12- Kayıtlar...

204 34 19
                                    

Olivia'dan;

Sam'e sinirden gözü dönmüş bir halde bakıp bağıyordum çünkü söyledikleri...

"Olivia, sakin olur musun lütfen, bak anlıyorum seni Emma'yı kaybetmek seni çok sarstı ama şu an biraz dinlenmelisin tamam mı?"

Başımı ellerimi arasına alıp aşağıya doğru eğdim, nedeni ise artık aklım hiçbir şeyi algılayamıyordu hemde hiçbir şeyi!

"Ne dinlenmesi?" dedim kafamı tekrar kaldırıp Sam'e bakarken.

Cevap vermeden öylece yere bakıyordu çünkü diyecek bir şeyi yoktu veya bulamıyordu.

Derin bir nefes aldıktan sonra söze başlayıp;

"Görüntüler nerede?" diye sordum.

"Gel beraber odama gidip bakalım." dedi.

Telefonumun saattine ve ikizlerden mesaj olup olmadığına baktıktan sonra Sam ile beraber odasına doğru yürümeye başladım.

Aklımdaki tek soru, 'Nasıl?' dı.

Yani nasıl olurda görüntüler ilk başta kabolup sonra başka bir şekilde geri gelebiliyor, nasıl?

Bu saatten sonra ben istesemde istemesemde tüm soru işaretleri Hera'yı göstericekti.

Odaya geldiğimizde Sam hızlıca sandalyeye oturup görüntüleri açmaya çalıştı ben ise kafamı toparlamaya ve olabildiğince sakin kalmaya çalışıyordum.

Birkaç dakikanın ardından;

"Buldum!" dedi heyecanlı bir şekilde.

Sandalyemi bilgisiyar ekranına doğru iyice yaklaştırıp görüntüye bakmaya çalıştım.

İzlediklerimin etkisiyle elimi açık kalan ağızıma götürmüş ve gözlerimi far görmüş tavşan gibi açmıştım fakat diyebilecek tek bir kelimem bile yoktu.

Tekrar izledim.

Tekrar.

Ve tekrar ama gördüklerim aynıydı.

Hayır hayır, hayır bu olamaz, gerçek olamaz!

"Sorgu bitmiştir Hera gidebilirsin." 

"TEKRAR SAR!" 

"Sorgu bitmiştir Hera gidebilirsin."

"TEKRAR!!"

"Sorgu bitmiştir Hera gidebilirsin." 

Ellerimle yüzümü kapatıp;

"Bunlar gerçek değil, gerçek değil Sam!" deyip kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

"Olivia!" dedi Sam çaresizce sakin kalmamı istiyordu ama olamayacağımı oda iyi biliyordu.

Ellerimi yüzümden çekmeden;

"Ne, ne var?", "Nasıl sakin kalayım sen söyle?", "Nasıl?!"

Bir şey demeden sadece elini sırtıma koyup sıvazladı, belkide yapılabilecek en iyi hareketi yapmıştı.

"Biraz hava almalıyım." dedim kafamı kaldırıp ayağa kalmaya çalışarak.

"Gelmemi ister misin?" dedi.

"Yalnız kalmaya ihtiyacım var." deyip kapıya yöneldim.

Odadan çıkıp girişe yöneldim ki bana doğru yaklaşan ve yüzünde şok olmuş bir ifade olan William'mı gördüm, cidden yine ne olmuştu?

O söze başlamadan ben öne atılarak;

"Yine ne olduysa lütfen yavaş yavaş söyle." dedim.

William tuttuğu nefesi verdikten sonra;

Hera ve AdenWhere stories live. Discover now