My Omega - taekook

Eski Bir Tanıdık

İyi okumalar...

...

Uzun, kemikli parmakları zarif hareketlerle klavyenin üzerinde gezinirken, kemik gözlükleri burnunun ucuna düşmüş, yorgunluktan ve uykusuzluktan esneyip dursada üç günlük kaçamakları sebebiyle biriken işlerini biran önce halletmek istiyordu Taehyung.

Evindeki ofise benzer odasında şirketin bazı işlerini hallediyor bir yandan da dinç hissetmek için acı kahvesini yudumlarken çokça sıkılmış hissediyordu. İşlerden başını kaldırıp omegasını bile arayamamış, tatlı sesini duymayı özlemişti. Bir anda zihnini meşgul eden ruh eşiyle dudakları kıvrılır gibi oldu. Hayır, dikkati dağılmamalı bu işlerden bir an önce kurtulup onun yanına gitmeli, özlediği omegasına sarılıp şekerli portakal kokusunu derin derin ciğerlerine hapsetmeliydi bir an önce.

Bir kaç saat daha masa başında işlerini halledip son e-postayı da genel sekreterine gönderdikten sonra arkasına yaslanıp kollarını yukarı kaldırarak esnemiş ardından telefonuna uzanacağı sırada odasının önünde duyduğu topuklu ayakkabı sesi ile dikkatini oraya vermişti.

"Oğlum, çalışıyor muydun?"

Saçları hafiften ağarmış kırklı yaşlarının sonundaki alfa kadın oğluna gülümseyerek içeri girmiş, oğlunun yanaklarını öpüp karşısındaki koltuğa oturmuştu. Taehyung ise bu beklenmedik ziyaretin sebebini merak ederken yine de onun gelmesine sevinmişti. Annesine bir teşekkür borçluydu. Onun sayesinde omegayla güzel vakit geçirmiş ve bu beraber yaşamaya başlayacakları o evi hediye etmesi ile mümkün olmuştu.

"Ruh eşin evi beğendi mi?"

"Evet, ev gerçekten de çok güzel anne teşekkür ederim." dediğinde kadın mutlu olmuştu. Oğlunun sonunda evleneceği, yuva kuracağı için çok mutluydu.

"Güzel beğenmenize sevindim. O zaman beni gelinimle tanıştırırsın artık." dediğinde Taehyung gelinim detayına gülmüş ve artık annesine Jungkook'u anlatmaya karar vermişti.

"Onun adı Jungkook, bende sizi tanıştırmak için sabırsızlanıyorum zaten."

Kadın şaşkınca, "Bir erkek mi ama bana omega demiştin?" diye sormuştu.

"Evet erkek omega anne bu bir sorun mu senin için?"

"Hayır sorun değil tabiki şaşırdım sadece. Anlat bakalım oğlumun ruh eşi nasıl birisi?"

"Asla diğer omegalar gibi değil. Bir kere çok olgun. Çok güzel, çok tatlı.. Ah.. Anne ona bayılacaksın."

Alfa kadın oğlunun ilk kez birinden bahsederken böyle gözlerinin içinin güldüğünü görüyordu. Oğlunun dikkatini daha önce hiç kimsenin böylesine çekemediği için Jungkook'u giderek daha da merak etmeye başlamıştı.

" Ailesiyle mi yaşıyor? Çalışıyor mu?" diye sordu bu sefer kadın. Herşeyi öğrenmek istiyordu. Oğluna uygun biri mi bilmeliydi.

Taehyung annesinin yüzüne baktı. Şimdi ona asıl konuyu anlatması gerektiğinin farkındaydı. Onun vereceği tepkiyi kestiremiyordu." Kızıyla yaşıyor. Adı Alice, beş yaşında minik bir omega." dediğinde annesinin gülen yüzü yavaşça solmuş, kaşları yukarı kalkmış, oğlunun ne söylediğini anlamaya çalışıyordu. Doğru mu duymuştu?

"Kızı mı? Yanlış duydum sanırım." dedi annesi yalandan gülmeye çalışırken.

"Yanlış duymadın anne evet Jungkook'un bir kızı var. Daha önce başından bir evlilik geçmiş ve kızının babası ölmüş, bundan beş yıl önce."

Kadın şaşkınlığından konuşamayınca Taehyung yeniden söze girmişti. "Anne bu benim için sorun değil tamam mı? Aksine kızını çok seviyorum. Eminim sende onları tanıyınca çok seveceksin. Lütfen Ön yargılarınla mutluluğuma gölge düşürme. Bu beni çok üzer."