini gördüğüne emin misin?"

"Yani eminim diyemem ama gördüğümü düşünüyorum"

"Korkmana gerek yok, ben yanındayım"

"Teşekkür ederim, iyi ki varsın"

Jisung bunu söylerken kollarını boynuma dolamıştı, ben de bir an şaşırıp sonra kollarımı beline doladım. Yüzümü boynuna yaklaştırıp ona fark ettirmeden kokusunu içime çektim. Sarılma uzayıp garip bir hal almadan geri çekildim.

"Otursana"

Söylediği şeyle ilerleyip koltuğa oturdum. Cevabını gayet iyi bilmeme ramen onun nasıl anlatacağını merak ettiğim için sordum.

"Ee bu gün ne yaptın"

"Pek fazla bir şey yapmadım, aslında şey... Hyunjin ile buluştuk bu gün"

"Hmm öyle mi? Nasıl geçti?"

"Yani iyi denebilir"

"Ondan hoşlanıyorsun hala değil mi?

"E-evet. Ama sanırım..."

"Sanırım ne?"

"Sanırım sevgilisi olabilir"

Bunları zaten biliyordum. Gerçekten Felix denilen biriyle sevgiliydi. Bunu sonunda Jisung'un da öğrenmiş olmasına sevinmiştim ama belli etmemeliydim. Sevgilisi olduğu için bir zaman sonra vaz geçebileceğini umuyordum.

"Gerçekten mi? Çok üzüldüm. Ona açılmamıştın değil mi?"

"Hayır daha açılmamıştım. Artık açılmayı da düşünmüyorum zaten.

"Vaz mı geçtin yani?"

"Hayır, ne yazık ki yine de vaz geçemiyorum. Ama artık umudum yok onunla alakalı. Zaten beni sevmediğini biliyordum."

"Jisung, biliyorum söylemesi kadar kolay değil ama ona o kadar takılıp kalmasan. Yani dünyada sevebileceğin bir tek o yok sonuçta"

"O kadar kolay mı sanıyorsun gerçekten? Daha önce hiç âşık oldun mu Minho?"

Bir bilsen ne kadar âşığım Jisung...

"Neyse, bu konuyu kapatalım."

"Ee ne yapalım?"

"Film izlemek ister misin?"

"Olur..."

Jisung koltukta biraz daha yakınıma oturup televizyondan bir korku filmi açmıştı. Filmi izlerken bir kaç kere korkup çığlık atmıştı. Filmin en gergin kısmında görmemek için yüzünü boynuma gömüp sarılmıştı. Ben de sol elimi beline koymuştum. Bu haliyle çok tatlı görünüyordu. Gülümsemiştim. Ardından aklımda başkalarına da böyle sarıldığını, başkalarının da ona böyle yakın olduğunu canlandırmıştım istemsizce. Beline daha sıkı sarıldım. Onu kimseye vermeyecektim, çünkü kimse onu benim kadar sevemezdi. Ve ben de başka hiç kimseyi onu sevdiğim gibi sevemezdim. Ortadaki tek sorun onun için yakın bir arkadaştan ötesi olmamam ve onun başka birini sevmesiydi. Âşık olmak gerçekten zor. Onun mutlu olmasını istiyorum. O başka biriyle mutlu olmak istiyor, ama ben benim olmasını istiyorum. Hyunjin denilen herife bu kadar değer vermiyor olsaydı onu çoktan insanların göremeyeceği bir yerde bulup, fazla kargaşa oluşturmayacak bir şekilde öldürüp, cesedinden kurtulup hiç bir şey olmamış gibi hayatıma devam edebilirdim. Ama lanet olsun ki bunlar yaşanırsa Jisun buna üzülüp büyük ihtimalle depresyona girerdi. Bunu biliyorum çünkü Jisung sevdiği zaman gerçekten kalbinin tamamıyla sever ve hayatını ona bağlardı. Onunla çocukluğumuzdan beri çok yakınız. O aşkını göstermekte ne kadar iyiyse ben de saklama konusunda iyiyim, bu yüzden hiç bir zaman onu be kadar sevdiğimi anlamadı. Zaten hiç anlamasını istemedim. Çünkü öğrendiğinde beni hâlâ arkadaş olarak görürse hiç bir şansım kalmaz. Aslında şu an da bir şansım olup olmadığını bilmiyorum ama yoksa bile bunu sevdiğim adamın yüzüme vurmasıyla hayatıma devam edemem. Elimden ne geliyorsa yapacağım. Aslında evinin bahçesinden onu izleyerek günlerimi geçirmekten pek şikayetçi değilim, ama ona gizlice seven takıntılı arkadaştan fazlası olmak istiyorum. Onun da beni sevmesini istiyorum. Evet çok bencilce, ama beni herşeyden çok sevmesini istiyorum. Benim onu sevdiğim gibi. Ve ben onunla sonsuza kadar birlikte olmak isterken zaten kısıtlı olan ömrümüzü de ayrı keçirme düşüncesi bile sinirlerimi bozuyor. Ama o kadar çaresizim ki. Ve Hyunjin o kadar şanslı ama bundan o kadar bir haber ki... Canımı yakıyor. Yabancının biriymişim gibi, onun sevgisini hak etmeyen bir ucubeymişim gibi onu öpemiyor olmak, çok acıtıyor. Keşke sadece ikimizin olduğu bir dünyada tekrar başlayabilseydik. Sanırım abartılı bir dilek olurdu. Ben sanırım âşık olmanın kolay olacağını sandım...

𝐀𝐧 𝐔𝐧𝐡𝐞𝐚𝐥𝐭𝐡 𝐎𝐛𝐬𝐞𝐬𝐬𝐢𝐨𝐧 // 𝓜𝓲𝓷𝓼𝓾𝓷𝓰Where stories live. Discover now