Hera ve Aden

23- DEJAVU...

Mike'dan;

Beni takip eden adamdan kaçıp Aden'nin söylediği buluşma noktasına gelmiştim.

Kafeye geldiğimde hemen girişte duran masaların birinde oturmuş bana el sallıyordu.

"Bakıyorumda tarzını değiştirmişsin, değişiklik iyidir. " Deyip gülümsedi.

"Tabi ne demezsin. " Deyip gözlerimi devirdim.

"İyi iş çıkardın, hakkını söylemek lazım. "

"E herhalde iyi iş çıkardım. Sen beni kaçarken görücektin.", " Mağazada yaşadığım paniği anlatamam. "

"Kimse sana kolay olucak demedi, Mike bey. Yorulacaksın. "

"Fazla yorulduk ama olsun değdi. "

Sevgilim için her şey...

"Ya sen bunu geçte, geçen gece yüzün böyle değildi?? "

Bir an kendine çeki düzen verip sırttı.

"Ne varmış yüzümde? "

"Sakalın yoktu? Ne ara çıktılar? "

"Tarz değiştiriyorum ya bazen sakallı bazen sakalsız,renkli göz vs deniyorum birşeyler. "

"Şu an bunu söyleyen bir insan olsa hadi neyse diyeceğim ama.. "

"Şştt! "

"Tamam ya birşey demedik, hadi plana geçelim. "

Önünde duran kahvesinden bir yudum alarak söze başladı.

"Olivia her an gidebilir. "

"Neden? "

"Başında bir takım olaylar var ve bu olaylar yüzünden başsavcı tehdit ediyor onu. "

"Ne gibi olaylar? "

"Bilmiyorum."

"Nasıl bilmiyorsun? "

"Bilmiyorum işte, hiç merak edip öğrenmeye çalışmadım. "

"Ama beni meraklandırdın. "

"Neyse devam ediyorum, o giderken sana Emma'nın günlüğünü bırakıcak. "

Ne
Günlük mü?

Sevgilimin günlüğü...

Gözlerim yine dolmaya başlamıştı ki Aden'de bunu fark edip;

"Sen acıktın mı bir şeyler söyleyelim. "

Konuşmadan kafa salladım.

Cidden çok özledim onu, yanımda olsun istiyorum. Eski günler gibi her gün mutfağa girip yeni tarifler deniyelim istiyorum.

Beni her dışarıda gördüğünde; "Sen nasıl dışarıda soğuk yanımda ise çocuk gibi oluyorsun? " Diye sormasını...

"Mike? "

"Mike! "

Aden'nin bana seslenişi ile dalıp giden gözlerimi kaldırıp kendime geldim.

"Söyledin mi bir şey? "

"Hayır beyefendi senin, kendine gelmeni bekledim."

"Pizza yiyelim ya son zamanlarda canım çekiyordu. "

"Tamamdır ben sipariş için içeri geçiyorum sende bir an önce kendini toparla. "

Hakan hocadan;

Hera yanımızdan ayırlıp hastaneye gittikten sonra;

"Ee gençler ne yapalım, kaldık üçümüz. "