I - XX

25 7 13
                                    

H A K A N

13 Ağustos 2005
Cumartesi
Varnata, Avarya

Altın Taç parti merkezinin toplantı odasındaki tüm koltuklar doluydu. Odanın mimarisindeki akustik hatadan dolayı sesler yankılanıyor, aynı anda birden fazla kişi konuştuğu takdirde de ortaya bir uğultu çorbası çıkıyordu. Partililer, Kasım'daki seçim için miting programını ayarlıyordu. Ahşap toplantı masasının ince uçlarından birine yakın duran projeksiyon perdesinde Ağustos'tan Kasım'a kadar ayları gösteren bir takvim vardı.

Hakan Vult ve danışanları önce miting konuşmasının ana hatlarını, sonra da miting tarihini belirledi. Bu konuşmalarda diğer iki parti aleyhinde söylemler yer almayacak, ülkenin birlik ve beraberliğine vurgu yapılacaktı. "Güçlü ve güvenli bir Avarya ancak güçlü bir hükümetle var olur," mesajı verilecek, tıpkı reklamlarda ürünlerin mutluluk ya da diğer olumlu hislerle eşleştirildiği gibi hükümetin ağırlığı da devletin sağlamlığıyla özdeşleştirilecekti.

Yakın ve uzak siyaset tarihi gösteriyordu ki kriz dönemleri mevcut iktidarları güçlendirirdi. Meğerki halk, krizden iktidarı sorumlu tutmasın. Tehlike hisseden vücut, kanı hayati organlara yönlendirir bu yüzden heyecanlanan ya da korkan bir insanın elleri ve ayakları bembeyaz olurdu. Aynı tepki tarzı toplumlar için de geçerliydi. Yok olma korkusuna düşen halk, varlığını korumak için tercih yapar ve yaşam kalitesine önem vermemeye başlardı. Bu durumdaki insanları yönetmek, can havli taşımayan ve gönenç içinde olmayı arzulayanları yönetmekten çok daha kolaydı.

Başbakan kahverengi büyük ofis koltuğundaki oturuş pozisyonunu değiştirdi ve daralmış soluklar alırken kemerinin tokasını açtı. Rahat nefes alamamaktan dolayı artmış nabzı nihayet düşerken göbeğini tuttu ve beslenmesine çekidüzen vermesi gerektiğini düşündü. O sırada gözü yarı yarıya kuru pastayla dolu plastik tabaktaydı. Kuru pastalar, şifalı küçük lokmalar gibi stresini dindiriyor, kaygılarını gideriyor ve ona geçici bir mutluluk veriyordu. Çikolata ve hamurun tadının ağzında dağıldığı bir dakikalık mutluluğun bedeli ise obezite sınırına yaklaşan ve yaşlanan bünyesine yük olacak sağlık sorunlarına zemin hazırlayan kilosuydu. Sağlıksal endişeleri kafasından atmak için bol çikolatalı bir kuru pastayı ağzına attı ve çayla ıslattı.

Altın Taç Partisi'nin seçim işleri sorumlusu, son iki saattir tartışıp üzerinde uzlaştıkları miting tarihlerini ajandaya işledi. "Takvimin son hali burada, sayın başkan."

Hakan ajandayı alıp tarihleri son bir kez okuyarak "Tamam," dedi. "Gayet iyi."

Ayağa kalkıp toplantının sona erdiğini duyurdu ve parti çalışanlarına teşekkür etti.

İnce, uzun ve havadar toplantı odasından çıktığında saat 13 olmuştu. İçeri girdiklerinde saat 9 olmasına rağmen ısınmaya başlamış olan hava şimdi dışarıyı kasıp kavuruyordu. Odalar klimalardan dolayı sokağın soğuğunu ya da sıcağını hissetmiyorsa da koridorlar yanıyordu. Sıcaktan kurtulmak için bir an önce odasına dönmeye çalışan Hakan'ın son görmek isteyeceği kişi Kerem'di. Ne var ki keçinin sevmediği ot burnunun dibinde biter misali asansörden çıkarak önünde dikilmişti.

"Başkanım, acil olarak konuşmamız gereken bir konu var."

Vult, onu şöyle bir süzerek "Ne kadar acil?" dedi. "Ona göre sana vakit ayırabilirim, yoksa beni oyalama, rica ediyorum."

"Kurtuluş Aslan'ın kuşlardan haberi var."

Hakan'ın suratındaki ifade bir anda değişti. "Gel," dedi asansörün düğmesine basarak.

Odasına girer girmez telefona sarıldı ve en yakındaki pastaneden bir kilo çikolatalı kuru pasta istedi. Kerem misafirler için ayrılmış deri koltukların birinin ucuna ilişerek ve Hakan'ın karın bölgesine bakarak "Başkanım, yanlış anlamayın ama..." dedi.

Avarya OyunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin