Bölüm 11 : Kapan

1.1K 401 36
                                    






Söylediğim zaman duy beni

İnandığımı söylediğimi

Hiçbir şey değişmeyecek

Kader değişmeyecek

Ne olmak istendiyse, kusursuzca işleyecek

Sadece güçlü kal.

A.L – Keep Holding On


Kadının yüz hatları belirgin ve yuvarlaktı. Arkadan esen güçlü bir rüzgâr aynada net olarak kendini görmesini engelliyor ve soluk renkli kahverengi saçlarına gözbebeklerinin arkasından bakmasını sağlıyordu. Kadının ruhsuz bakışları aynadaki yansımaya yabancıydı. Karşısındaki iki yıl önceki haliydi ve ona yüzüne yayılan geniş bir gülümsemeyle bakıyordu. Dev, siyah beyaz kareli bir satranç tahtasının üzerindeydi ve ikinci sıraya dizilmiş piyonların ortasında duruyordu. Dikdörtgen köşeli, gümüş kaplama aynada onunla aynı hizada, karşısındaydı. Fakat bu sıradan bir gün gibi değildi. Aynadaki kişi sürekli gülümsüyor ve ona kınayıcı bakışlar atıyordu. Kadının gözlerinde nefret vardı ama iki yıl önceki hali öyle değildi. Sıcacık bir hayatın fırça darbeleri gözbebeklerindeki irislere yansımıştı.

Gerçeklerden kaçabilirsin.

Derin okyanuslarda boğulabilirsin.

Acılarını görmezden gelebilirsin.

Ama...

Ölümden kaçamazsın Delfin.

Su, mezarın olacak.

Hayır, hayır...

Bir sürü ölü var. Kaçamayacaksın.

Her şeyin burada sona ermeyeceğini sen de biliyorsun. Burada. Parlak spot ışıkları altında.... Yüzün aydınlanıyor fakat kesik izleri alnındaki çiziklerin önünü kesiyor. Mutsuzsun.Mutlu olmak için bir sebep arıyorsun ama o sebebi bulamıyorsun. Satranç tahtasında bir piyondan fazlası değilsin. Olamazsın. Şah olacağın günü hayal ederek yaşadın ama böyle bir şeyin hiçbir zaman olmayacağını biliyorsun. Bir adım ilerledin ve seninle birlikte yanındaki taşta büyük bir gürültüyle hareket etti. Kulakların yanmaya başlıyor ama sakinsin. Yüzün ışıklardan dolayı kasvetle örtülüp aydınlanıyor. Gözlerinin altındaki mor halkalar giderek belirginleşirken bekliyorsun. Bu oyunda bir piyonsun ve ilk hamleyi sen yaptın. Şimdi sıra onda.... Geçmişin artık düşmanın... Onu izlemen gerek... İzle, takip et, açığını yakala ve vurucu darbeyi yap.

Bilmiyorsan öğreteyim, piyonlar ordudaki askerler gibidir.

Kendilerini kanıtlarlarsa vezir olabilirler.

Kahraman olmak senin ellerinde...

Dalgalarla savaş, asla pes etme...

Gerekirse öldür ama pes etme...

"Çok güzel değil mi?" Yansımanın sesi kırk yıllık arkadaşına tavsiye vermiş gibi rahat.

"Güzel olan ne?" diye sordun düşünceli bir ifadeyle.

"Ağaçlar... Ağaçlara bak..."

Başını yukarı kaldırıyorsun. Sesin defalarca yankı yapıp buz gibi olan satranç tahtasına çarpıyor. Ayakların çıplak, kıyafetlerin aynı, tabanların yara... Ama sen farklısın. Büyüyorsun.

TreyWhere stories live. Discover now