ep special: volcano

396 29 70
                                    

Üniversite yıllarından bir kesit

Kaç kez blok ders yapıyorduk bilmiyordum artık, saymayı bırakmıştım. Bir dakika bile ara vermeden devam ediyordu adam. Hyunjin ve Jeongin'de bu kadar çene yoktu. Kadın doğum hemşireliği dersi çekilecek gibi değildi, hocası hiç.

Sırf sınavda çıkacak konuları ve son anlatılacak şeyleri öğrenebilmek için gelmiştim bugün okula. Hastaydım. Şu an ateşimin olduğunu bile hissediyordum. Üçüncü senemdi ama hâlâ alışmak zordu üniversite yaşantısına, özellikle hasta olduğumda.

Dirseğimi masaya yaslamış yanağımı avcuma yaslamıştım. Daha fazla dayanamıyordum. Beynim olduğu yerde değildi sanki. Keşke en arka sıraya oturmuş olsaydım. En önde oturmak yaptığım en büyük salaklıktı, uyuyamıyordum bile.

Soğuk olan su şişemi gözlerime bastırıyordum. Uyumamalıydım. Saate bakmamla daha yarım saat olduğunu görmüştüm. Bu süre bana yıllar gibi gelmişti.

Dayanamayacağımın farkındaydım. Üstelik üşümem artıyordu. Keşke Jisung'un sözünü dinleyip evde kalsaydım diyordum kendi kendime.

Başımı masaya bırakmıştım dayanamayarak. Ölü gibiydim. Gözlerimi kapatmıştım. Bilincim yarı kapalı yarı açıktı. Alnımda hissettiğim soğuk ellerle irkilmiştim. Gözlerim kapalı ama uyanıktım.

"Biri arkadaşınızla revire gitsin. Sayıklıyor. Ateşi yüksek baya."

Koluma giren iki bedenle kendimi masadan zorlukla kaldırmış onlardan güç alarak yürüyordum. Akılsızın tekiydim. Şu an sıcacık yatağımda olabilirdim.

Sırtım sedyeyle buluşmuştu. Gözlerim açıp beni getiren kişilere bakmıştım sonra teşekkür etmek amacıyla. Jia ve Dohyun'du. Gözlerimi geri kapatmıştım dayanamayarak.

"Jia sen sınıfa git ben burada kalırım hemşire gelene kadar."

"Senin gitmen daha doğru olur sanki Dohyun?"

"Ben kalırım Jia, hem Haewon seni bekleyecek çıkışta."

"Dohyun bas git, tepemin tasını arttırma. Sana ne be benim arkadaşlarımdan? Harin de benim arkadaşım, sana ne oluyor?"

Sesi çıkmamıştı. Açılıp kapanan kapıyla daha da küçülmüştüm olduğum yerde.

"Bu hemşirenin geleceği yok. En iyisi öğrendiğim kadarıyla seni tedavi etmek."

Koluma damar yolu açmıştı, serum kendime getirirdi en azından.

"Dohyun gerizekalısının seninle kalmasına ölsem izin vermem. Pek yakında değiliz ama o çocuk kafayı sana takmış. Uyarayım seni."

Tek gözümü açmıştım.

"Teşekkür ederim benimle kaldığın için."

Başını iki yana salladı.

"Uyuyup dinlenmene bak. Ben dururum başında."

Mırıldanmış, gözlerimi kapatmıştım. Üzerimden tır geçmişti sanki, hangi akılla bu kadar hasta olmayı becermiştim ben? Düşünmeye kalmadan sızmıştım. Kolumda bir sızı hissetmemle olduğum yerde kıpırdanmış ve uyanmıştım.

"Serumu çıkarıyordu hemşire, endişelenme."

Jia yanımda oturuyordu.

"Bir on beş dakika daha uzan, sonra bir doktora görünmende fayda var."

Hemşireyi onaylamıştım. Gitmek farzdı artık.

"Seninle gelecek biri var mı? Yoksa gelebilirim."

Streetlight • Han JisungWhere stories live. Discover now