Ona karşı bir şeyler hissettiğimde bunları yaşayacağımı bile bile durdurmamıştım kendimi ve şimdide bunun cezasını çekiyordum.

Onun flörtöz biri olduğunu hep biliyordum hatta ne kadar acıdır ki onunla flörtleri hakkında bile konuşuyordum, tavsiye veriyordum. Evet, kendime işkence çektiriyordum. 

Benimle de hep flört edercesine konuşuyordu ve artık bunu yanlış anlamıyordum. Anlamadığım her an ise canım daha çok yanıyordu, belki de hak etmiştim.

Beni ben söylemeden anlayan bir adama tutulmakta belki de hata yapmıştım.
Barın değişen müziği ile yorulduğumu hissederek dans etmeyi bıraktım ve yengem ile abimin oturduğu masaya geçtim. Onlara baktığımda yengoşumun yani Melis’in sarhoş olduğunu ve abimin gülerek bu halleri izlediğini fark ettim. Abim şeymiş gibi bakıyordu...aşık? Hem de deli divane.

Galiba hayatımda en mutluğu olduğum şeylerden biri yengemin Melis Çınar olduğunu öğrenmekti. Melis geçmişini tam olarak hiçbir yer de anlatmasa da zor durumlardan pes etmeyerek bu hale gelmişti. O benim için gücün tanımıydı. Çoğu zaman fark etmiyordu bile ancak öyle bir asil duruşu vardı ki gücün onda olduğunu hayatla yaptığı bu savaşta her şeye rağmen kazandığını haykırıyordu. O sadece benim değil neredeyse her ülkede tanınan, insanların özellikle de kadın ve kız çocuklarının idolü ve temsilcisiydi.

Onun her davranışını öğrenmeye çalışan birçok kız çocuğu görmüştüm. Onun gücünü kıskanan insanlar gördüğüm kadar. O dünyada kadının başarısını ve gücünü temsil eden nadir insanlardı. O bile insanların onu bu şekilde gördüğünü bilmiyordu ancak gerçek buydu. Melis Çınar kadınların sesini duyurması için en büyük şanstı.

Çoğu zaman kamuya duyurmadan yani en azından duyurmadığını sanarak yaptığı birçok bağışta adını kullanmamıştı. Kullandığı isim hep Aslı’ydı. Bu ismin kime ait olduğu ise bilinmiyordu.

Onlara gülümseyerek birkaç gündür göremezden gelmeye çalıştığım adama baktım. Gözleri yanına gelen birçok kadına rağmen benden ayrılmıyordu, bunun sebebinin ona küs olduğumu düşünmesine bağlıyordum. Üstüme kısa bir göz atıp bir sorun olup olmadığına baktıktan sonra içkimi yudumladım.

Üstümde kırmızı, askılı bir elbise vardı. Kalçamın birkaç parmak altında biten elbisenin salaş bir V dekoltesi vardı. Küçük zincirlerde oluşan askısı ile tam olarak beni yansıtıyordu. Süslenmeyi seven ama aşırıya da kaçmayan biriydim.

Uzun bir süre dış dünyadan koparak sadece içtim, büyük ihtimalle çakırkeyif olmuştum bile. Alkolün damarlarımda gezdiğini hissediyordum. Üzerimde hissettiğim bakışlar ile başımı kaldırdığımda tekrardan onunla göz göze geldim. Bu neden sürekli beni izliyordu?

Bundan 4 gün önce Sinan’ın evine gittiğimde her zamanki gibi telefonunu karıştırmıştım. İkimizde bir birbirimizin şifresini biliyor telefonlarımı istediğimiz gibi karıştırıyor kullanıyorduk. Alışılmış bir durumdu. Ama sosyal medya da gezerken gelen mesajla içimdeki dürtüye engel olamayarak sohbete girdim.

Sinan’ın görüldü özelliği kapalıydı bu yüzden hiç rahatça mesajları okudum. Yazıştığı kişi bir kadındı ancak bu önemli değildi. Buna alışmıştım. Mesajları başa olarak okuduğumda konuşmaya başladıkları ikinci günde kadın beni sormuştu. Instasının %90’ı benimle dolu olduğu için kim olduğumu sormuştu. Oysa sevgili olmadığımızı herkes biliyordu. Ancak beni kıran Sinan’ın cevabı benim canımı çok yakmıştı.

O benim kız kardeşim.” diye cevap vermişti.

Her şey olurdu. Dostu, arkadaşı, kankası olurdu ancak kardeşim demesi canımı çok yakmıştı.

HAYALPEREST/ Texting Where stories live. Discover now