-tamamlandı -
Safkan Alfa Taehyung sürüsüyle ormanı kontrol ederken dul ve çocuğu olan güzeller güzeli omegayla karşılaşır ve bu karşılaşmanın ona aşkı getireceğinden habersizdir...
Alfa Tae ve Omega Jungkook
"O kadınla değil eşiyle görüştüm. İkiside sürüme dahil olduğu için onlarla görüşmeme gibi bir durumum olamaz ama için rahat olsun artık sürümde değiller. Yurtdışına gittiler, temelli."
"Yani görüştün?"
"Bebeğim hala içinde bir şüphe mi var? Eğer varsa bu beni gerçekten çok üzer."
"İçimde şüphe yok ama o kadın beni çok huzursuz etti. Omegam ona kin besliyor elimde değil."
"Omeganı yerim, kıskanç bebek seni."
"Öyle söyleme azıyor."
"Hmm, çok mu azıyor? Alfasını mı arzuluyor yoksa?"
Kendimi bir an da alfamın kucağında bulmuştum. Omegam alfamın salgıladığı feromonlara dayanamayıp ortaya çıkmıştı. Alfamın kızıl gözleri ve okyanus kokusu beni baştan çıkarırken dudaklarımı onunkilerle birleştirip, kollarımı boynuna doladım.
" Etek.."
"Ne?"
"Etek giymeni istiyorum omega."
Alt dudağımı dişleyip sırıttım. Tatile çıkarken bavuluma etek koymuştum bu anı düşleyerek. Alfa feminem giyinmeme bayılıyordu. Bende onun aklını başından almayı seviyordum.
"Hemen geliyorum alfam."
Kucağından kalkıp odama koştum ve dolabın alt çekmecesine koyduğum jartiyeri çıkarttım önce. Siyah eteği ve topuklu ayakkabılarımı da alıp yatağın üzerine bıraktım. İçimden çocuklar uyanmasın diye tanrıya yalvarırken üzerimdekilerden kurtulup çıplak kaldığımda önce çorabı geçirdim bacaklarımdan. Ardından ince iplikli iç çamaşırını giydim ve geriye kalan siyah, kalçalarımı sıkı sıkıya saran eteğide giydiğimde aynanın karşısına geçip nasıl göründüğüme baktım. "Imm omega çok seksisin.." dedim, kendime yükseldim bir an.
Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.
Koltuğun üzerinde bacakları iki yana açık davetkar bir şekilde oturan alfama doğru yaklaştığımda topuklu ayakkabılarımın çıkardığı tok sesi işitip ağır ağır başını bana doğru çevirdi ve gözleri baştan aşağı beni süzerken dilini dudakları üzerinde gezdirip, "Gel." dedi.
Dediğini yapıp kucağına oturdum. Elleri eteğimin altından kalçalarımı sıktığında titreyerek gözlerimi kapadım. "Küçük dokunuşlarıma bile alev alıyorsun omega. Hassaslığın beni deli gibi tahrik ediyor."
"Burada sevişmeyeceğiz değil mi? Çocuklar uyanabilir."
Beni kucakladığı gibi ayağa kalktığında düşmemek için boynuna sardım kollarımı. Sürgülü kapıyı açıp bahçeye çıktığında dudaklarıma bir gülümseme yerleşti. Parmaklarım boynundaki çiçeklere dokundu hafifçe. Onlara dokundukça kendi çiçeklerim alev aldı. İkimizde yanıyorduk ve havuz alev alev yanan bedenlerimiz için doğru seçimdi.
