⋆2⋆

36 6 2
                                    

İğrenç hissediyorum.
Profesör Snape bir aylık proje ödevini bir hafta erken kontrol edecek ve projeyi yapmadım. Bugünün son dersine kadar neredeyse aklımda ne yapacağımı düşünüyordum,

"Snape beni öldürecek, yetiştiremedim, yine çok kızacak, şöyle yapacak böyle yapacak"

Bir anlık gerçekten aman! kızarsa kızsın her zaman kızıyor zaten diye geçiştirdim ama nafile.

Derslerimin bitmesine son üç ders kala biraz koridorda dolandım, bir kaç dakika sonra Lorenzo arkamdan gelip bağırarak ve sarsarak beni korkuttu. Projeyi yapmıştı tabii keyfine değecek yok.

Artık son dersteydim.

Cenazemin kaldırılacağı ders.

Kalp krizi ya da nöbet geçirerek öleceğim ders.

Belkide panik atak geçirip ölebilirim bile.

Ama işler öyle olmadı
Snape projeleri kontrol etmeden önce unutan kişilerin olup olmadığını sordu, el kaldırıp projeyi kendi isteğimle vermeyeceğimi söyledim ve bana sakin bir şekilde, iyi sen bilirsin dedi. İYİ SEN BİLİRSİN. ARKADAŞLAR SNAPE İLK DEFA BENİ AZARLAMADI Daha sonra puan falan kıracağını söyledi ama umrumda değil.

Gün bitti ve yurt odamda yatağıma uzanıp mutlu bir iç çektim. Bugün cuma günüydü ve cuma günlerini hep dinlenme günü olarak ayarlamıştım. Yasak saatine az kalmıştı ve canım çok sıkılmıştı ayrıca uykum yoktu bu yüzden koridora çıktım ve yavaş adımlarla önce gizlice kütüphaneye gidip orada dolaştım daha sonra astronomi kulesine çıkmaya karar verdim.

Astronomi kulesini her zaman çok sevmiştim ve bugün tekrar oraya çıkıp yıldızları izleyecektim ama bilin bakalım kimi gördüm, Theodore Nott. Korkuluklara yaslanıyordu ve sigara içiyordu kendimi belli ettirmeden arkamı dönüp merdivenlere doğru ilerledim.

"Buraya gel."

İçimden dua okuyordum. Strese girmiştim. Kalbim hızlanmaya ve yüzüm yanmaya başladı. Daha ilk şoku atlatamamışken tekrar konuştu.

"Orada dikilmeye devam mı edeceksin?"

"Ne efendim ha.. hayır"

Streslenince ya da heyecanlanınca kimseyi duyamıyorum. Ya sesler azalıyor ya da bir anda artıyordu. Kitlenip kalıyordum, beynim sanki çalışmayı bırakıyordu ve hiç bir şey yapamayıp kasılıp kalıyordum. En son arkamı dönüp ona baktım ve yavaşça yanına doğru ilerleyip korkuluklara yaslandım.

"Bugün derste çok gergin duruyordun"

"Öyle mi duruyordum?" Aferin gerizekalı.

"Derste seni izledim. Dersi dinlemiyordun ve bir yere dalıp bütün ders oraya baktın."

"Öyle mi yaptım gerçekten" sonra ise fısıltıyla
"Ne yaptığımın farkında değilim" dedim.

"Kendini bu kadar zorlama bir kaç yıl sonra bir daha Snape'i görmeyeceksin zaten." Haklıydı. Ne kadar kafama takmamam gerekse bile istemeden kafama takıp kendimi strese sokuyordum.

"Elimde değil, sürekli aklımı kurcalayıp duruyor"

Hafiften bir rüzgâr esti ve Theodore'un içtiği sigaranın dumanı boğazıma kaçtı. Neye uğradığıma şaşırdım ve aniden öksürmeye başladım.
Öksürüğüm nihayet geçtikten sonra Theodore'un sigarasını söndürdüğünü gördüm. Bir süre ona baktım

"Neden kendine zarar veriyorsun?"

Dönüp iki saniye bana baktı. KALBİM KULAĞIMDA ATIYORDU.

"Rahatlıyorum."

"Ne"

"Duydun. Sigara içmeyince iyi hissetmiyorum."

"Ama içmeye devam ediyorsun, bunun seni rahatlatmasından çok rahatsız etmesi gerekmez mi?"

İç çekti ve vücudunu dikleştirdi.

"Neden beni önemsiyorsun?"

"Ne"

Gülümseyip göz devirdi.

"Şapşal mısın?"

"Ne"

AL İŞTE YİNE OLUYORDU! Sesler bir anda azaldı ve ne olduğunu anlayamadım

Kıkırdadı ve konuşmaya devam etti.

"Diyorum ki, benim sigara kullanmam bana zarar veriyor. Sen neden beni önemsiyorsun" Evet arkadaşlar insanları düşünmekte suç olmuş.

"Seni düşünende kabahat! ben yatmaya gidiyorum." Küçük bir kahkaha patlattı ve bana baktı.

"İyi geceler."

"Sanada."

Yurt odama geri döndüğümde dağınık masama oturup üzerindeki kağıtları biraz ittirip yer açtım ve çizim defterimi alıp kafamı dağıtmak için birkaç şey çizdim. Uzun süredir çizim yapmıyordum bu yüzden çizimlerim eskisi kadar güzel gelmiyordu.

Masamdan kalkıp yatağa yattım, gözlerimi kapattım. Az zaman önce ne olduğunu düşündüm. Theodore'un hayatında onu sigaraya başlatabilecek kadar hayatın da ne olduğunu ya da ne yaşadığını merak ediyordum ama sanırım bunu kendisi söylemeyecek.

𝐒𝐭𝐨𝐫𝐲 𝐨𝐟 𝐌𝐚𝐱 𝐓𝐡𝐨𝐦𝐩𝐬𝐨𝐧 || 𝑯𝑷⋆𝑭𝒂𝒏𝒇𝒊𝒄𝒕𝒊𝒐𝒏          Where stories live. Discover now