0.3

674 45 54
                                    

"korkuyorum,onu kaybetmekten korkuyorum,yanlış bir şey yapmaktan,eğer yaparsam kendimden nefret edeceğim..."

barcelona maçının üstünden tam bir hafta geçmişti,jude ile akşam bara falan gidecektik,hatta ben giyinmiştim ve yanına onu çağırmak için giderken onun konuşmasını duymuştum

"jude ben hazırım tatlım!" diye ona seslendiğimde hemen telefonunu kapatıp yanıma geldiğinden elimden tutmuştu ve beni kendi etrafımda tam tur döndürmüştü

"mükemmelsin..." diyip dudaklarıma tutkulu bir öpücük bırakmıştı,birbirimize aittik

yaşlarımız daha genç olmasına rağmen birbirimizden başka birisini düşünemiyorduk,ilişkimiz biterse diye bir olasılığımız yoktu,o hayatımın sonuna kadar benimle kalacaktı

🇪🇸

üstüme bir ceket alıp evden çıkmıştık ve arabaya binmiştik,çok sarhoş olacağımız kesindi

"fazla içmek yok raika"

"beni durduramazsın çünkü sende çok sarhoş olacaksın sevgilim" dediğimde gülümseyerek önüne bakmıştı jude,ona karşı ilgili olmamı çok seviyordu,onun sadece iyi hissetmesini istiyordum,şuan iyi hissediyordu

boşta olan park yerlerinden birisine parketmişti arabayı jude ve hemen arabadan inmiştik

koluna girmem için kolunu uzattığında gülümseyerek isteğini yaptım

"bu elbiseyle üşüyeceksin,dışarısı çok esiyor" diyip durmuştu ve bana bakmaya başlamıştı

"sorun değil jude,geldik artık" diyip onu zar zor barın içine girmeye ikna etmiştim,aslında o eve gidip daha uzun bir elbise giymemi istiyordu

eminim ki düşüncesi üşümem değildi bile,elbisenin kısa olmasıydı

içeri girdiğimizde boşta olan bir bar taburesine oturacağım sırada jude hemen arkama geçmişti,fazla centilendi ve bu durum onu sevimli ve çekici kılıyordu

"teşekkür ederim bayım" diyip gülümserken o da gülümseyerek rahatça yanıma,bar taburesine oturmuştu

🇪🇸

"burda dur,tamam mı?" derken beni kolumdan tutuyordu

saçma bir şekilde başımı aşağı yukarı salladığımda bana söylediği şeyi barmenede söylemişti,gerçekten barmen bana göz kulak mı olacaktı

jude'un nereye gittiğini bile bilmezken gidişinden kısa süre sonra çok sıkılmıştım ve zar zor bar taburesinden kalkıp elbisemi düzelttim

düzgün olmayan yürüyüşümle dans pistine çıktığımda yalnız olan bir adama resmen yapışmıştım,kafam iyi değildi,bilinçli yapmıyordum

kollarımı karşımdaki adamın boynuna sardığımda o da ellerini belime koymuştu ama bazen elleri sadece belimde durmuyordu,aşağılara bile gidebiliyordu

sarhoşken yapılabilecek tüm aptallıkları yapmaya hazırken birisinin kolumdan tutup çekmesiyle kendime azda olsa gelmiştim

"kadınımı niye alıyorsun?" diye bir soru sormuştu biraz önce yapıştığım adam

"o senin kadının değil..." demişti beni sonrasında kolumdan tutup çeken adam

sonrasında biraz önce yaptığı gibi kolumdan tutup beni bir yere sürüklemeye başlamıştı,ama o kadar hızlı sürüklüyordu ki ayak bileğimin dönmesiyle sertçe adamın kolundan tutmuştum ve onu durdurmuştum

"iyi misin?" dediğinde canımın acımasıyla gözlerim dolmuştu,belkide rezillikten gözlerim dolmuştu,bir sürü insan içerisinde topuklu ayakkabımın topuğu kırılmıştı

"kahretsin!" diye söylenirken yanımdaki adam yüzümü elleri arasına alıp suratıma baktığında bende onun kim olduğunu görmüştüm

"pedri?,sen misin?"

"başka birisine mi benziyorum" dediğinde başımı eğip ayakkabıma baktım,ne üzücüydü

"katrine ve mikky'de burda,onlar sana yardımcı olur" diyip dikkatlice eğilmişti ve ayağımdaki topuklunun bileğindeki bağı çözüp bileğimden tutmuştu ve ayağımı yere koymuştu

"kaç tane içtin?" dediğinde diğer ayakkabımı çıkartıyordu ve düşmemek için elimi sırtına koydum

"saymaya vaktim olmadı" dediğim sırada diğer topuklumuda çıkartıp ikisinide elime tutuşturmuştu

"gel hadi" diyip bileğimden tuttuğunda beni bir yere sürüklemeye başlamıştı

barın en köşesindeki kısma geldiğimizde koltuklarda oturan frenkie,mikky,andreas ve katrine'i görmüştüm

"madrid'de barda karşılaşıcağımızı düşünmezdim..." dediğimde dördüde bana döndüğünde yüzlerinde bir şaşkınlık oluşmuştu

mikky ve katrine'e kalkmadan sarıldım,onların ikiside hamileydi ve koltuktan kalkmak gibi saçma bir eylemle yorulmalarını istemezdim

andreas ve frenkie kalkıp bana sarıldığında bende ikisine sımsıkı sarıldım

"tek değilsin herhalde?" demişti bana bakarak frenkie

"aslında jude ileydim ama beni bir süreliğine bıraktı" dediğimde frenkie telefonunu eline almıştı,sanırım jude'u arayacaktı,numarasının onda olduğunu düşünmemiştim

"otursana" diyip pedri kolumdan tutup boş olan koltuğa,frenkie'nin yanına oturmama yardımcı olmuştu

elimdeki topukluları yere bıraktığımda katrine ve mikky yalın ayak olan ayaklarıma bakmıştı

"topuğun mu kırıldı canım?" diye sormuştu mikky,yavaşça ona dönüp suratına baktığımda dudaklarımı büzüp başımı aşağı yukarı salladım

"bizim arabada var bir çift,frenkie gidip alabilir misin?" diye sormuştu mikky frenkie'ye bakarak

yavaşça frenkie önümden geçip masanın üstünden arabanın anahtarını almıştı ve yanımızdan uzaklaşmıştı

sarhoşluktan midem biraz bulanmaya başlamıştı,o yüzden elimi çenemin altına koyup dirseğimi koltuğa yasladım

"iç bundan..." diyip arkamda oturan andreas bir ilaç uzatmıştı bana,nasıl anlayabilirdi midemin bulandığını

pedri önümden kalkıp ayakta etrafa bakmaya başlamıştı,frenkie jude'u aramıştı ama jude şuan yok gibiydi

bir kaç dakika sonra frenkie elinde bir kutu ile gelmişti,tabiki o kutuda bir çift topuklu ayakkabı vardı

kutuyu kucağıma bırakıp yanıma oturduğunda bende mikky'ye minnettar bir şekilde baktım,gerçekten tam bir ablaydı...

kutunun kapağını kaldırıp yere koyduğumda içindeki topukluyu yere koyup yavaşça giymeye çalışıyordum

aslında başarmıştımda biraz ama arkasındaki tokalı kısmı bağlamaya çalışırken midem eğilmekten resmen ağzıma gelmişti

derin bir nefes verip eğilmeyi bıraktığımda pedri bana dönüp bakmıştı,tam eğileceği sırada elimi uzatıp kendimin yapabileceğini söylemiştim

yapabilirdimde ama sanırım burası temiz kalmazdı...

pedri eğilip tekrardan bileğimden tuttuğunda yavaşça topuklunun arkasındaki bağı iç içe geçiriyordu

o sırada bize kaşları havada bir şekilde bakan katrine ve mikky'yi farketmemle biraz gülesim gelmişti,suratları komikti

pedri diğer ayağımdaki topukluyuda hallederken frenkie'nin elini havaya kaldırdığını görmüştüm,garsona işaret yaptığını sanmıştım ama uzaktan gelen silüet sadece tek bir kişinin olabilirdi

jude bellingham...

Nuevo Destino ~ Pedri GonzálezWo Geschichten leben. Entdecke jetzt