Bölüm 45: Geçmişin İzi - Arya

8.7K 411 86
                                    

740 Bin Okunma :) Hepinize ayrı ayrı çok teşekkür ederim. 🎉🎉

Ailemizde yerini almak için Instagram: ARK.Wattpad

(Özel videolar, bölüm alıntıları ve tüm detaylar instagram'da paylaşılıyor. Profilimde link var.)

@RuyamG <— Ailemiz burada toplanıyor.

Okumaya başlamadan sol alt köşedeki yıldıza tıklayarak oy vermeyi unutma 💜

Satır arası yorumlarını bekliyorum. ⭐️

Ne kadar yorum olursa, o kadar motive oluyorum. 😍

🎮 - 2005 Yılı - Arya

Efsun anne, "Ateşin mi var senin?" diyerek elini alnıma koydu. "İyiyim." dedim cılız sesimle. "Annen nerede?" diye sorduğunda, bilmiyorum der gibi omzumu salladım.

"Hadi gel güzel kızım." diyerek beni evlerine doğru yönlendirdi. Kahraman'ın babasını gördüğümde öylece donup kaldım. Bıkkınlıkla, "Ne oldu Efsun?" diye sordu.

"Ayten yokta, Arya'nın ateşi var gibi. Ona bakacağım." dedi nazikçe. Zaten Efsun anne hep nazik ve güler yüzlüydü. "Ne olacak? Yine Buğra'nın peşinde dolanıyordur." dedi kızgın bir şekilde.

Efsun anne bana üzgün gözlerle bakıp, güven vermek isteyerek elimi hafifçe sıktı. Sonra da beni mutfağa yönlendirdi.

"Annemi neden sevmiyor?" diye sordum. "Sadece.. biz çok uzun zaman önce, sevdiğimiz birini kaybettik. Ve annenin sana böyle davranması hoşuna gitmiyor. Ama biliyor musun? Annen aslında seni çok seviyor. Sen Buğra ile gittiğinde çok ağlıyor." dedi.

Beni teselli etmek istediği belliydi, çünkü annem sadece Buğra için ağlardı. Bir şey söylemeden sadece kafamı salladım. Kapıda Kahramanı görünce ona doğru döndüm.

"Arya sen mi geldin?" diye sordu. "Efsun anne gelmemi istedi." dedim.

Efsun anne Kahraman'a dönüp, "Arya biraz hasta olmuş. Hadi onu odana götür. Bende size yemek getireceğim. Yedikten sonra Arya'ya ilaçta verelim, hemen iyileşsin." dedi.

Kahraman ilk defa bana doğru elini uzattı. Efsun anne ve ben birbirimize garip garip baktık.

"Hadi gel, düşme diye seni tutarım." dedi. Kahraman'ın elini tuttuğumda Efsun anneye yeniden baktım.

Büyük bir ümitle gözleri dolmuş şekilde ellerimize bakıyordu. Kahraman önden ilerleyerek odasına doğru yürümeye başladı. O sırada kapısı açık, kırmızı araba şeklinde yatağı olan oda dikkatimi çekti.

"Bu oda kimin?" diye sordum. Bana dik dik bakıp cevap vermedi. Bu dik bakışlarından da nefret ediyorum.

Odasına girdiğimizde beni yatağına oturttu. "Bu sene yine gidecek misiniz?" diye sordu.

"Hıhı gideceğiz, ama babam gitmemizi istemiyor. Buna rağmen annem her seferinde Buğra ve beni yolluyor." dedim.

"Orada ne yapıyorsun?" diye sorduğunda, "Sürekli bir şeyler öğretmeye çalışıyorlar. Mesela en son ağır metal şeyler vardı. Onları nasıl temizlemem gerektiğini anlattılar. Hatta birinin üstünde yakınlaştırma yuvarlağı var, biliyor musun?" diye hevesle konuştum.

"O ne, hiç duymadım." dediğinde, "Dürbün müydü adı? Ona baktığımda çok uzaktaki kağıttan adamları ve şişeleri görebiliyorum. Gittiğimde ne olduğunu Zayid'den öğrenirim, sonra da geldiğimde sana anlatırım." dedim gülümseyerek.

ARKWhere stories live. Discover now