1.GERİ DÖNÜŞ

6.8K 507 80
                                    

Oy vermeyi ve satır aralarında yorum yapmayı unutmayın lütfen. Yorumlarınız okumak beni mutlu ediyor.

Tarkan,Dudu
Yüksek Sadakat, Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer

Türk.

Ne demektir Türk?

Efesiyle, lazıyla, zazasıyla, kürdüyle,dadaşıyla bu vatan uğruna feda olmaya hazır olan kimselerdir. Türk adı geçince şahlanan, yeri geldiğinde adımızla karşımızdakini tir tir titretenlerdir.

Vatanı herşey bilip, öyle büyüyenlerdir. Bayrak aşkıyla doğup, bayrak yolunda şahadet getirenlerdir. Vatanı can, canı vatan belleyenlerdir.

Ne mutlu Türk'üm! diyenlerdir.

Bitirdiğim kitabı kapatarak uzandığım hamaktan kalktım. Yavaş adımlarla eve doğru yürüdüm. İçeri girer girmez aldığım yemek kokuları gülümsememe sebep oldu. Mutfaktan gelen seslerle adımlarım oraya gitti. Ezgi yüksek sesle açtığı müziğe eşlik ediyor, Nefes teyze " Kafam şişti, kapat artık şunu."diye bağırıyordu. Bir yandanda akşam için yaptığı köftelere şekil veriyordu.

Salata yapan Ezgi'nin yanına kurulup yeşillikleri doğramaya başladım. Ezgi benim gelmemle daha yüksek sesle şarkı söylemeye başladı.

Bu gönül ona torpil geçiyor
Etrafında fır dönüyor
El bebek gül bebektir o
Ne yapsa inadına hoş görüyor
Kara kara düşündürüyor

Bağıra çağıra Tarkan'la yaptığı düete beni davet ediyor, bir yandan da omuzlarını hareket ettirip kendince dans ediyordu.
Bu hali bana kahkaha attırırken, Nefes teyzede karşılığı göz devirmeydi.Hemen elime maydanoz demetini alıp düete bende katıldım.

(Oh-oh,oh-oh-oh)
Onunda içi gidiyor
(Oh-oh,oh-oh-oh)
O da tasalanıyor
(Oh-oh, oh-oh-oh)
Bile bile kafa tutuyor aşka
Gözü kara, o yine bildiğini okuyor

Hem şarkıyı söylüyor hem de Ezgi'yle bütün hünerlerimizi konuşturup Nefes teyzeye cilve yapıyorduk. İkimizinde en sevdiği kısım gelince daha çok coştuk. Ayaklanıp Nefes teyzenin iki yanın da kıvırarak şarkıyı söylemeye devam ettik.

Ata ata dertleri hep içime attım
İnsan gibi yaşamak benimde hakkım
İçimdeki zemberek kırıldı artık
Tamiri mümkün değil ise işte o gün yandık
Her gün yağmur yağabilir, İnsan hata yapabilir
Birbirimize tutunursak belki güneş doğabilir

(Oh-oh, oh-oh-oh)
O da biliyor
(Oh-oh, oh-oh-oh)
O da seviyor
(Oh-oh, oh-oh-oh)
Bile bile kafa tutuyor aşka
Gözü kara, o yine bildiğini okuyor

Omuzlarımızı sallıyor, saçlarımızı savurup iki yandan Nefes teyzeye kıvırıyorduk. Nefes teyze daha fazla dayanamayıp kahkaha atınca yanağına sulu bir öpücük bıraktım. Ben tekrar yerime oturup salataya devam ettim. Ezgi kendini fazla kaptırmış olmalı ki ard arda çalan beş şarkıyı dans ederek söylemişti. Ben salatayı bitirip yerimden kalkınca o da yorulmuş olmalı ki kendine bir bardak soğuk su alıp masaya oturdu. Mayıs ayında olmamıza rağmen çok fazla terlemişti.

"Kalk üzerini değiş. Çok terlemişsin. Hasta olacaksın."dedim.

"Birazdan duş alırım."dedi bir bardak daha su alırken.

Odama gitmek için arkamı döndüğüm sırada Nefes teyzenin sesiyle ona döndüm.

"Kızım sana bazı kağıtlar gelmişti sabah. Salondaki masanın üzerine koymuştum. Alıver ordan."dedi.

KURU GÜLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin