1.2

555 38 36
                                    

"alo,nerdesin raika?"

"barselona üniversitesinden çıktım,umarım otobüs bulabilirimde eve gelebilirim..." derken bir yandanda nefes nefese kalmıştım çünkü otobüsü kaçırmak asla istemiyordum,uzun sürebilirdi eve gitmek

"konum at o zaman,gelip seni alıyım" demişti,tam onu reddetmek için hazırlanırken telefonu suratıma kapatmıştı

derin bir nefes verip pedri'ye konumumu attım ve oturabileceğim bir yer aramaya başladım,

uzun bir süre gözlerimle etrafı taradım ama oturacak bir yer bulamadığım için diğerlerine nazaran daha yüksek bir kaldırıma oturup çantamı kucağıma aldım

üniversiteye başlamanın heyecanı tüm bedenimi sararken bir yandanda madrid'i ve madrid'de bıraktığım kişileri düşünmeden edemiyordum

o sırada çantamın içindeki telefonum çalmaya başladığında elimi çantamın içine atıp telefonumu elime aldık ve arayan kişiye baktım

fede' arıyordu ama ondan önce jude'da defalarca kez aramıştı ama gerçektende farketmemiştim

farketsem bile açmazdım

"efendim federico?" dememle tüm bu şaşkınlığı ses tonuna vurmuştu

"inanamıyorum sana raika!,bana ingiltere'ye gideceğini söyledin,bu kadar mı yabancıyız?" dediğinde sanki küçük dilimi yutmuş gibi hissetmiştim,yoksa jude'da bu yüzden mi arıyordu

"bunu,bunu nerden biliyorsun?"

"jude bellingham'ın sevgilisiydin bir kaç güne kadar raika,yolda seni görüp fotoğraflarını çekmişler,herkes neden bu kız burda diye haber yapıyorlar,biraz bak şu magazine" diyerek resmen bana fırça atmıştı fede'

"jude görmüş olmalı..." derken baya kötü hissetmiştim,

jude'u terketmiştim,anlaşmalı bir ayrılık değildi bu ve bu durum bile beni berbat hissettirirken neden barselona'ya gidebileceğimi bilmesi bile kırıcıydı

"jude başta beni aradı,haberim yoktu bile,bana sorduğunda 'o değildir,ingiltere'ye gitti' dedim ama sen herkese yalan söyledin raika..." demişti federico,beni çok pişman hissettiriyordu

"gerçekten özür dilerim federico,çok pişmanım,evet her geçen saniye her yaptığımın pişmanlığını hissediyorum..." derken burnumu çekip elimin tersiyle akan gözyaşlarımı sildim ve telefonu kapatmaya çalıştım,

çünkü pedri geliyordu siyah büyük cupra markalı aracıyla...

"fede' kapatmam gerek..." diyip kapatırken duyduğum tek şey "pedri'ye mi!" diye sormasıydı,sonrasında telefonu kapatmıştım zaten

pedri arabayı yana yanaştırdığında bende çantamı elime alıp hemen arabaya bindim

pedri'nin suratına hiç bakmadığımda bir sorun olduğunu anlamış olmalıydı belkide,hala arabayı hareket ettirmemişti

"bir sorun mu var raika?"

"yok..." dediğimde sesimin boğukluğu ağladığımı ele vermişti

pedri kibarca çenemden tutup suratımı kendine çevirdiğinde kaşları havaya kalkmıştı,şaşkındı,benim kadar ağlayan bir insan görmemiştir belkide

"sorun var ve bana anlatacağının sözünü vermiştin raika,anlat hadi..." diyip hala bana bakmayı sürdürüyordu,bense artık ona bakmaktan çekinmiyordum

"burdayken fotoğraflarımı çekip magazinde paylaşmışlar..." diyip başımı eğdiğimde ilk saniyelerde pedri tepki vermemişti ama sonrasında benim bu gergin tepkimin nedenini anlayıp sessizce bir küfür etmişti

Nuevo Destino ~ Pedri GonzálezOnde as histórias ganham vida. Descobre agora