14.Bölüm

17 3 0
                                    

Berkay'a mesaj atmamdan tam 2 saat geçmişti ve ben meraktan uyuyamıyordum.Alaz'ı kaç sefer arasam da açmıyordu. Sonunda yataktan kalkıp pencereye yürüdüm. Camı açıp karşı cama atmalık bir şeyler aradım ve sonunda bulmuştum. Kağıt parçalarının içine bozuk para koyup sarmıştım sonra ise karşı cama fırlattım. İlki bırak cama değmeyi önünden bile geçmemişti. Pes etmeyip bir daha attım yine olmamıştı. Sinirden patlayacaktım hem Alaz telefonlarımı da açmıyordu. Bir sinirle elimde son kalan madeni parayla bakışıp kağıda sarmadan cama fırlattım. Ne kadar sinirlenip attıysam cam ortadan ikiye ayrılıp kırılmıştı.
"Hii!" Deyip hemen camı kapatıp yatağıma fırladım ama fırlarken fazla uçup yere düşmüştüm.
"Ah popom!" Diye hafif bağırıp popomu ovalıyordum. Ben kendimle uğraşırken Alaz'ın sesini duydum.
"Kim yaptı lan gece gece çık lan ödlek!" Diye bağırıyordu. Bağırmaya devam ederse bütün mahalle uyanacaktı. En iyisi kalkıp onu susturuyum. Ayağa kalkıp pencereye geldim. Elimle hafif vurup bana bakmasını sağladım sonra ise sus işareti yaptım. O ise bana değişik bakışlar atarak kafasını ne oldu diyerek sallıyordu. Sonunda camı açıp
"Ben yaptım." Dediğimde bana şaşırarak baktı.
"Sen mi yaptın? İyide sen niye yapıyorsun Gaye arasana güzelim."

"Açıyor musunuz ki telefonlarımı beyefendi!"

" Bütün gün doluydum güzelim özür dilerim."

"Sorun değil sana bir şey soracağım?"

"Söyle canım."

"Sabah sizin kapının önünde konuştuğun kişi kimdi?" Dediğimde bir tedirgin oldu. Sonra hemen sorumu cevapladı

"Şey ya o benim benim..."

"Evet senin?"

"Eski bir arkadaş beni ziyarete geldi."
Çok şüpheli konuşuyorsun Alaz ne saklıyorsun benden.

"Hmm eve niye davet etmedin peki ayıp olmuştur."

"Ev müsait değildi güzelim.Her neyse ya onu boşver ben seni çok özledim."
Lafı çeviriyordu halbuki böyle şeyler yapmazsın sen Alaz , bir seyler saklıyorsun.

" Öyle mi beyefendi o zaman özlemekle kalın telefonlarımı açmadığın için." Deyip pecereyi kapattım sonra ise bay bay yapıp yatağıma uzandım.
Sabah telefonumun taciz edilmesiyle uyanmak zorunda kalmıştım. Oflayarak telefonu elime aldığımda Berkay'ın aradığını fark ettim. Hemen kendime gelip telefonu açtım.

" Efendim Berkay."

"Buldum."

"Neyi?"

"Abini?"

"Nasıl buldun kimmiş?"dediğimde sıkıntılı bir nefes verdi.

" Biraz sıkıntı ama"

"Ne sıkıntı Berkay şöyle Allah aşkına abim kimmiş?"

"O senin sevgilinin yanında olan adam yani Polat Öztürk " dediğinde ne diyeceğimi şaşırmıştım. Ben bir şey diyene kadar Berkay sözüne devam etti.

"Ve seni en üzecek kısım ise Alazla Polat tam 15 senelik arkadaşlar nerden öğrendin dersen çocukluk resimlerini buldum."

" Be...Berkay dediklerin doğru mu?"

"Evet güzelim doğru ve sen şimdi o evden çıkıp bana geliyorsun hemen."

" Berkay be..ben ne yapacağım?"

"Yanıma geleceksin ben bizimkileri çağırdım tamam mı oturup düşüneceğiz ama şimdi senin buraya gelmen lazım."

"Tamam" deyip kapattım.Aklimdan bir şeyler geçiyordu.Alaz beni biliyordu ve kandırmıştı. Belki de bilerek o siteden bana yazmıştı. Belki de neydi Gaye gerçekten bilerek yazdı. Beni kandırdı , peki aşkı da mı yalandı? Yalandı her şey yalandı en önemlisi benim hayatım yalandı. Niye bunlar benim başıma geldi? Eski halime dönmek istiyorum ailemin gerçek ailem olduğunu bildiğim zamanlara.
Yataktan kalkıp üzerime birkaç parça bir şeyler giyip evden çıktım. Direk abimin mezarına gelmiştim. Berkay'a sonra gidecektim şimdilik abime ihtiyacım vardı. Mezarının yanında güzel bir manolya açmıştı. Çok güzel duruyordu ilk abimin mezarını sulayip dua ettikten sonra manolya'yı sulamıştım.
"Abim,ben geldim yine" hafif gülüp "Baş belan geldi abi." Deyip mezarın yanına oturdum.Elimi mezar taşına koyup hafif okşadım.
"Beni kandırdı ya da kandırdılar abi. Ben o adamı sevdim abi o adama aşık oldum ben ya! Peki şimdi ne yapacağım bilmiyorum ama şunu biliyorum ki onunla ben bir daha asla olmayacağız." Dediğimde gözümden bir damla yaş aktı.Umursamayıp abimin mezarına daha çok sarıldım.Tek huzur bulduğum yer onun yanıydı ölse bile beni yine rahatlatan oydu.Öz abim olmasa bile onu hala çok seviyordum. Bu hayatta en çok değer veren kişiydi o bana. Tabi ki ailemde öyle onları hala seviyorum fakat bana yalan söylemeleri onlara olan güvenimi sarsmıştı. Benim bu hayatta en nefret ettiğim şey yalandır ve bunu bana en değer verdiklerim yapıyor ya canım daha çok yanıyor. Onları kolay kolay affetmeyecektim. Ailemi belki çünkü onlar beni bu yaşa kadar getiren insanlar ama Alaz işte onu asla affetmeyecektim.Ben onun gözlerinin önünde kahrolurken o sadece beni teselli ediyordu ben yana yakına beni bırakan aile denen mahlukatları ararken o biliyordu onları.
Kafamda daha fazla düşünmek istemediğim için abimle vedalaşıp Berkay'a gittim. Eve geldiğimde sadece ikimiz vardık yolda gelirken aramıştım kimse gelmesin diye. Sadece bir süre yalnız kalmak istiyordum ama ilk önce hesap sormam gereken biri vardı. Sonra ise öz abimi bulup her şeyi öğrenmek ve buralardan defolup gitmekti amacım. Berkay'a aklıma gelen planı anlattıktan sonra halledilmesi gereken işleri ona yığıp eve geri gitmiştim. Odama çıkıp ilk Alaz'ı aradım. Birkaç çalmadan sonra açmıştı.

"Alo"

"Alaz"

"Efendim güzelim."

"Napıyorsun?"

"İşteyim güzelim sen napıyorsun?"

"Bende bugün evdeyim akşam bulaşalım mı diyecektim."

"Olur uzun zaman oldu."

"Tamam o zaman görüşürüz."

"Tamam sevgilim sonra görüşürüz."dedi ve kapattık.

Bana son kez sevgilim diyordu ama onun haberi yoktu.

Şakadan AşkWhere stories live. Discover now