4

4.5K 472 248
                                    


İyi okumalar...

Aptal kafam ya.. Neden evimi kampüse bu kadar yakın tutmuştum ki? Beş dakika sürmüştü beni evime bırakması. Ama henüz tek kelime etmemişti şiirim hakkında.

"Şiirimi beğenmediniz mi yoksa?" diye sordum. İnmek istemiyordum arabasından.

"Şiirini beğendim ama-"

Ama ne?

"Ama yapmaya çalıştığın şeyi beğenmiyorum Jeon Jungkook." dedi, başını benden tarafa çevirip gözlerimin içine baktı. O bakış herşeyin farkındayım bakışıydı.

"Bir şey yapmaya çalışmıyorum. Ben sadece iyi bir öğrenci olmak için uğraşıyorum." diye bir yalan attım. Yersen...

Gözlerime bir süre daha öyle bakarsa koltukta eriyip sıvılaşacaktım artık. Hayır bakışlarına ölürüm adam ama bende de kalp var dayanmıyor işte.

" Beni öpmen de iyi bir öğrenci olma çaban mıydı? " İşte bunu beklemiyordum. O konuyu kapatmamış mıydık tüh! Hadi bakalım koçum açıkla şimdi niye öptüğünü.

"Ben gitsem iyi olur hocam. İyi gün-" kapıyı açıp çıkmaya çalışmıştım ki kolumdan tutup beni çekmesiyle gerisin geriye oturmuştum koltuğuma.

Üzerime gelmesi hiç iyi değildi. Ben kaçarken beni kovalamamalıydı. Yoksa bende kendimi durduramazdım. Ona döndüğümde bana olan yakınlığı ile kalbim tekledi. "Omega.." diye fısıldadı. Sesi neden bu kadar erotik geliyordu kulağa, deliriyordum.

"Bana omega diye seslenmek hoşuna mı gidiyor alfa?"

Tıpkı onun gibi ona karşılık vermem onu şaşkına çevirmiş olmalıydı. Gözlerindeki kırmızı parıltıları görüyordum. Alfasına seslenmiştim. Eğer şimdi üzerine gidersem alfası kontrolü eline alabilirdi.

"Sizi öpmemden etkilendiniz mi yoksa Bay Kim?" dedim. Yüzümü biraz daha onunkine yaklaştırdım. "Şu an okul sınırları içinde değiliz. Evime gelmek isterseniz?"

"Jeon, artık durmalısın."

Feromanlarımı salgılamaya başlamıştım. Onu etkilemek ve cezbetmek istiyordum. Alfasını görmek istiyordum. Onunla bir daha bu fırsatı yakalayabilir miyim bilmiyordum. Cesaretimin sebebi omegamın kontrolü eline almasındandı. Bakışlarımı dudaklarına indirdim ve ona doğru yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapattım.

Dudaklarımızın birleşmesiyle alt dudağını dişlerim arasına hapsedip çekiştirdim. Dudaklarını aralamıyor, öpüşüme karşılık vermiyordu. Yavaşça geri çekildim ve gözlerimi açtım. Kırmızı gözleri canıma okur gibi bakıyordu. Alfasını etkilemeyi başarmıştım.

Bu sefer daha sert asıldım dudaklarına ve kollarımıda boynuna dolayıp benim için araladığı dudaklarının arasına dilimi yolladığımda bana karşılık vermesi ile inledim. Islak sesler arabada yankılanırken, hala bana karşılık verdiğine inanamıyordum. Öpüşüyorduk resmen!

Kucağına çıkmak için dizlerim üzerinde doğrulduğumda dudaklarını ayırıp, "Dur artık!" dedi ama onu dinlemedim. Bacağımı onun üstünden diğer tarafa atmaya çalıştığımda dar alan yüzünden beceremeyince sızlanıp, yüzümü astım. Koltuğunu birden geriye çekip bana kocaman bir alan açtığında önce buna şaşırsamda sonrasında hemen kucağına yerleştim.

Elleri belimi sıkarken, beni itmekle kendine bastırmak arasında gitgel yaşadığını hissediyordum. Onu bu tereddütten kurtarmak için kalçalarımı kasıklarına bastırdım. İkimizde aynı anda birbirimizin ağzına inlerken dudaklarımız bir an olsun ayrılmıyordu.

Feromanlarını salgılmaya başladığında başım döner gibi olmuştu. Tatlı bir kahve kokusu alıyordum ve bu benim en sevdiğim kokuydu. Beni çepeçevre sarıyordu adeta. Dudakları yavaşça çeneme oradan boynuma doğru yol aldığında altımdaki sertliğine sürtünmeye başladım. İlk kez bir alfaya karşı böyle hassas ve istekliydim. Boynumu emdikçe inliyor, kendime engel olamıyordum. Onu istiyordum deli gibi.

My Alpha - taekook-Where stories live. Discover now