0.7

636 42 77
                                    

"bir gün evlenir miyiz raika,hatta çocuklarımız falan olsun,hepside barcelona'da oynasın ve çok iyi orta saha olsun"

"zengin olmanın yollarını mı buldun?" diye sorduğumda karşımdaki kişi hayallere dalmıştı bide

"saçmalıyorsun gavi,onun bir sevgilisi var" demişti pedri gavi'ye bakarak

"jude çok aptal,seni üzenin aklını yoklarım,ayrılmalısın ondan" dediğinde yediğim salata boğazımda kalmıştı ve öksürmeye başlamıştı

"bu konu kapanabilir mi gavi?" diye sorduğumda gavi gözlerini üzerimden çekip yemeğini yemeye başlamıştı

gavi'nin söyledikleri moralimi bozmuştu,en son dediği şeylerdi moralimi bozan,jude bir ilişki insanı değil miydi yoksa,

aşk iyi hissettirirdi,iyileştirirdi ama jude ile ilişkimiz ne bana iyi geliyordu ne de ona,yaralar açıyordu kalbimde...

🇪🇸

pedri,gavi'yi önce eve bırakmıştı,sonrasında ise sıra bendeydi

kapıyı açıp ineceğim sırada pedri kolumdan tutup beni durdurmuştu

"iyi hissetmezsen,bir şey olursa zaman ve mekan önemli değil raika,beni istediğin zaman arayabilirsin" dediğinde bu ilgi ve alakası gözlerimi doldurmuştu

"minnettarım pedri,madrid'e geldiğinde ödeşiriz demiştim ama jude seni görmese iyi olur"

"dert etme..." diyip elini omzuma koyduğunda gülümsemişti,gülümsemesine karşılık bende gülümsediğimde yavaşça arabadan indim ve o arabasıyla uzaklaşmadanda eve girmedim

araba gittiğinde isteksiz bir şekilde yavaş adımlarla kapının önüne geldim

içerde bir gürültü vardı,bunu duyabiliyordum,büyük bir kargaşa gibiydi,ses çok yoğundu ve neşeliydi

elimi çantamın içine atıp anahtarı ararken sonunda bulmuştum ve anahtarı kapıya takıp yavaşça açtım

ayakkabılarımı sessizce çıkartıp yana koyduğumda kapıyı kapattım ve salonun kapısı önünde içeriye baktım

neredeyse tüm real madrid oyuncuları burdaydı,kutlama yapıyorlardı çünkü maçı kazanmışlardı

"hoşgeldin raika" demişti beni ilk farkeden federico

salondaki tüm herkes bana bakıp ya gülümsemişti ya da el kaldırıp selam vermişti

o kişi hariç,kısa bir bakış atıp önüne dönmüştü sadece

bu hareketi ile duvarlara yumruk atmamak için orda zor duruyordum,belki bir sürü insan içinde kavga etmemizi ve rezil olmamızı istiyordu,eğer bunu istiyorsa hiç durmasın

mutfağa hızlıca geçip kapıyı kapattığımda musluğu açıp yüzümü yıkadım,

zaten çok geçmeden vini' ve fede' mutfağa gelmişlerdi

"sen nerdeydin raika?" diye merakla bana bakıp soru soran vini'ye baktım

"maçta yoktun,madrid'i mi terk ettin yoksa?" diye gülerek sormuştu bu soruyu valverde

"madrid'i değil,real madrid'i terk ettim sanırım..." diyip başımı eğdiğimde hemen vini yanıma gelip bana sımsıkı sarılmıştı

real madrid'i terketmek barcelona'lı olmaktı,ispanya iki takımdı,real madrid ve barcelona...

"saçmalama raika,sen bizim her şeyimizsin,insan evini terketmez..." dediğinde vini' valverde'de dediğim şeyi anlayıp bana sarılmıştı

"özür dilerim,çok özür dilerim ama ben gerçekten iyi hissetmiyorum..." diyip valverde'den ayrıldığımda ikiside suratıma mutsuz bir şekilde bakıyordu

"barcelona maçına gittim demek yerine atletico madrid maçına gittim diyebilirsin,yani seni pedri'ye değiştim yerine antoine'a değiştim demen onun bile hoşuna gider" demişti vini,şu anda bile beni güldürmeyi başarıyordu

"kylian'la maçtaydım,fransa'dan gelmiş durumları falan duyup" dediğimde ikiside birbirine bakıp kaş göz yapmışlardı ama anlamamıştım

"kylian,jude ilede arkadaş,bu gece acaba onu buraya falan mı çağırsan,jude defalarca kez seni aradı..." demişti vini

"biliyorum,gördüm..." dediğimde valverde'nin gözleri tamamen açılmıştı, "sonrada jude ile neden kavga ediyoruz mu diyorsun raika,jude seni çok merak etti,bi polisi aramadığı kaldı,o mutlu olsun diye hatta kutlamayı burda yapmaya karar verdik" demişti valverde,zaten sadece mutlu olması gereken kişi jude'du

çünkü jude mutluysa herkes mutluydu,o üzgün ve mutsuzsa herkes üzgün ve mutsuzdu...

🇪🇸

"görüşürüz beyler,sizleri seviyorum" diyip hepsine el sallayıp kapıyı kapattım ve işte jude ile başbaşa kalmıştım

jude sessiz ve olaysız bir şekilde salondaki koltuğun tam ortasına oturup televizyonu seyretmeye devam etmişti

ben ise onun ne yapacağını sırtım kapıya yaslanmış bir şekilde bekliyordum

"şarjın mı bitti?" diye ruhsuz bir şekilde sorduğu soruya "hayır" cevabını vermeme rağmen hala suratı bana dönmemişti

"peki hoşuna gitti mi?" diye sorduğunda afallamıştım,kısa süre sonra ise cümleyi tamamlamıştı, "seni merak etmem hoşuna gitti mi,yaptıklarımın aynısı yapmaya mı çalışıyorsun" diyip hızlıca koltuktan kalktığında uzaktan bana bakmaya başlamıştı

"intikam mı alıyorsun benden!" diye bağırırken masanın üstündeki bir cam bardağı duvara doğru fırlatmıştı

"antoine'ı izlemeye gitmiştim..." diyip başımı eğdiğimde jude yavaş adımlarla yanıma geliyordu

bana asla zarar vermeyeceğinin bilincinde olduğum için rahattım ama bir o kadarda korkutuyordu beni bu adımları

"güzel yalan,bunu kim söyledi sana,mutfağa yanına gelen kim söyledi,valverde mi vinicius mu?" diye sorduğunda hızlı hızlı nefes alıp vermeye başlamıştım,beni korkutuyordu

"belki bugün kaybetmemi istedin,bu gece evde olmamamı,belkide skordan haberin bile yoktu,belki maçım umrunda bile değildi,değil mi raika!" diyip duvara sertçe vurduğunda tüm vücudum karıncalanmaya başlamıştı

"ne yapmaya çalışıyorsun raika,cidden söyle artık bunu bana..." derken cümle yüksek sesle başlayıp kısık sesle bitmişti

"kalbimi kırıyorsun jude..." dedim sessizce,o ise yavaşça benden uzaklaşmıştı

"belkide gerçekten dediğin gibidir raika,buraya geldiğimiz güne lanet olsun!" diyip hızlıca üst kata çıkmıştı

alt katta tek başıma kaldığımda tüm gün tuttuğum ağlamamı salıp yere oturdum ve bacaklarımı kendime çekip sımsıkı sarıldım

şuan en çok jude'a sarılmak isterdim ama yaptığı son şeyler kendinden çokça uzaklaştırmıştı beni

sessizde olan telefonumun titreşimini hissettiğimde hemen telefonumu elime aldım ve arayan kişiye baktım

pedri arıyordu ama konuşmak için ses gerekliydi ve şuan boğazım düğümlenmişti,sesim içime kaçmıştı sanki

onun yerine pedri'ye mesaj yazdım

raika:hiç bir problem çıkmadı,çok iyiyiz,sağol pedri

mesajı attığım gibi görmüştü pedri ama hemen cevap yazmamıştı

pedri:gerçekten iyisin,değil mi raika,

raika:iyiyim tabiki,düşündüğümden iyi oldu

mesajı attıktan sonra pedri beni görüntülü arıyordu,iyi olduğumu görmek istiyordu

raika:yatıyorum şuan,jude yanımda,inan bana çok iyiyim

pedri:tamam ama sabah yine arayacağım

mesajı gördüğüm gibi alt dudağımı sertçe ısırarak telefonu kapattım ve uzağa sertçe fırlattım

daha fazla ağlamak istemiyordum

daha fazla üzülmek istemiyordum...


yarın bölüm gelemeyecek,seferiyim kardeşler allaha emanet...

Nuevo Destino ~ Pedri GonzálezWhere stories live. Discover now