Bakışları Candan'ın mücevherlerine kayarken "Ödemekte zorlanıyorsan lüksünden kısabilirsin," diye ekledi.

"Ben de bazı kalemleri gereksiz buluyorum. Yaşadığınız evin kirasını ödemek zorunda değilim, mesela."

"Çeyreğini ödüyorsun. İki kişi yaşıyoruz, bu yüzden kirayı ikiye bölüyorum, sonra Devrim'in masraflarının yarısı bana ait olduğu için onun payını da ikiye bölüyorum," "yarısı" sözcüğünü vurgulamıştı, "... ve sen sadece kiranın çeyreğini ödüyorsun."

"Varnata'da kiralar uçuk," dedi kollarını bağlayan adam. "Anlamsız bir masraf. Felke'de çok uygun yatılı okullar var."

"Ha, bir de yatılı okula vereceksin kızımı, öyle mi?" dedi sesi yükselen takım elbiseli kadın. "Ben de şaşırmıştım, velayetini alıp yanında yaşatacaksın sanmıştım."

"Yatılı okulun yıllık ücreti, Varnata'daki 12 aylık kira ve servis ücretinden daha düşük. Duygusal değil de biraz tasarruf odaklı düşün."

"Ergenlik çağında, kişiliği oluşma aşamasında bir kız o. Alıştığı bir düzen var, okulu var, arkadaşları var. Psikolojisini hiç mi düşünmüyorsun? Koparamazsın onu düzeninden."

"Notları nasıl peki?" dedi adam. "İkimiz de biliyoruz ki vasatın altında. Demek ki o düzen dediğin kıza bir fayda sağlamamış. Başkentte gezip tozacağına, küçük şehrin yatılı okulunda oturup ders çalışır."

"Okul başarısı senin çıkardığın kavgalar yüzünden mahvoluyordu," dedi Katya. Sesi Yılmaz'ınkinden yüksek çıkıyordu. "Sen çekip gittiğinden beri notları yükseliyor. Hiç endişelenme bu konuda."

"Ne kadar yükseldi mesela? Takdir mi alacak? Üniversitede doğru düzgün bir bölüm kazanamayacak, biliyorsun, değil mi? Minimum masrafla liseden mezun olsun, yeter işte. İş bulur, evlenir, hayatını kurar."

Anne, "Benim kızım okuyacak," diye bağırdığında tüm koridor ona baktı. "Üniversite mezunu olacak. Sevdiği bir işte çalışıp hazır olunca evlenecek. Sakın kızımın geleceğine el uzatma. Sakın."

"O halde benden bir kuruş çalışmaz," dedi omuz silken adam.

"Dava açıp almasını bilirim o kuruşları, merak etme."

Kafasını öne uzatıp yüzünü eski karısının yüzüne yaklaştırdı. "Ben de seni şu koridorlarda süründürerek velayeti almasını bilirim, oldu mu? Ya çocuğa tamamen kendin bakarsın ya da eğer ben masraf edeceksem, söz hakkı da benim olur."

"Beni tehdit edemezsin," diye haykırdı kadın. Etraflarına partililer toplanmaya başladı. Avukatı öne çıkarak "Bir sorun mu var?" diye sordu.

"Hayır, hiçbir sorun yok. Ailevi bir mesele. Devrim'i okul çıkışı alacağım, sonra da Şehir Müzesi'nin yanındaki kafede hep beraber oturacağız, tamam mı?"

Yılmaz, Katya'nın kulağına eğilerek alçak sesle "Hep yaptığın gibi bizi rezil ettin," dedi. Ardından Candan'la birlikte kalabalığı yardı ve merdivenlere yöneldi.

֎

K U R T U L U Ş

Aynı gün
Varnata, Avarya

Kurtuluş, ofisindeki mutat misafirine, Alkan ailesinin Yaz Larende'nin iyiliğini istediğinden şüphelendiğini söylemişti. Birkaç kez "Siz... Siz Alkanlar..." diye cümleye başlayınca Bayan, işaret parmağını kaldırdı. "Tek bir insanı tanımak ve genellemek bile çok zordur, kaldı ki bir aileyi genellemek! Bizler... Yani Alkan soyadını taşıyan herkes... Yaz'a aynı gözle bakmıyor."

"Peki sizin için, bir şahıs olarak sizin için, Yaz kimdir?" diye sordu diğeri.

"Babam için Yaz, Kış Güneşi'nin ta kendisidir," dedi kadın. Bazı tarihçiler ülkeleri kuruluş, gelişme, gerileme ve çöküş devirlerine ayırırdı. "Avarya'nın kuruluşunda babam rol aldı. Altın devrine geçişinde ise Yaz rol alacak, babamın inancı buydu.

Avarya OyunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin