1.5

451 30 23
                                    

"pedri artık trip yapmayı bırakacak mısın!" diye sertçe bir soru sormuştu gavi bana bakarak

"ne oldu pablo?" diye sorduğumda sektirdiği topu biraz uzağa atıp bana doğru yürümeye başlamıştı,yakınıma geldiğinde ise suratıma bakıp "derdin ne pedri,bir haftadır normal değilsin farkında mısın,hayattan soyutlamaya mı çalışıyorsun kendini"

"derdim falan yok,işime konsantreyim..." diyip topumu sektirmek için ayağımla topu havaya kaldırdığımda gavi topa vurup uzaklara atmıştı

"içtiğimiz gece,o gece ne oldu?,hiç bir aramamı açmadı raika,ne söylediğimi hatırlamıyorum,özür dilemek için onu aradığımda açmadı,eve geldiğimde ise hiç birinde evde yoktu..," dediğinde kaşlarım çatılmıştı

"evde mi yoktu?" diye sorduğumda gavi başını sağa sola sallamıştı

"neredeyse her gün farklı saatlerde gittim,ama yoktu..." dediğinde baya garipsemiştim,eve her geldiğimde o da evde oluyordu

"o gece bir şey olmadı gavi,yani en azından aptallık yapan sen değildin,bendim..." diyip başımı eğdiğimde gavi bir elini omzuma koyup beni desteklerce bir bakışla bana güven vermişti

"sen ne yaptın,evlenme teklifi mi direkt?" dediğinde hızlıca koluna vurdum

"onu öpmeyi hayal ettim ve istedim,bayada yakındık ama bana 'lütfen' diyişi canımı yaktı,ben onu istemediği bir şeye zorlayamazdım..."

"sende rezil oldun yani?" diyip kıkırdamıştı gavi,ona kızamıyordum bile

"çok fena rezil oldum,evet..." diyip bende gülerken telefonumun çalmasıyla gülmemiz kesilmişti

telefonumu elime aldığımda frenkie'nin eşi mikky'nin aradığını görmüştüm,beni hiç aramazdı,bu durumu baya garipsemiştim

"alo mikky,bir sorun mu var,frenkie burda..." dediğimde mikky gülüp "frenkie'yi merak etsem seni neden arayayım pedri?" dediğinde haklı olduğunu farketmiştim,yine aptal durumuna düşmüştüm sanırım

"antremandasın değil mi,şey soracaktım ya,raika'da yanında mı,telefonu kapalı sanırım ona ulaşamıyorum..."

"evde değil mi?" diye sorduğumda mikky reddeden bir ses çıkarmıştı

"bilmiyorum nerde,kapının yanındaki saksının altında anahtar var,gelir belki dışardan birazdan,evde bekle..." diyip telefonu kapatıp cebime koyduğumda gavi'nin kaşları çatık suratına baktığımda istemsizce gülmüştüm

"raika garip bir kız,eminim ki amacı senden kaçmak değildir pedri,moralin bozulmasın..." diyip bana sarıldığında bende ona sarıldım,gerçek bir dost,kardeş gibiydi gavi benim için

telefonuma bir bildirim gelip çalmaya başladığında gavi'den ayrılıp telefonumu elime aldım

tekrardan mikky'nin aradığını gördüğümde korkmaya başlamıştım,mikky eve girmişti ve sorun olmaması gerekiyordu

"evet mikky?" derken baya gerginleşmiştim

"tanrım,fotoğrafını attığım şeye bak..." dediğinde hemen telefonu kapatmadan mesajlardan mikky'nin gönderdiği şeye baktım

bu bir nottu,raika'nın el yazısıydı,bunu raika yazmıştı

not 'pedri,bunu okuduğunda umarım bana kırgın olmazsın'la başlıyordu ve bu notun başlangıcı bile beni korkutmuştu

'bunu okuduğunda belkide ingiltere uçağıma binmişimdir bile,evet ingiltere'ye gidiyorum'

notu okumaya devam ederken bu kısım şaşkınlıktan küçük dilimi yutmama sebep bile olabilirdi

"hemen gidiyorum havaalanına mikky..." diyip telefonu kapatıp cebime attığımda koşmaya başlamıştım,arkamdan gavi sadece "nereye!" diye bağırmıştı ama ona verebilecek ne bir vaktim ne de nefesim vardı

hızlıca arabama binip hızlıca çalıştırdım ve gazı tamamen bastım,raika uçağa binmeden onu yakalayabilirdim umarım

arabayı belkide hiç sürmediğim kadar hızlı sürüyordum,ama ilerde hızım yavaşlayıp hatta durduğunda sinirlenip sertçe direksiyona vurmuştum

bekleyecek,duracak bir dakikam bile yoktu...

beş altı dakika sonra trafik daha çok açıldığında hemen aralardan makas ata ata havaalanına gidiyordum,yetişmem gerekiyordu

yaklaşık on beş dakika ise arabayı hemen valeye teslim edip havaalanının içine doğru koşmaya başladım,bazen futbolcu olmam işe yarıyordu gerçekten

kısa sürede havaalanının içine girdiğimde etrafta raika'yı arıyordum,ama onu hiç bir yerde bulamıyordum

telefonunun kapalı olduğunu bile bile yine aramıştım ama aramamla kapatmam bir olmuştu

sonrasında uzakta bir restorandan kalkıp elinde valiz olan raika'yı andıran birisini görmüştüm

hızlıca yanına doğru koştuğumda hemen elinden tutup kadını kendime çevirdiğimde raika olmadığını,raika'dan baya yaşlı bir kadın olduğunu farketmiştim

"siz ne yapıyorsunuz?"

"çok çok özür dilerim hanımefendi..." diyip kadından uzaklaşıp tekrardan etrafa bakmaya başladım

ama en sonunda gerçekten onu bulmuştum,valiz kontrolünden geçmesi için cihaza bırakmıştı valizini

hızlıca oraya doğru koşup yanına gitmeye çalıştığımda bir kaç güvenlik beni durdurup sıraya girmemi söylediği için raika'ya ulaşamıyordum

"raika!" diye defalarca kez ona uzaktan bağırdığımda en sonunda bana doğru dönüp beni görmüştü

beni gördüğü gibi şaşkınlıktan ağzı açık kalmıştı,elbette benim geleceğimi beklemiyordu

raika banta yatırdığı valizini banttan çıkartıp şerit iplerin altından geçip bana doğru koşmaya başlamıştı

güvenlikler beni tutmayı bırakıp uzaklaştıklarında ise bana doğru hızlıca koşan raika'yı belinden yakalayıp ona sımsıkı sarıldım

kollarını sımsıkı boynuma sardığında saçlarına ufak bir öpücük bırakıp ayaklarını yerden kesip etrafımızda tam tur dönmeye başladım

"tanrım,nasıl gelirsin buraya pedri..." dediğinde onu yere indirip suratına bakmaya başladım

"pedri hisseder,benden kaçamazsın raika..." dediğimde raika ellerini enseme koyduğunda bende ellerimi beline koyup bedenini kendimi daha çok yaklaştırdım

daha fazla gözlerine bakmama izin vermeyip dudaklarını dudaklarımla kavuşturduğunda ise işte bir hafta önce yapmak için hayal kurduğum şey gerçekleşmişti

uzun tutkulu bir öpücükten sonra dudaklarımız birbirinden ayrılmıştı ama yüzlerimiz hala birbirine çok yakındı

"uçağım kalkıcak pedri..." dediğinde bende gülerek cevap vermiştim "siktir et uçağı,sana uçak bile alırım,kal burda..." dediğimde bu sefer dudaklarımızı birbirine kavuşturan ben olmuştum

akşama maçım vardı ama şuan bu anı terketmek asla istemezdim...

Nuevo Destino ~ Pedri GonzálezWhere stories live. Discover now