8- Şüphe!

371 45 126
                                    

Gözlerimi kesilen nefesim ile açıp, kafamı dayadığım masadan refleksle kaldırdım.

Ohh!

Bir an için tekrar zamanda yolculuk yaptığımı düşündüm fakat hala aynı odada ve sandalyede oturur vaziyetteydim.

Hızlıca ayağa kalkıp yavaşça kapıyı açtım, kapıda kimsecikler yoktu. Gözlerim beni bekleyen Annie'yi aracasına etrafı tarıyordu tam o sırada bana doğru yaklaşan polis memuru;

"Bu odada ne işiniz var?" diyerek kaşlarını çatıyordu.

"Çok affedersiniz birini arıyordum o yüzden girdim." diyip hemen arkamı dönüp karakoldan çıkmak için hızlı adımlar atıyordum fakat dikkat çekmemeliydim.

Belliki tekrar zamanda yolculuk yapmıştım peki ya şu an hangi tarihteydim?

Artık çok yoruldum bu sefer hiçbir şey yapmayacaktım, öylece oturup geri dönmeyi bekleyeceğim!

Gözüme ilk ilişen banka oturup Emma'yı düşünmeye başladım hala gerçekliği idrak edememiş bir halde karakolun bahçesinde bankta oturuyordum, ciddden kendime inanamıyordum hemde hiç!

"Hepsi benim suçum gerçekten aptalım!" Ama nereden bilebilirdimki işlerin böyle olacağını.

Aklımdan geçen şeytani bir fikir ile gözlerim açıldı ve ayağa kalktım;

Kesinlike kendimi bulacağım ve ona neler olduğunu soracağım yoksa başka bir yol yok!

Ama önce hangi tarihteyim onu öğrenmeliydim çünkü ona göre kendimi nerede bulabileceğimi bilebilirdim.

Karakola tekrar girdim ve girişteki broşürlerden birini alıp bugünün tarihine baktım;

"3 Şubat 2017"

NE!

Şu an ilk defa geçmişe gitmiştim ama neden?

Düşün Hera neden geçmişe gittin?

Neden 2017?

O gün ne oldu, neler yaşadın?

Evet ya! Taşı bulduğum tarih bu, çabucak evimin olduğu mahalleye gitmeliydim çünkü taşı orada markete giderken yerde bulmuştum ve ben eğer şimdi gidip o taşı bulup alırsam tüm bu olanlar yaşanmamış olurdu.

Emma ölmemiş olurdu!

Koşarak caddeye çıktım, yanımda ne cüzdanım ne de telefonum vardı bu durum benim mecburen koşarak eve gitmemi gerektiriyordu ama pes etmeyecektim.

⏱                       ⏱                      ⏱

Nefes nefese kalmış bir şekilde evime yaklaşmıştım şimdi sıra sadece yere dikkatli bir şekilde bakarak ilerlemekte ve umarım hala yerdedir yoksa yapapabileceğim başka bir şey yoktu.

Kendimi o kadar çok kaptırmıştım ki yolun her iki tarafından geçen arabaların sesini bile bir süre sonra duymamaya başladım yalnız o sese kadar;

"Kızım!"

Duyduğum ses karşında kafamı yerden doğrulttum ve arkamı döndüm, karşımdaki kişi görmemem gerek son kişilerdendi yani babam!

"Senin evde olman gerekmiyor mu?" dedi meraklı bakışlarıyla.

Ne diyeceğimi bilemez bir halde sadece babama bakıyordum, bir yalan bulmayım ama ne?

Birkaç bakışmanın ardından;

"Okuldan gelirken paramı düşürdüm de onu arıyordum baba." diyebildim.

Hera ve AdenWhere stories live. Discover now