ARK

Bölüm 51: Keskin Nişancı

Ailemizde yerini almak için Instagram: ARK.Wattpad

(Özel videolar, bölüm alıntıları ve tüm detaylar Instagram'da paylaşılıyor. Profilimde link var.)

Okumaya başlamadan sol alt köşedeki yıldıza tıklayarak oy vermeyi unutma 💜

Satır arası yorumlarını bekliyorum. ⭐️ Ne kadar yorum olursa, o kadar motive oluyorum. 😍

👇🏻👇🏻👇🏻

Behram ~

Misafirlerin gitmesi ile ev bir anda sessizleşmişti. "Kalender biz bu kadar kalabalık bir aile miydik? Etraf sessizleşti." dediğimde, "Sende bugün muhabbet sohbet dışında çok sessizdin?" diye sordu. "Çocukların yüzünü görünce, iyi ki kız tarafıyım dedim. Hayır Arya bir de kendi elleriyle yapmış." diyerek kahkaha attım.

Annem yanıma oturduğunda, "Maşallah ben çok beğendim gelin hanımı, bak herkesi nasıl çekip çevirdi." dedi. Helin, Meltem teyzenin yanına oturduğunda "Her şey çok güzeldi. Çok teşekkür ederim." dedi ve annesi ile abisini öptü.

Meltem teyze biraz dikkatli şekilde, "Arya'nın yanındaki adam.. şeyi miydi?" diye sorunca, Kalender kaşlarını çatıp annesine baktı. "Çocukluk arkadaşı." diye cevap verdi.

Annem araya girerek "Evet, Maşallah iyi anlaşıyorlardı. Hatta sarma muhabbetinde fısır fısır konuştular. Anladığım üzere çocukluk arkadaşı, Arya'ya yemek yapmayı öğretmiş. Sizde hep bizden hizmet bekliyorsunuz." dediğinde, ortamda serin havalar esti. Kahraman ile bizi kıyaslamasaydın iyiydi be anne.

Kalender kaşlarını yeniden kahveye dikmişti. "Şu kahveyi bana bir uzatsana?" dediğinde, Helin hemen "Soğumuştur o, yenisini yapayım." dedi.

Arya'nın yaptığı tuzlu kahveyi içmek için can mı atıyorsun Kalender? İçten içe Kalender'in bu haline gülmüştüm. Biraz da yaşamayı hayal ettiği, ama asla yaşayamayacağını bildiği şeylere üzülmüştüm.

Erkek erkeğe dönen muhabbetlere siz çok vakıf olmadığınız için bilmezsiniz. Karısının gözünün içine bakıyor dediğiniz bir çok erkek, arkadaş ortamında karı kız muhabbeti yaparlar.

Kalender ise, her seferinde karımda karım. Arya ile evli değilken de Arya'm da Arya'm derdi. Bu nedenle, yaptıklarına bu kadar şaşırmıştım ya.

Bir yandan da onu anlayabiliyordum, sevdiğiniz kadını başka biriyle özellikle kocasıyla görmek ölüm gibiydi. Ve o yıllardır yavaş yavaş ölürken, yaşamak için yakaladığı bir umuda sımsıkı tutunmuştu. Kirli bir umuttu, ama tek şansıydı. O da bunu değerlendirmişti.

Kalender ısrarla "Sen onu ver bakayım." dediğinde, Helin fincanı alarak abisine uzattı. Kalender bir yudum alır almaz zar zor yutarak, ağzını yüzünü buruşturdu. Helin isyan ederek "Eee abi soğuk dedim sana." dediğinde, Kalender kaşlarını çatıp sinirli şekilde Helin'e adeta kükredi.

"Helin sence tek sorun soğuk olması mı? Ne kattınız bunun içine? Leş gibi bu!" dediğinde, Helin gözlerini kırpıştırarak "Ama yengem yaptı." dedi.

Kalender, "Verilmiş sadakam varmış, bende yengenle bu anları yaşayamadım diye üzülüyordum. Yengen adetlerin insanı değil, bir kere daha kanıtlamış oldu." dediğinde, kahkaha atarak Kalender'in yüzüne baktım.

Gecenin devamı ise, planlarımızın aksine hastanede devam etmişti. Çünkü gerçekten kahveyi içen herkes hastanelik olmuştu.

"Ben anlamıyorum ya! Kahvenin içine ne koymuş olabilir ki, bir yudumla bile hastanelik oldum." diye sinirden köpüren Kalender'i inceliyordum.

"Herkes iyi değil mi? Serumu bitmeyen kaldı mı?" diye Bekir abiye sordum.

Bekir abi "Tuvaletin kendisi dışında herkes iyi." derken, arkasından koşturarak Emin tuvalete gidiyordu. Kafamı eğerek tuvaletin dışındaki kuyruğa baktım.