ᴄʜᴀᴘᴛᴇʀ⁵: unreal things and facts

1K 147 98
                                    

Oy ve yorumu unutmayın!
İyi okumalar dilerim :-)

Gözlerine baktığımda kendimi kaybettim, belki de bu yüzdendi bakışlarımı kaçırma nedenim. Ya da kendimi ve yaptıklarımı onun gözlerinde gördüğümden mi?

"Belki de saçmalamıyorsundur meraklı insan?"

Duyduğu ses ile yerinde sıçrayan genç çocuk, hızla arkasını dönmüş, ardından karşılaştığı gri gözlerle büyük bir çığlığı bırakmıştı. Ses telleri yırtılırcasına bağırmaya korkuyla devam ederken bu sesi kesen şey, ağzına kapanan esmer bir el olmuştu.

Gözleri büyümüş bir şekildeydi karanlıkta karşısında duran adama bakan genç çocuk, göğsü hızlıca inip kalkarken hızlı hızlı nefesler alıyordu gerginlik ve korkuyla.

Bunu fark eden esmer tenlinin dudaklarında çarpık bir gülüş yer edinirken karşısında korkuyla tir tir titreyen çocuğa onun korkusundan zevk aldığını kanıtlar şekilde  sırıtıyordu.

Ve gözlerini sanki büyük değilmişcesine daha da büyüterek ona bakmasıyla dudağındaki gülüşü bununla orantılı bir şekilde büyümüştü.

Bu da genç çocuğun sivri birkaç dişini görerek ellerine rağmen daha da büyük bir çığlık attıktan hemen sonra yüzüne etrafta ses çıkartacak raddede bir tokat yemesine neden olmuştu.

Yediği tokat ile yüzündeki sırıtış kaybolurken yüzü korkutucu derecede ciddi bir hâl almış, bu da korkuyla ona tokat atan gencin yaptığı şeyin farkına varıp sesli bir şekilde yutkunmasına neden olmuştu.

Elini çocuğun ağzından çektikten hemen sonra ona doğru bir adım atmıştı üstündeki korkutucu derecede bir sakinlikle. Kendisine bir adım yaklaşan esmer ile genç çocukta geriye doğru bir adım atmıştı.

Bununla birlikte açtığı kapının sırtıyla temasa geçerek açılmasına, aynı zamanda içeriden dışarıya vuran ışık ile artık karşısındakinin yüzünü görebilmesini sağlamıştı.

Ve karşısında gördüğü tanıdık sima ile beyaz tenli genç bir duraksama yaşamıştı. Karşısındaki esmer tenliyi nereden anımsadığını hatırlamaya çalışıyordu.

Hafifçe akmış mint yeşili saçlar, bir Koreli değilmişcesine esmer bir ten ve gri renkte olan gözler, aynı alaycıl sırıtış ve o derin ses tınısı..

Yavaş yavaş taşlar yerine otururken beyaz tenli karşısındakinin kim olduğunu hatırlamış, bununla birlikte içindeki o günkü sinirin taptaze bir şekilde ortaya çıktığını hissetmişti.

Karşısındaki esmerin ciddi yüz ifadesini umursamamaya başlamıştı o andan itibaren. Hatta bütün korkusu yerini sinire bırakmıştı. Kaşları yavaş yavaş çatılırken dudaklarını konuşmak adına aralamış, ardından tiz bir sesle bağırarak esmerin dibine girip ikinci bir tokat atmıştı.

"Seni pislik! Sen o gün kahve siparişi verip beni bekleten, ardından bir piç gibi istemiyorum diyip giden adamsın! Tanrı'ya bir daha karşılaşmamız için ettiğim dualar kabul oldu demek ki! Şimdi elimden kurtulamazsın seni-seni acımasız!"

Esmer tenli yediği ikinci tokat ile sinirlerinin gerilmeye başladığını hissederken sağa düşen kafasını korkutucu bir yavaşlıkla ona bağıran gence çevirmiş, ardından kesinlikle samimi olmayan bir sırıtış ile ona bakmaya başlamıştı alttan.

My School At NightWhere stories live. Discover now