Kai, gece yarısını geçtikten sonra Baekhyun'un odasında olan ikili koltuğa uzanmış ve gözlerini kapatıp olan şeyleri düşünmeye başlamıştı. Aklına doluşan şeyler hep Sehun ile ilgiliydi. Gülümsemesi, cesurca gelip kucağına oturması, onu öpmesi... Kai, kendini ilk başta garip hissetmişti ama Sehun'un o hali aşırı derecede seksiydi ve bu hali Kai'yi gerçekten tahrik ediyordu.

Daha önce de birkaç kişiyle çıkmıştı ama Sehun ile olan şeyleri hissetmemişti. Gerçi fırsatı olmamış olabilirdi, çünkü Baekhyun'un onları bir şekilde kaçırdığını biliyordu ama ispat edemiyordu. Kai, onun böyle yapmasının nedeni olarak, paylaşmayı sevmeyen küçük bir kardeş olarak dile getirse de, bugün Baekhyun'un söylediği şeyler ile hiçte öyle olmadığını anlamıştı. Baekhyun onu seviyordu. Kai de onu seviyor ve değer veriyordu ancak sadece bir abinin kardeşe olan sevgisi gibiydi. Bir an önce bu duruma bir çare bulması gerekliydi. Çünkü Baekhyun'un yapabileceği şeyleri hayal bile edemiyordu. İki üç gündür çok fazla uyuyamadığı için kendini ciddi anlamda yorgun hissediyordu ama bir türlü uyuyamıyordu. Yattığı yerle alakalı bir şey değildi. Kalbi rahat vermiyordu. Sehun'u öylece bırakıp arkasına bile bakmadan çıkıp gitmişti. Sehun'un yerinde kendisi olsa kesinlikle değersiz ve kullanılmış gibi hissederdi. Kai, yandaki sehpanın üzerinde olan telefonu eline alıp kilidini açtı. Saat 01.04'ü gösteriyordu. Geç olmuştu, bu yüzden arayamazdı ama mesaj atabilirdi. İyi de ne yazması gerekiyordu?

''Seni öylece bıraktığım için üzgünüm ama öpücük harikaydı.'' Mı? Ya da...

''Özür dilerim.''

Sıkıntıyla nefesini bıraktı.

-''Sehun, ben üzgünüm. Ama Baekhyun'u o halde bırakamayacağım için gittim. Tek kelime etmeden gittiğim için eminim adinin teki olduğumu düşünüyorsundur.'' Kai mesajı okudu ve gönderip , göndermeme konusunda kararsız kalmıştı. Mesajın saçma olduğunu düşünüp tekrardan silecekken yanlışlıkla gönder tuşuna basmasaydı emin olun daha iyi bir şeyler yazabilirdi. Ağzının içinden birkaç küfür söyledikten sonra , telaşla telefona bakmaya başladı. Acaba Sehun, uyanık mıydı?

İki dakika sonra telefon titremişti.

-''Evet adinin tekisin!'' şaşkınca ekrana baktı Kai.

- ''Açık sözlülüğün için teşekkür ederim.''

-''Adi birisine cevap verdiğim için teşekkür etmelisin.'' Kai hala şaşkınca ekrana bakıyordu. Sehun, cidden kızmış olmalıydı.

-''Teşekkür ederim :P ''

-'' Baekhyun'un iyi mi bari?'' yazıda da olsa Kai, Sehun'un gözlerini devirdiği hissetmişti.

-'' Bayıldı ama şimdi iyi, sorun yok. Sen bana kızgın mısın?''

-'' Kızgın mı? Onu da nereden çıkardın -_- ''

- ''Değil misin?''

-''Hayır değilim. İzin verirsen uyumak istiyorum.''

-''Peki iyi geceler.'' Kai mesajı gönderdikten sonra , cevap beklemişti ama gelmemişti.

Sehun'u büyük ihtimalle kırmıştı. Kim olsa kırılırdı. Kai, yarın onunla görüşse iyi olacaktı. Ama ilk önce ağırlaşan göz kapaklarının isteğini yapıp uyumalıydı.

***

Sehun'un, sabah uyanır uyanmaz yaptığı ilk şey Baekhyun'un evinin adresini bulmak olmuştu. Tabi bunun için ilk önce, tamirhanenin olduğu yere gitmiş ve onu tanıyan birine sormuştu. Adresi aldıktan sonra , arabasıyla evi bulup, dış kapının önüne park etmişti. Bu yaptığından Chanyeol'un haberi yoktu. Çünkü sabah erkenden kalktığı için ona görünmeden evden çıkmıştı. Sehun ve erken uyanmak hayal gibi olsa da, tüm gece yatakta dolanmaktan uyuyamazsanız tabi ki de erken kalkardınız.

EL DORADO √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin