Bölüm 49: Gelinlik

6.9K 376 81
                                    

1 Milyon Okunma :) Hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ederim. 🎉🎉

Ailemizde yerini almak için Instagram: ARK.Wattpad

(Özel videolar, bölüm alıntıları ve tüm detaylar instagram'da paylaşılıyor. Profilimde link var.)

RuyamG <— Ailemiz burada toplanıyor.

Okumaya başlamadan sol alt köşedeki yıldıza tıklayarak oy vermeyi unutma 💜

Satır arası yorumlarını bekliyorum. ⭐️

Ne kadar yorum olursa, o kadar motive oluyorum. 😍

Kitap hakkında aklınıza takılanlar ve teorileriniz için instagrama beklerim. Instagram'da bölüm sonu köşesi yapacağım. 👑

👇🏻👇🏻👇🏻

Arya ~

Uyandığımda hava karanlıktı. Şömine ise hala yanıyordu, oda sıcacıktı. Hatta çok fazla sıcaktı, terlemiştim. Bana arkamdan sarılmış ve kafasını saçlarıma gömerek uyuyan Kalender'i, hafifçe geriye doğru ittim.

Ben onu itip yatakta oturunca, sırt üstü uyku pozisyonu aldı. Uykusunda her zamanki gibi kaşlarını çatmıştı. Herkes benim kocam melek gibi uyuyor der, benimki uykusunda silahlı çatışmada gibiydi. Ses çıkartmamak için dudaklarımı birbirine bastırarak kıkırdadım.

Parmağımın ucuyla kaşlarının arasına dokununca, istemsiz olarak kaş çatmayı bırakıp rahatlamıştı. Her seferinde dokunuşumla nasıl rahatlayabiliyordu? Hemde bunu biliçsiz bir şekilde yapıyordu?

Yataktan kalktığımda bir bacağımda hafif bir seğirme var gibiydi. Hareketsiz çok uzun mu yatmıştım? Baş ağrım ise kendini yavaştan belli ediyordu. Bu aralar yaşadıklarım, hamileliğimle birleşince feci şekilde bedenimi etkiliyordu.

Genetik rahatsızlığım ise, sanki bu aralar daha da şiddetlenmişti. Şu an sinirli olmadığım halde, yeniden ellerim titremeye başlamıştı. Birkaç derin nefes alıp karşı odaya ilerledim.

Yatak odamıza girdiğimde hızlıca kendimi banyoya attım. Çünkü mide bulantım ile öğürme hissim saniyesinde kendini belli ederek, kendimi klozetin içine eğilirken bulmuştum. Gün içinde yediğim her şeyi çıkartırken, başımın ağrısı daha da şiddetlenmişti.

Karşı odaya geçmemiş olsaydım, muhtemelen Kalender beni duyar ve yardımcı olurdu. Ama ben aptal olduğumdan tüm eşyalarım burada diye, yatak odamıza geçmiştim. Vücudum gücünü kaybettiğinde bedenimi yere bırakarak oturdum.

Hamilelik böyle bir şey miydi? Kendimi çok aciz hissediyordum. Midemdeki her şeyi çıkarttığım halde, öğürmeye devam ederken gözlerim doldu ve birkaç damla gözyaşım aktı.

Elimi ve yüzümü yıkamak için tutunarak zorlukla ayağa kalktığımda bacaklarım titredi. Sesim soluğum kesilmiş gibiydi, Kalender'e seslenecek gücü bile kendimde bulamadım.

Birkaç derin nefes alarak elimin biri ile mermere sıkıca tutundum. Diğeriyle suyu açtım ve yüzümü yıkamaya çalıştım. Avucuma suyu alarak ağzıma götürüp gargara yapıp tükürdüm.

Acilen baş ağrısı için hap almam gerekiyordu. İçtiğim vitaminler, doktorun verdiği ilaçların yan etkisi miydi bilmiyorum, ama bok gibi hissediyordum.

Aynada kendime baktığımda, kendimi çift gördüğümü fark ettim. Siktir! Sanırım bayılacağım. En son böyle hissettiğimde, o lanet çukurdan çıkmaya çalışıyordum. Yavaşça ellerimle tutunarak yere oturdum, başımın ağrısı daha da şiddetlenmişti.

ARKWhere stories live. Discover now