pain for us

271 34 49
                                    

uyarı; şiddet ve bağımlılığı içerir.

" Seokjin- hayır, hayır öyle bir şey yapmadım. " Taehyung panikle konuşmuş, Jimin diğerinin gözlerinde dürüstlüğü görünce derin bir nefes vermişti. Eğer Taehyung böyle bir şey yapmış olsaydı diğerini anında terk edeceğinden emindi. O kadar iğrenç biriyle konuşmaya devam etmeyi düşünmezdi. Hatta Seokjin dava açmak isterse onun yanında şahit olurdu.

Affetmezdi.

Ancak diğerinin panikle ve büyüttüğü gözler haksız yere onu azarladığı günlerle aynıydı. Taehyung masumdu ve bu çattığı kaşları ve panik arasında büzdüğü dudaklarından belli oluyordu.

Seokjin derin bir nefes veren Jimin'e kısa bir bakış atmış, aynı şekilde o da Taehyung'un dürüst olduğunu anlasa da ciddi bir ifadeyle diğerine bakmaya devam etmişti.

" Ne o zaman? Bu halimiz ne, açıklar mısın? " Taehyung dudağını yalayıp gergince yutkunmuş, kollarını göğsünde bağlayıp arkasına yaslanan bedene bakmamak için bakışlarını odanın içinde gezdirmişti.

" Taehyung? " Jimin'in sert sesiyle beraber diğerine dönmüş, kaçmamasını gösteren bakışlarla derin bir nefes almıştı.

" Jungkook... Jungkook'u kıskandırmak için yaptım.  Bilerek birini tutup o halde resmimizi çektirdim. " Seokjin diğerinin aptallığıyla gözlerini yummuş, Jimin ise Taehyung'un bunca yıl çabalamış olmasına rağmen Seokjin'i aldatma nedenini sorgulamaya başlamıştı.

Taehyung Jimin'e geldiğinde oldukça yorgundu. Sürekli içiyor, ne kadar yorgun olduğundan ve artık böyle yaşamak istemediğinden bahsediyordu. Seokjin'i çok sevdiğini fakat diğerinin ona bir çöpmüş gibi davrandığını, yüzüne kapanan duvarlar yüzünden bir labirentteymiş gibi hissettiğini anlatıyordu. 

En başında yalnızca içmek için buluşmuş olsalar da Jimin diğerinden etkilenmemek için oldukça çaba vermişti. Seokjin'i ne kadar sevdiğini sürekli dile getiren bedenin sevgisini istemsizce kıskanmıştı. Taehyung'u en başından beri beğeniyor, diğerini bahçede gördüğü her an şansına küfrediyordu. Fakat iki sevgiliyi ayırmak istememişti. Taehyung gelip ona yalvarana kadar ayırmak istememişti, Taehyung onu sevmesi için ona yalvarana ve ağlayana dek Seokjin'in sevgilisinden uzak durmaya ve arkadaş olarak gitmeye karar vermişti.

Fakat Taehyung titreyerek onu sevmesi ve onu sarması hakkında yalvarırken nasıl diğerinin yüzüne kapısını kapatacaktı? Seokjin'in yıllarca diğerinin yüzüne kapattığı kapıları duyduktan sonra bunu nasıl yapardı?

" Çok derin uyumam, beni o hale nasıl getirdin? " Taehyung gerginlikle dudağını ısırmış, Seokjin alayla gülmüştü.

" Ah, o zamanlar uyku hapları alıyordum değil mi? " Taehyung başını sakince sallamış, Jimin bakışlarını diğerinden çekip Seokjin'e dönmüştü. Diğeri oldukça sakin görünüyordu. Her zamanki haliydi, soğuk ve sakindi. 

Buz gibiydi. En başında güzel bir soğukluk hissi verse de zaman geçtikçe elini yakıyor ve seni uyuşturuyordu. Çoğu kişi Seokjin'in tatlı bir zehir olduğunu söylüyor, diğerine ulaşamadıkça birçok lakap daha takmaya devam ediyordu. Fakat kimse Seokjin'e kötü bir lakap takamamıştı bunca zaman. Jimin diğeri hakkında hiçbir zaman sert veya iğrenç bir cümle duymamıştı. Kimse Seokjin hakkında kötü konuşmaya cesaret edemiyor olmalıydı.

Şimdi de öyleydi. Jimin diğerine yakından baktıkça daha iyi anlıyordu Taehyung'un neden onu bırakamadığını. Seokjin kesinlikle kusursuzdu. Sakin ve soğuk ifadesiyle beraber hemen karşısında otururken Jimin bakışlarını diğerinden çekemiyordu. Seokjin ona asla bakmıyor olsa da Jimin diğerinin  yüzünü incelemeye devam ediyordu.

heartless |jinkookTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon