GİRİŞ

841K 52.1K 47.9K
                                    

"Her karanlık kendisini sonlandıracak şafağın tohumlarını içinde taşır."

*DANTE ALİGHİERİ


*DANTE ALİGHİERİ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




🪶❤️‍🔥

"...Yarım kalan şeyler bir diğer yarım kalanla tamamlanır.
Aynı yerden yara alanlar, birbirlerini yaralarından tanır..."




25 TEMMUZ 1992/ RİZE

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.











25 TEMMUZ 1992/ RİZE



Rivayet odur ki; Hükümdar Timur, avuçlarının içinde pıhtılaşmış kanla dünyaya gelmiştir. Kahinler bu kanı iki şekilde yorumlamıştır. Ya çok kan dökecektir ya da zamanın hâkimi olacaktır. Ama her hâlükârda girdiği her savaşı kazanacaktır. Bu kâhinlerden en ulusu babasına, doğar doğmaz onu öldürmesi söyler. Aksi halde çok kan dökeceğini, dünyanın sonunu getireceğini kesin bir dille rivayet eder. Masum bir bebeğin avucundaki kan, uğursuzluk demektir.

Ama Timur büyür.

Çağının en büyük askeri dehalarından biri olur. Heybetli bir komutan olduğu vakit Maveraünnehir, Harezm, Moğolistan, İran, Mezopotamya, Ermenistan, Kafkasya ve Doğu Anadolu'yu kapsayan bir imparatorluk kurar. Kuzey Hindistan'ın kontrolünü ele geçirir. Küçük Asya'da tüm Altınordu toprağına üstünlük kurar. Çin fethine çıkar. Kolları da güçsüz olan topal bir hükümdar öldüğünde, Sirderya üzerindeki Ortar'da, kış ortasında hazır bekleyen dev bir ordusu vardır. Tarih hiç bir zaman Timur'un yenildiğini yazmamıştır.

Bu çağda dahi en ulu hükümdarlardan biri kabul edilir. O bir liderdir. Merhameti kadar gazabı da heybetlidir. Otuz günde yirmi savaşa katılır. Adını duyan herkes titrer. Katıldığı savaşlarda nehirler günlerce kan akar. Avuçlarında kan pıhtısı ile doğan Timur, adım attığı her yeri avucundaki bu kana bulamıştır.

"Baba! Baba!"

Kadir, başını elindeki kitaptan usulca kaldırdı. Koyu kahve gözlerini odasının girişindeki açık kapıya dikti. Gözlükleri altından gelecek olanı bekledi. Ve birkaç saniye sonra on beş yaşındaki kızı Güldeste kapıda belirdi. Kumral saçları, uzun ve ince bedeni ile adı gibi güldü. Yuvarlak yüzü, elaya çalan gözleri ve parıldayan yanakları vardı. Kadir onu annesine yani canından çok sevdiği eşine benzetirdi. Severdi kızını. En çok da annesine bu denli benziyor oluşunu severdi.

BÜLBÜL KAPANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin