Bölüm 10: Aşerme

24.9K 939 49
                                    

Ailemizde yerini almak için Instagram: ARK.Wattpad

(Özel videolar, bölüm alıntıları ve tüm detaylar instagram'da paylaşılıyor. Profilimde link var.)

@RuyamG <— Ailemiz burada toplanıyor.

Okumaya başlamadan sol alt köşedeki yıldıza tıklayarak oy vermeyi unutma 💜

Satır arası yorumlarını bekliyorum. ⭐️

~~~~

"Bir daha başka bir adama sarılma istiyorum. Bana hiç gülerek bakmayan yüzünü bile, başkaları sürekli gördüğü için kıskanıyorum. Lanet olsun sensiz yapamıyorum. Ne kadar özlüyorum biliyor musun? Şu kokunu, tenini, sıcak nefesini... Önceleri sadece özlemdi. Ama artık seni iliklerime kadar hissediyorum. Beni istedin. Sen beni istedin ve ben senin oldum. Bu yüzden, lütfen artık beni daha fazla üzme. Ben dayanamıyorum."

Arya ~

Karnımda bir ağırlık hissettim, ve boynuma sokulurken, o muhteşem koku her yeri sardı. Aşermem geçti, belki de bu sıcaklığa ihtiyacım vardı. Beni saran güçlü kollara...

Telefonumun çalma sesine uyandım. Yatakta gerindim ve bağdaş kurarak oturdum. Annem küçükken bağdaş kurma, kaderin birine dolanır derdi. Ne demek istediğini hala anlamıyorum, saçma sapan hurafeler işte... Telefonun saatine baktığımda 5'i geçmişti. Buğra'nın aramasını yanıtladım.

"Mesaj attım görmeyince uyuduğunu anladım. Akşam demiştik ama sabah olacak, haydi aksiyon başlasın." dedi. "Ahh Buğra unuttum. Bugün ARK ile toplantım var. Toplantıdan sonra ortadan kaybolsam?" dedim tatlı ve çatallı bir sesle.

"Ihhmm o zaman öyle yapalım. Çıkınca beni ara." dedi ve telefonu kapattı. İki gecedir güzel bir uyku çektiğim için, çok rahatlamış hissediyordum. Dün masajda kimse yoktu, spa sanki benim için kapatılmış gibi bomboştu.

Bir keresinde annemle tartışmış hemde fena, ardından spaya gelmiştim. Kötü olduğum için insanların görmesini istememiş, spayı birkaç saat kapattırmak için Kahramanla konuşmuştum.

O da babası milletvekili olduğu için, insanların bunu yanlış anlayacağını ve itibarına zarar vereceğini söyleyip reddetmişti. Ve neden kötü olduğumu sormamıştı bile, işlerim yoğun diyerek kapatmıştı.

Zaten beni hiç sevmemişti değil mi? Babamın dediği gibi, şefkat duygusunu sevgi sanmıştık. Yaralı olan ruhlarımız birbirine ait sanmıştık ama değildi işte. Evliyken bunu fark edememiştim, ya da etsem bile belli ki rutin hayatımı bozmak istememiştim.

Zaten ben hiçbir zaman, konfor alanımın dışına çıkmak istemeyen biriydim. Benim için çalışma odam, bilgisayar düzeneğim ve kardeşlik konfor alanım içindeydi. Bu nedenle evde olmaktanda mutluydum. Ama evli olmaktan mutlu muydum? Belli ki değilmişim. Beni satın aldığını düşünen biriyle evliymişim.

Bir keresinde twitterda 'İspanyolca bir kelime: "Querencia". İnsanın kendini en güvende, güçlü ve rahat hissettiği, kendi olabildiği, yuvası gibi gördüğü yer demekmiş. Bunun en güzel örneği "ev" diye bir tweet görmüştüm.

O zaman haklı olduğunu, çalışma odamda böyle olduğumu düşünmüştüm. Ama şimdi bunları hissettiğim yer rüyalarımdı. Belki de rüyalar alemine aittim. Başından kalkmadığım bilgisayara, kaç gündür oturmuyorum. Ama geçen gece, tamda bunları hissederek uyumuştum.

Discord'a bile ne zamandır girmemiştim. Ya instagram? Resmen sosyal medyayı bir kenara itmiş ve kendimle başbaşa kalmıştım. Erken kalkan yol alır deyip hazırlandım ve spora indim. Bu saatte tek akıllı ben olduğum için kimsecikler yoktu.

ARKWhere stories live. Discover now