~23~

115 17 97
                                    

Medya çok tatlı LANNN. Neyse size bişi dicem ben son zamanlarda çok boş yaptım. Evet biliyorum. Ama napem canım sıkılıyordu. Neyse hadi size iyi okumalar.
______________________________________

Bugün Gaara artık Kazekage ilan edileceği için köyde hazırlıklar vardı. Bu hazırlıklar sırasında sürekli Gaara'yı rahatsız edeceklerini bildiğim halde yanına gidip onun kafa dağıtmasını sağlamak varken odamda mışıl mışıl uyumuştum. Ve daha yeni uyandığım için şimdi ağır ağır yanına gidiyordum.

*Gaara lütfen bana çok kızma.*

Kazekagenin ofisinin önüne geldiğimde içerde beni bekleyen sinirli bir Gaara'ya karşı önlem olarak her an kaçabileceğim bir pozisyon almıştım. Derin bir nefes alıp yavaşça kapıyı tıklatıp içeriden 'gir' komutunun gelmesini beklemeye başladım. Beklediğim komutu duyunca kapıyı yavaşça açıp içeri küçük bir bakış atmıştım.

Gaara koltukta kapıya sırtı dönük bir şekilde oturmuştu. Muhtemelen benim geldiğimi düşünmediği için tenezzül edip bana bakmamıştı. İçeri yavaş adımlarla girip masanın önüne gelene kadar ilerledim. Yürürken özellikle ses çıkarmıştım. Belki Gaara'nın dikkatini kendi üstüme çekerim diye düşünüyordum. Ama öyle olmamıştı. Gaara bana dönüp bakmamıştı bile.

Boğazımı temizleyip dikkatini üstüme çekmeyi denediğimde yine bana bakmamıştı. Bu durum beni yavaştan korkutmaya başlamıştı. "Gaara?" Dedim kısık ama anlaşılır bir ses tonuyla. Gaara dan yine çıt yoktu.

Endişe ile masanın üstünden ona uzandığım sırada arkamda bir hareketlilik hissetmem ile Gaara'yı dürtmek için öne uzattığım elimi hızla arkamdaki hareketliliğe doğru yumruk yapmış bir şekilde sallamıştım. Bu ani hareketim ile bedenim istemsizce arkaya doğru dönmüştü.

Elimi sıkıca saran kumu görünce şaşırmıştım. Gözlerim yavaş yavaş tam arkamda durmuş ve kollarını göğsünün altında birleştirmiş Gaara'ya kaydığında korku ile istemsizce yüz hatlarım gerilmişti.

Ben, Gaara'nın beni azarlamasını, bağırıp çağırmasını beklerken Gaara sakin bir şekilde "beni ektin." Demişti. O böyle diyince mahçup bir şekilde gülümseyerek elimi kumdan kurtarmıştım.

"Özür dilerim. Uyuya kalmışım." Diye kendimi savunduğum sırada Gaara bana tip tip bakmaya başlamıştı. Hayır yani tatlı da duruyor şimdi. *Ben bunu nasıl ekebildim.*

Gaara yanımdan geçip koltuğa oturduğu sırada "Gaara, özür dilerim." Dedim. Kendimi kötü hissediyordum. Onun bana en ihtiyaç duyduğu zaman yanında olmak yerine uyumuştum.

(Gaara özür dilerim aşkım bebeğim ama konu uyumaksa seni bile ekebilirim)

"Önemli değil, Jun." Dediğinde sesindeki samimiyeti anlamamak imkansızdı. Ona tebessüm edip "ee ben uyurken neler oldu?" Diye sorduğumda elinde tuttuğu kağıdı bana uzatmıştı.

"Bir kutlama yapılacakmış, elinde tuttuğun kağıtta adı yazılı olan kişilere davet mektubu yazacamışım başka da önemli birşey olmadı." Demişti. Normalde soğuk, mesafeli ve duygularını perdeleyen sesinde bu defa bıkkınlık, sıkıntı ve yorgunluk çok net anlaşılıyordu.

Ona gülümseyerek "sana seve seve yardımcı olurum. Hem uyumamı da telafi ederim." Dedim. Gaara, bana bakıp gülümsemiş ve "Teşekkür ederim Jun." Demişti.

Masanın etrafından dolaşıp onun yanına elime geçirdiğim ilk sandalye ile oturduğum da beni izlemişti. Bir kolunun dirseğini masaya yaslamış, çenesi avucunun içinde bir şekilde beni izliyordu.

Ōtsutsuki Gücünde Uzumaki (Gaara x Jun) Where stories live. Discover now