En Yabani Ve Vahşi Şekilde

Start from the beginning
                                    

"Hoş geldin Jimin" dedi alfa bu sefer içeri giren sarışın genci görüp.

"Bende hoş geldim Taehyung". Yoongi ise arkadaşının aşk yüzünden nasılda şapşala döndüğünü gördükçe ona acırmış gibi bir bakış atıp koltuğa yerleşmişti.

"Yoongi sen gitsene artık. "

"Satıcı piç!"

"Ne! anlamadım, ne dedin sen?"

"Liderim uzun yoldan geldim. Kan şekerim düştü elim ayağım titriyor bak. Hem gece vakti yola çıkılır mı hiç?" diyerek kendini acındırmış, Jiminle daha fazla yakınlaşabilme fırsatı yakalamışken bunu değerlendirmek istiyordu Yoongi. Taehyung onu kovsada gitmezdi artık.

Jungkook Yoongi'nin söylediklerini ciddiye almıştı." Şimdi yemek hazırlarız, tabi ki burada kalabilirsiniz" dediğinde Yoongi yüzündeki sırıtışla Taehyung'a göz kırpmıştı.

Alice evde dolanırken, Jungkook ve Jimin mutfakta yemekleri hazırlıyor bu sırada Taehyung ve Yoongi bazı işler hakkında konuşuyorlardı. Jimin merakla arkadaşına sokuldu. "Kookie bana herşeyi anlat bu ev falan ne?" diye sormuştu.

"Annesi bizim için hediye etmiş."

"Yoksa bundan sonra beraber mi yaşayacaksınız?"

"Hayır tabiki Jimin bunun için çok erken henüz."

"Ama kaynanan çok düşünceli bir kadınmış. Bu evi hediye ettiğine göre senin çocuklu olmanı sorun etmiyor demek ki."

"Henüz bunu bilmiyor ama Taehyung sorun etmeyeceğini söyledi. Her neyse Yoongi ile ilerleme var mı? En son numaranı almıştı. Arabada gelirken bolca sohbet etmişsinizdir."

"Sessiz olsana duymasın. Ağırdan satıyorum kendimi öyle senin gibi pat diye kucağına atlayamam alfanın ben" diyerek dalga geçtiğinde Jungkook kaşlarını çatıp ona bakmıştı. "O benim ruh eşim. Öyle olmasaydı bile Taehyung çok farklı biri. Ona güveniyorum. Ve en önemlisi kızıma değer veriyor Jimin. Çok merhametli birisi". Jungkook derin bir iç çekip koltukta oturan alfasına baktığında Taehyung sanki hissetmiş gibi ona döndü ve göz kırptı. Jungkook tebessüm ederek elindeki tabağı masaya yerleştirdi.

Sonunda beşi masaya oturmuş, hazırlanan güzel yemekleri afiyetle yemişlerdi. Yemeğin ardından Jungkook kızını uyutmak için kendi yatak odalarına götürmüştü. Onun odası boş olduğundan orada yatacak yer yoktu. Kızının pijamalarını giydirirken onu bir iki günde ne kadar çok özlediğini farkedip bir kaç kez öpmüş ve sevdiği uzun saçlarını tarayıp yatağa yatırmıştı.

"İçeri girebilir miyim?" Alfa kapıyı tıklatarak açmış ve Jungkook'un onayıyla tamamen içeri girdiğinde elinde tuttuğu masal kitabını Alice'e göstermişti. "Sana masal okumamı ister misin?" diye sorduğunda küçük kız hemencecik kabul etmiş, babasından iyi geceler öpücüğü aldıktan sonra odadan çıkmasını izlemiş ve yanına oturan alfaya bakmıştı.

"Bir varmış bir yokmuş..." diye başladı alfa masala. Alice alfanın kadife sesi ve onun etrafını saran ve güvende hissettiren feromonlarıyla masalın sonuna doğru uykuya daldı çabucak. Taehyung onun alnına küçük bir öpücük bırakıp, üzerindeki örtüyü düzelttikten sonra sessizce odadan ayrıldı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde verandada kendilerine birer içki doldurup koyu bir sohbetin içine almışlardı şimdi. Yoongi ve Jimin kaçamak bakışlarla birbirine bakarken, Taehyung omegayı kolundan tutup kucağına oturttu. "Taehyung yapma arkadaşlarımız var ayıp oluyor". Jungkook utanmıştı. Ama Jimin ve Yoongi onları pek umursar gibi değildi.

"Kimin olduğu umrumda değil senin yerin her zaman burası." dediğinde omeganın kulakları kızarmaya başlamıştı bile.

"Ee Taehyung düğün ne zaman?"

My Omega - taekookWhere stories live. Discover now