My Omega - taekook

Kızgınlığa Giren Omega

Selam :)

Sınır 100 volte 100 yorum. Yüksek tuttum böylelikle benimde yeni bölüm yazmak için birazcık vaktim olur. İyi okumalar😘

....

Dağların arasında ağaçların sıra sıra dizilip güneşten kaçınanlar için gölge oluşturduğu yeşile çalan gölün etrafı kuş sesleriyle cıvıl cıvıldı. Şehirin gürültüsünden uzakta, insanların aileleriyle huzurlu vakit geçirebileceği bir yere getirmişti alfa omegayla, küçük kızını.

Parkı gören küçük omega salıncakların olduğu yere koşarken Taehyung ve Jungkook boş çardaklardan birine geçip oturduktan sonra sessizlik ikisinin arasında tuhaf hissettirmeye başlamıştı bile.

"Burası çok güzel" dedi omega.

"Şehirden daha çok böyle doğa ile iç içe alanları seviyorum sanırım. Seninde beğenmene sevindim." Taehyung'un burayı seçmesinin bir diğer sebebi ise ailelere göre bir ortam olmasındandı. Kızı ve omeganın rahat olmasını, güzel vakit geçirmesini istiyordu. "Biraz yürüyelim mi?".

"Alice burada, onu bırakamam. "

"Çok fazla uzaklaşmayız" dediğinde omega kabul ederek ayağa kalkmış alfayla yan yana yürümeye başlamışlardı.

Jungkook alfa hakkında pek bir şey bilmiyordu. Onunla ilgili çok fazla soru vardı kafasında. Ruh eşini tanımak istiyordu." Bana biraz kendinden bahseder misin? "dedi hiç düşünmeden. Sonuç olarak onu tanımak için buradaydı ve bir yerden başlamaları gerekiyordu.

" 25 yaşındayım"diye söze girdi alfa. "Babam iki yıl önce öldüğünde sürünün liderliği bana geçti. Yalnız yaşıyorum. Annem ve kız kardeşim şehir merkezinde yaşıyor. Im.. genel olarak böyle. İnsan kendini nasıl anlatır bilemiyorum." diyip durdu alfa. Ardından omegaya döndü. "Bu zamana kadar hiç aşık olmadım. Daha önce evlenmeyi hiç düşünmedim. Çok garip ama şimdi anlıyorum. Ben sanırım bu zamana kadar ruh eşimi, seni beklemişim Jungkook."

Jungkook gözlerinin içine bskan Alfanın son sözleriyle kalbi bir anlık atmayı unutur gibi oldu. Bu adil değil dedi içinden. Taehyung bunca zaman ruh eşini beklemişti ve karşılığı evlenip dul kalmış, çocuklu bir omega olamazdı. Bu ona haksızlık diye düşünürken gözlerini kaçırdı. Kendini onun için eksik hissetti.

Jungkook çenesinde hissettiği dokunuşla bakışlarını alfaya çevirdi. Taehyung omeganın gözlerini kendisinden çekmesini istemiyordu. "Neden gözlerin doldu omega, yanlış bir şey mi söyledim. Üzdüm mü seni farkında olmadan?".

"Beni nasıl böyle kolay kabullendin aklım almıyor."

"Ruh eşimsin, seni kabullenmemem için bir sebep yok."

"Var. Dulum ve bir çocuğum var. Başımdan bir evlilik geçti sen ise-" Jungkook dudaklarının üzerine konan parmakla sözleri yarım kaldı. Taehyung onu susturmuştu çünkü Jungkook'un sorun ettiği şeyleri kendi etmiyordu.

"Seni ve kızını ormanda ilk gördüğüm anı hatırlıyor musun? O zaman bana eşin konusunda yalan söylemiştin ve ben bunun yalan olduğunu anlamıştım. O zaman ruh eşi olduğumuzu bilmiyorduk ikimizde. Ve sen benim dikkatimi çekmiştin. "

Jungkook yanaklarının kızardığını hissediyordu. Utanmıştı, onun tarafından beğenilmek ve Alfanın tüm bunları hiç çekinmeden söylemesi onu heyecanlandırmıştı. Bu yüzden ilk günden daha fazla bu konular hakkında konuşmak istemiyordu. Bu yüzden Alice'in yanına gitmeye karar verdi.

"Teyungg beni sallar mısın?" diyen minik kızı kıramadı Taehyung. Onu dikkatli bir şekilde sallarken Jungkook salıncak direğine yaslanmış ikiliyi izliyordu. Güzel bir andı, kızı mutluydu ve Taehyung'u sevmişti.