ARK

YENİ YIL ÖZEL BÖLÜMÜ

Bu bölüm Wattpad ve D özel yazılmıştır. Basılı şekilde yayınlanmayacaktır.

Bölümü hangi şartlar altında okumaya başladın?

Kurgu hakkında düşüncelerin neler?

Okuduğun tarihi ve şehri yazar mısın?

2019 Yılbaşı Gecesi - Kalender ~

Birkaç saat önce yağmur yağmış sokaklar tıklım tıklım doluydu. Herkes yeni yıl heyecanı ile sokaklara dökülmüştü. Bir adamın elime tutuşturduğu balona baktım. Yılbaşı kutlamasından sonra gökyüzüne bırakmamı tembihlemişti.

Hava o kadar soğuktu ki, üstüme giydiğim iki kat kıyafetten bile iliklerime kadar soğuğu hissetmiştim. Nefes aldığımda yüzüme vuran buhar ise, durumu özetliyordu.

Peki ben böyle üşüyorsam, bu kız soba mı? Bir insan bedeni, soğuğa nasıl bu kadar dayanıklı olabilir? Hemen birkaç sıra önümde arkadaşlarıyla konuşan kadını süzdüm. Kadınımı.. güzelimi.. ruhumu..  ve kahkaha attığı dudaklarıyla, istemsiz olarak bende tebessüm ettim.

Eşsiz sesi.. beni o alaylı sesi ile nasılda büyülüyordu. Merak ediyorum, bana nazlansaydı, şımarsaydı nasıl konuşurdu?

İlginç ve hemcinslerinden farklı bir kadın olduğunu bildiğim için, bana hangi sevgi sözcüklerini söylemeyi tercih ederdi? Kendimi bunu merak ederken buldum. O kadar çok hayalim vardı ki, gerçekleşmeyeceğini bile bile kalbimde tuttuğum, ama biliyorum bana gelecek. Belki beni sevebilir de?

Kimi kandırıyorsun Kalender? Sen sevilecek adam mısın? Ama değiştim. Onun için değişmedim mi? Artık karşısına bir şekilde çıkacağım, onunla evimizde mutlu olacağız.

Ya mutlu edemezsem? Ya onu üzersem ve şu an attığı kahkahaların bitmesine neden olursam. Beni istemeyeceğini biliyorum, bu yüzden bu kadar çaba göstermiyor muyum? En iyisi olursam, beni sevebilir. Zira o zeki ve güçlü erkeklerden hoşlandığını söylemişti.

Geri sayıma az bir süre kala, sesini daha net duyabilmek için yanına doğru yaklaştım. Anlık bir kararla, bu sene yılbaşını arkadaşlarıyla Paris'te kutlamak istemiş, tam onun tarzı! 3 saat önce de Twitch'de yılbaşı özel yayını yapmıştı. Türkiye-Paris arasındaki zaman farkını da bu şekilde değerlendirmek istediği belliydi.

Kendimi kandırıyorum. Yılbaşına Buğra denen herifle girmek için yaptı. Birkaç gün önce ortadan kayboldular ve bir anda Melek sayesinde, Paris'te yılbaşı kutlayacaklarını öğrendim. Melek'i davet etmeleri üzerine burada olduklarını bulduk.

Bende tabii ki, hiç vakit kaybetmeden özel uçağım ile Paris'e gelmiştim. Tek derdim, Arya'ydı. Onu biraz daha görmek, sesini duymak ve özlem gidermek. Bu hayatta tek istediğim o'ydu. Her şeyi onun uğruna feda edebilirdim.

Arya'nın "Ya ne soğuğu? Mızmızlanmayın, tamam mı? Ne kadar tatlı canınız varmış!" diye söylendiğini duydum. Buğra kahkaha atarak Arya'ya baktı. "Kızım bunlar çıtkırıldım, bizim gibi mi? Biz daha dün karda.." dedikten sonra, elini oho yaparmış gibi sallayarak cümlesini tamamlamadı.

Kalbim sıkıştı sanki, içime bir öküz oturdu desem yeridir. Dün karda sevişmişler miydi? Nerede? Paris'te hava soğuk ama karlı değil. Türkiye'de de kar yoktu, buraya gelmeden önce nereye uğramışlardı? Baş başa kış tatili mi yapmışlardı? İçimi kemiren kıskançlık ile bedenim gerildi ve kaskatı oldum.

Melek yan gözle bakıp, "Evet siz dün neredeydiniz?" diye sordu. Arya'nın gözü usulca Kahraman'a kaydı. Sonra da imayla Buğra'yı süzdü. Neden şimdi onu süzüyorsun ki? Dün yapmışsınız işte yapacağınızı!