Kızgınlığa Giren Omega

Začít od začátku
                                    

Jungkook bir an da kasıklarına giren sancıyla iki büklüm olduğunda iç çamaşırına gelen ıslaklık kızgınlığa girdiğinin habercisiydi. Daha çok erkendi ve böyle bir anda olması tuhaf bir durumdu. Alfa onun acı çeken yüzünü farkedip yanına geldiğinde Jungkook zorla "Tuvalete gitmeliyim" dedi.

Alfa yardım etmek için bileğini tuttuğunda çiçeklerine dokunulan omeganın vücudu titredi. Penisi sertleşmiş, deliği sırılsıklam olmuştu bile. Kızgınlıktayken sanırım Alfanın çiçeklerine dokunması ona zevk veriyor, tahrik ediyordu. "Dokunma" dediğinde alfa onu yanlış anlayarak geri çekildi. Taehyung bir an da ne olduğunu anlayamadı ve Jungkook kafetaryaların oradaki tuvalete giderken küçük kızın yanında beklemeye karar verdi.

Jungkook aceleyle tuvalete girdiğinde boş olmasından fırsat bilerek kapıyı kitledi. "Böyle olmamalıydı, onun yanında kızgınlığa girmemeliydim" dedi pantalonunun düğmesini açıp fermuarını titreyen elleriyle indirirken. Buradan çıkması için kendisiyle ilgilenmesi gerekiyordu. Kızgınlıktayken salgıladığı feromonları diğer bekar alfaların da dikkatini çekebileceğinden bu hiç iyi olmazdı.

Pantalonu ve bokserını dizlerine kadar indirip belini bükerek kalçasını geriye çıkardı. Bir elini duvara yaslarken diğer elinin parmaklarını ıslak deliğinde gezdirmeye başladı. Çabuk olmalıydı çünkü kızı alfayla yalnız kalmıştı. Parmaklarını içine soktuğunda sesli inlemesine engel olmayıp diğer eliyle ağzını kapattı. Lanet parmakları ona yeterli gelmiyordu. Üstelik ruh eşi vardı ve bu bağ şu an alfayı yanında istiyordu.

"Alfayı çağır, ona ihtiyacın var."

"Hayır, olmaz!" dedi kendi kendine.

"Aptal olma, o senin ruh eşin. Hem onun parmakları-"

"Hayır düşünme Jungkook...Kahretsin canım çok acıyor." diye sızlansada omeganın düşüncelerini umursamamaya çalışıyordu. Çünkü omegası uzun zaman sonra eşini bulduğu için çok azgındı. Jungkook bir yandan parmaklarını içine sokup çıkarırken diğer yandan erkekliğini okşayıp gözlerini kapatmış istemsizce alfayı hayal etmeye başlamıştı. "Taehyung-mm". Sona geldiği için seslice inliyor alnını yasladığı kapıdan destek alıyordu. Parmak uçlarına kadar uyuşup kasıldığında tüm menileri fışkırırcasına boşalmış, Jungkook derin derin nefesler alıp bir süre öylece soluklanmıştı.

Kendini peçeteyle temizleyip, elini yüzünü suyla yıkadıktan sonra aynada dağılmış yüzüne baktı. Yüzü kıpkırmızıydı, saçları ıslak ve dağılmıştı. Üstelik boşalsa bile hala kasıklarında geçmek bilmeyen ağrı vardı. Bu yüzden bir an önce eve gitmeliydi. Tuvaletin kilitli kapısını açtığında karşısındaki alfayı görüp şaşkınca yüzüne baktı. Taehyung ise onun dağılmış halini görüp yutkundu. Omeganın feromonları ve dağılmış hali onun kızgınlığa girdiğini belli ediyordu ve o çok güzel görünüyordu.

En başından beri kapının önünde olan alfa Jungkook'un onun adıyla inlemelerini duymuştu. Bu alfasının gururunu okşamıştı bu yüzden. "İyi görünmüyorsun" dedi Taehyung gözlerini kaçırıp duran omegaya bakarak. "Eve gitmeliyim" diyen Jungkook'a geçmesi için yol verirken o da aynı şeyi düşünüyordu. Çünkü Jungkook baş döndürücü bir şekilde güzel kokuyordu.

Jungkook kızı ile arabaya bindiğinde Taehyung gaza basmış, yarım kalan randevularına üzülsede böyle bir durumda yapabilecekleri hiç bir şeyin olmadığını biliyordu. "Alice'i Jimin'e bırakmalıyım, sana adresi tarif ederim" dediğinde onu onaylamıştı. Taehyung Alice'i bıraktığında Jungkook ile baş başa kalmıştı arabada. Omega oturduğu koltukta iki büklüm olmuş, yine terler içinde kalmıştı.

Eve vardıklarında Jungkook konuşamayacak kadar kötüydü. Bu yüzden hızla arabadan inerken yaşlı gözlerini Taehyung 'dan gizlemeye çalışsa da boşunaydı çünkü alfa onu hissediyordu. "Jungkook bekle" dedi alfa evine girmek üzere olan omegasına.

My Omega - taekookKde žijí příběhy. Začni objevovat