8.Bölüm

50 9 0
                                    

Sabah gözlerimi başımda öten alarmın sesiyle açtım.Banyoya gidip kendime baktığımda çok kötü durumdaydım.Gözlerimin içi kıpkırmızı, altları şişmiş,saçlarım birbirine girmişti.İlk yüzümü yıkayıp odama geri döndüm.Dolabımı açıp beyaz tişört ve dizleri yırtık siyah kot pantolonu üzerime geçirip hafif makyaj yapıp odadan çıktım.Mutfağa girip kendime kahvaltı hazırlayıp yedikten sonra dışarı çıktığımda karşımda arabasına yaslanmış bir adet Alaz Demiroğlu duruyordu.Çok yakışıklıydı,hafif dalgalı siyah saçları dağınık şekilde duruyordu.Sanki anlaşmış gibi aynı kıyafetleri giymiştik.
"Bakıyorum da gözlerinizi benden alamıyorsunuz Gaye Hanım."
Ben hala ona hayran hayran bakarken ne dediğini anlamıyordum.Birinin önümde elini şıklatmasıyla kendime geldim.
"Diyorum ki gözlerini benden alamıyorsunuz Gaye Hanım."
Dediğinde ona sen ciddi misin bakışı atıp konuşmaya başladım.
"Senin burada ne işin var be?"
"Sence?"
"Bence ne?"
"Güzelim hani ben burada oturuyorum ya işe gitmek için arabaya bin..."
"Tamam anladım ama neden bekliyorsun onu anlamadım."
"Seninle birlikte gideceğiz."dediğinde bir kahkaha patlattım.
"Şaka mısın sen be adam sana dün ne dedim ben hatırlamıyor musun?"
"Hatırlıyorum ama seni bırakmaya niyetim yok."
"Ama benimde seni görmeye tahammülüm yok onu ne yapacağız?"
Dediğimde bana üzgün bakmaya başlamıştı.

'Hadi hadi yalan söyleme daha demin adamı gözünle yiyordun.'

Diyen iç sesime gözümü devirdim.Evet ona hayran hayran bakıyor olabilirim çünkü karşımda ki adam meteor gibi hayatıma düşmüş ve kendiside meteor gibi olduğu için ondan hoşlanmış olabilirim.
İç sesimle olan mücadele mi bırakıp bana sessiz şekilde bakan adama baktım.Bir şey demeyip sadece bana bakıyordu.Onun bu hali içimden bir şeyi kopardı...
Bir şey demediği için yanından ayrılıp otobüs durağına yürümeye başladım.Yürüyordum ama aklım Alaz'daydı.Acaba dediğim çok ağır mı olmuştu?

'Evet ağır oldu.'

Diyen iç sesime ilk defa katıldım.Evet ağır olmuştu o son bakışları gözümün önüne geliyordu.Off gerizekalı Gaye niye öyle dedin ki daha az ağır olmayan bir şey diyebilirdin...
Düşüncelerime son verip gelen otobüse bindim.
Hastaneye geldiğimde direk üstümü değiştirip hocam olmadığı için asistan sorunlumuz beni acile yönlendirmesiyle oraya geçtim.Acil biraz yorucu oluyordu ama seviyordum.Aslında acile vermesi iyi olmuştu biraz kafam dağılırdı.Acile geçer geçmez bir hasta gelmişti.Trafik kazası geçirmişti.Onun acilde işini bitirip direk ameliyata almışlardı.Bende diğer hastalara yönelmiştim.
Karnımın guruldamasıyla kendimi direk kantine attım.Pizza tost ve ayran alıp boş bir masaya oturdum.Tam tostumu ağızıma götürmüş yiyecektim karşımda ki sandalyenin çekilip Alaz'ın oturması bir olmuştu.Ağızım açık ona bakıyordum.O ise normal bir şekilde oturmuş benim ayranımdan bir yudum içiyordu.Sonunda kendime gelip sinirle konuşmaya başladım.
"Ya senin burada ne işin var?Hem sen beni nasıl buldun?"
"Şöyle ki buraya seni görmeye geldim.Nerden bulduğum da bana kalsın güzellik."
Ya bu adama kızıyorum seni görmeye tahammülüm yok diyorum o ise bunu umursamayıp sürekli karşıma çıkıyor.
"Beni niye görmeye geldin?"
"Özledim!"dediğinde yüzünde ki alaycılık gitmişti.Gözlerimin içine derin derin bakmaya başladı.
"Ama ben seni özlemedim."
"Özledin!"
"Hayır!"
"Özledin güzelim kabul et."
"Hayır çünkü hayatımda iki üç sefer gördüğüm birini özlemem!"dedim gözlerinin içine baka baka

'Yalan söyleme Gaye onu özledin onunla yazışmayıda özledin.'

Doğru onunla mesajlaşmayı özlemiştim.Gün içinde kendimi birkaç sefer telefona bakarken bulmuştum.Ama olsun iç seslere hep inkar edilir.

Şakadan AşkDove le storie prendono vita. Scoprilo ora