10.Bölüm

22 3 0
                                    

Alaz'a anlatırken sanki biri beni boğuyormuş gibi hissediyordum.Alaz anlamış olmalı ki kafamı göğüsünden çekip yüzümü avuçladı.
"Güzelim beni duyuyor musun?"
Ne dediğini anlamıyordum sadece ağızı oynuyordu.Beni sarsıp yine bir şeyler dedi ama ben anlamamıştım.
"Gayem güzel gözlüm noluyor hadi bana bir şey söyle hadi güzelim."
Kendimi zorlayıp anlatmaya çalışıyordum.Ama o anlıyor muydu bilmiyorum.
"A...laaaaa...z sss...uuuu"dediğimde anlamıştı.
"Tamam güzelim sakin ol şimdi getireceğim tamam mı sakin?"kafamı sallayıp onayladım.Birkaç dakika sonra ağızıma değen şişeyle geldiğini anlamıştım.Ağızımı açıp kana kana suyu içmiştim.Hafif çekilip yüzüne baktığımda bana endişeyle bakıyordu.Hafif gülümseyip "İyiyim ben..."dedim.derin nefes alıp beni tekrar kendine çekti.Saçımdan öpüp
"İyisin...bir şey oldu sandım korktum."
"Ama bir şeyim yok iyiyim ki ben."
"Tamam güzelim tamam."
"Devamını anlatayım mı?"
"Hayır şimdi değil başka zaman tamam mı şimdi fazla iyi değilsin."dediğinde beni bu kadar düşünmesi içime dokunmuştu.Benim için en son bu kadar abim endişelenmişti.Babam bile bu kadar endişelenmemişti.Hafiften gözlerimin dolduğunu hissetmiştim.Kafamı göğüsüne biraz bastırıp gözlerimi görmesini engelledim.Eğer görürse üzülürdü.Aklıma gelen şeyle birden irkildim.Ben bu çocuğu daha ne kadar tanıyorken onun üzülmesini düşünür olmuştum onu geçtim abimi anlatmıştım bana nolmustu birden bire...
'Aşık oldun Gaye.'dedi iç sesim ben aşka inanmazdım ki aşk geçici bir şey ama sevgi ömürlük ben ona aşık değildim sevdalıydım.Birden karşıma çıkmıştı Alaz benim planlarım varken bir anda çıkmıştı.Bir söz duymuştum:
" AŞIK OLURSAN HESAP DEFTER ŞAŞAR."
Benimde kaderime tam uymuştu bu söz...
Kafamı sallayıp kendime gelmeye çalıştım.Kafam Alaz'ın göğüsünde olduğundan o da hafif saklanmıştı.
"Noldu?"dedi hafif gülümseyerek
"Hiç sadece aklıma bir şey geldi o kadar."
"Anladım ne geldi desem söylemezsin o yüzden zorlamayacağım."
"Bingo doğru tahmin söylemem.O yüzden kendini yorma."
Gülüp"Aynen kendimi yormayayım."dediğinde hafif gülümsedim.Sonra havaya baktığımda tam gecenin körüne girmiştik ve artık benim eve gitmem lazımdı.Annem bazen kalkar beni kontrol ederdi,o yüzden bir anda ayağa kalktım.Alaz bana merak dolu bakışlar atıyordu.
"Artık eve gitmem gerek yoksa annem benim yokluğumu fark eder zaten kaç saattir burdayız."
"Tamam o zaman gidelim."deyip ayağa kalktı.
Yavaş yavaş mahalleye yürüyorduk.Şanşımamızı bilmem ama Mert'i görmüştüm.Elinde bir şişeyle sarsak sarsak yürüyordu.Sanırım sarhoştu kafasını tam kaldırıyordu ki hemen Alaz'ın elinden tutup yanımızda ki duvarı çektim.Kafamı hafif duvarın arkasında çıkardığımda Mert kaldırıma oturmuş etrafa bakıyordu.
"Eh be Gaye niye beni kabul etmedin?Ben de ne eksik de o herifte buldun da seçtin?"
diye konuşuyordu.
"Salak herif kardeşi yerine koyduğu birini nasıl seçtin aptal!" dedi Alaz.Haklıydi ona o gözle hiçbir zaman bakmamıştım.Aklıma bile gelmezdi ama o koymuş.
"Keşke seninle hiç küçüklükten tanışmasaydık da aynı o çocukla tanıştığın gibi tanışsaydık."dedi Mert tekrardan o hiç iyi değildi.Daha fazla bir şey duymak istemiyordum.Alaz'a dönüp "Burdan hemen gidebilir miyiz lütfen?"
"Tamam güzelim gel."deyip elimden tutarak yan sokağa soktu beni.Ellerimize bakınca ne kadar güzel durduğunu fark ettim.Hafif gülümseyip bakışlarımı Alaz'a çevirdim.Çok yakışıklıydı,keskin yüz hatları özelikle yeşil gözüyle kıvrımlı kirpikleri çok uyumluydu.Gözlerini çok kıskanmıştım.Hep küçükken annemin peşinden abiminki mavi göz benim ki niye kara bende istiyorum diye dolanırmışım.Aklıma gelen şeyle gülümsedim.
"Neye gülüyorsun?"
"Aklıma bir şey geldi de..."
"Bu seferde mi söylemeyeceksin?"
"Çok mu merak ettin?" Kafasını sallayınca "Tamam söyleyeceğim."
"Hadi!"
"Ben küçükken abimin gözü mavi benim ki niye kara bende istiyorum diye annemin peşinden dolanırmışım."
Gülerek bana baktığında utanmıştım.Hafif koluna vurup "Gülme ya ne bilim o zamanlar çocuktum."dediğimde kahkaha attı.Benim ise yüzüm elmaya dönmüş vaziyette kızarmıştı.Kafamı çevirip ona baktığımda hala gülüyor olduğunu fark ettim.O çok güzel gülüyordu.Özellikle ortaya çıkan gamzeleri çok tatlıydı.Ona baktığımı anlayınca gülümsemesini silmeden parmağıyla burnuma hafif vurdu.
"Niye hülyalı hülyalı bakıyorsun bana?"
"Çok tatlısın..."demiştim dalgınlığıma gelerek o ise hafif kaşlarını çatmış
"Ne tatlısı kızım başka bir şey deseydin daha iyiydi."dediğinde ne dediğimin farkına varmıştım.Ben az önce ona tatlısın mı demiştim.
'Evet öyle dedin canım benim.' diyen iç sesime göz devirdim.Kafamı Alaz'a çevirip baktığımda "Ne diyecektim başka?"diyerek lafı çevirdim utandığımı anlamasın diye.Ama sanırım anlamıştı,sadece fark etmemiş gibi yapıyordu.
"Karizmatiksin,yakışıklısın gibi şeyler diyebilirsin."
"Ama benim canım bunu söylemek istedi."
"Benim gibi yakışıklı erkeğe tatlı demek Allah aşkına Gaye'm olur mu?"dedi ama benim tek anladığım 'Gaye'm' demesiydi.Sahiplik eki kullanmıştı.Bu gülümsememe sebep olmuştu.
"Hı hı"dedim o ise durmuş sadece bana bakıyordu gülerek.
"Niye durduk?"dedim iki yanağımı sıkıp sonra da okşadı.Ve benim az kalmış aklım tamamen gitmişti.
"Geldik ya güzelim."
"Hı hı geldik.Bay bay o zaman."diyip elimi ona sallayarak yavaş yavaş eve gidiyordum.Yüzüm ona dönük geri geri giderken  birden arkamı duvara çarptım.Sanırım sırtımı hissetmiyordum.Hafif inlememle Alaz'ın yanıma gelmesi bir oldu.
"Ah sakar kızım niye öyle gidiyorsun ki önüne dönerek normal gitsene?"diye bana kızdı
"Ne biliyim ya insanda akıl mı bıraktın!"dedim o sırada acıyla elini sırtıma koyup nerenin acıdığını bulmaya çalışıyordu.Elini köprücük kemiğine getirip bastırdığınde acımıştı.
"Ah!"
"Acıdı mı?"
"Evet ama ben hallederim artık eve gitmem lazım Alaz."
"Tamam ama hemen çıkar çıkmaz krem filan sür!"
"Tamam sürerim iyi geceler."dedim  el sallayarak tabi acı içinde nasıl sert vurduysam kolumu kaldıramıyordum.
O da el sallayarak benim içeri girmemi bekledi.İçeri girdiğimde kapıyı sessiz şekilde kapatıp odama çıktım.Hemen üstümü çıkarıp zor bela kremi sürüp pijamalarımı giydim.Yataga yattığımda bugün olanları düşündüm.Ne gündü be bir sürü olay yaşadım.Ama en güzeli Alazla sevgili olmadı.Ona bu kadar aşık olacağım aklımın ucundan bile geçmezdi.Telefonuma gelen bildirim sesiyle düşüncelerimden kurtuldum.Telefonu elime alıp baktığımda Alaz'ın attığını gördüm.

'İyi geceler okyanus kokulum.'

Mesajı okumamla kalp atışlarım hızlandı.

'Sanada iyi geceler çimen gözlü adam.'

Mesajı atıp telefonu komodinin üzerine koyup yattım.
Sabah alarmın sesiyle uyandım.Lanet sesi duymaktan bıkmıştım.Ama mesleğimi seviyordum.Hemen kalkıp banyoya gittim.Sıcak duş alıp beyaz crop giyip üzerine siyah gömleğimi giyip altına siyah eşofmanıda giydikten sonra çantamı alıp odadan çıktım.Saat 6'ydı.Kahvaltımı hastane yaparım diye evden çıktım.Evden çıktığımda montumu almadığımı fark ettim.
"Offf şimdi eve nasıl gireceğim ya anahtarı da almadım."diye hayıflanırken Alaz'ın sesini duydum.
"Günaydın"
Onun bu saatte ne işi vardı dışarıda? Kafamı ona çevirip baktığımda sanki anlaşmış gibiydik ikimizde aynı renk aynı kombin giymiştik.Hafif gülümseyip "Sana da günaydın."
"Senin üzerinde niye bir şey yok!"dedi kaşları çatık
"Ne gibi?"
"Monttan bahsettim kızım niye yok, hava soğuk."
"Hee,unuttum ya!"
"Önemli şeyi nasıl unuttun güzelim?"
"Ne biliyim ya! Geç kalıyorum gitmem lazım Alaz."
"Tamam gel ben seni bırakırım."
"Yok ben giderim."dediğimde beni dinlemeyip kolumdan tutup arabasına götürmeye başladı.
"Ya Alazzzz!"diye bağırsam da umursamayıp  arabanın kapısını açıp kibar bir şekilde beni içeri oturtup kapıyı kapattı.Kendide yerine geçip arka koltuktan siyah kapüşonlu hırkayı alıp bana uzattı.
"Al giy bunu sakın çıkarma."dedi
"Off tamam ilk gün diye bir şey demiyorum ama bir daha bana emir verme Alaz!"
"Ben sana emir vermiyorum ki güzelim senin iyiliğin için."
"Tamam ama bana bir daha böyle yapma."
"Tamam güzelim bundan sonra seninle daha iyi üslupla konuşacağım."
Beni anlaması hoşuma gitmişti.Hafif kafamı sallayıp hırkayı üzerime giydim.Alaz da kemerini takıp arabayı çalıştırdı.Kısa sürede hastaneye gelmiştik.Ona dönüp
"Teşekkür ederim."
"Bir şey değil güzelim saatimiz tuttuğu zaman birlikte gideriz."bir şey demeyip arabadan inip el sallayarak hastaneye girdim.Soyunma odasına girip direk üzerimi değiştirdim.Hoca beni acile vermişti yine bölüm hocam izine çıktığı için.Gider gitmez acil bir hasta gelmişti.
Hastanın seronunu kontrol ettikten sonra molaya iki dk kaldığını fark ettim.Hemen dinlenme odasına gidip cüzdanımı alarak kantine indim.Çok yorulmuştum,acilde çalışmak çok zordu.Kendime tost ve çay alıp bir masaya oturdum.Tosttan bir ısırık alıp kaç saattir bakmadığım telefonumu açtım.Bir sürü arama vardı ve bir tanede mesaj.Mesajlardan sadece bir tanesinin Alaz'a ait olduğunu gördüm.Hemen üzerine tıklayıp okumaya başladım.

'Çok özledim,molaya geçince beni ara güzelim.'

Okurken kalbim güm güm atıyordu.Yine yanımda olmasa bile heyecandan ölecek gibiydi kalbim.Tam onu arayacakken Mira'nın bana bağırarak geldiğini gördüm.
"Gayeeeee!"
"Noldu lan?"
"Kızım arkanda ki yazı gerçek mi lan?"
"Ne yazısı Mira?"
"Hırkanın arkasında kocaman Alaz yazıyor kızım hemde kocaman harflerle ALAZ!"
"Ne?"diyip hemen üstümde ki hırkayı çıkardım.Arkasını çevirince gerçekten de kocaman harflerle Alaz yazıyordu.Allahım ben bütün gün böyle mi dolaştım?
"Kahretmesin kızım ben bütün gün böyle dolaştım."
Mira benim tepkime gülerek bakıyordu.
"Hayır ya gülme!"dedim hafif vurarak ama o beni dinler mi hayır tabi ki daha çok gülmeye başladı.
"Off ya! Seni öldüreceğim Alaz!"dedim sinirle elime geçtiği an ölecek.Mira sonunda gülmeyi bırakmış "Siz sevgili misiniz?"
"Evet"dediğim bir anda çığlık atıp 'Olley' diye bağırmaya başladı.Bu kız resmen çocuktu.
"Sussana kızım millet bize bakıyor!"
"Tamam tamam ayy çok mutlu oldum.Enistem oldu sonunda."
"He oldu ama bugün ölecek."
"Ne demek ölecek?"
"Bana hırkayı verip üstünden hiç çıkarma dedi beyfendi çıkarmadım ama arkasında ki yazıyı söylemedi söyleseydi çıkarırdım biliyordu."
"Evet iyi ki de söylememiş."
Hafif onu cimcikleyip "Kızım sen kimin tarafındasın lan benim yanımda olman lazım senin niye onu tutuyorsun?"
"Ah! Bıraksana Gaye! Ovv çok acıyor."
"Büyüyünce unutursun."dediğimde acil mesajı geldiğinde hemen kalkıp "Seninle sonra konuşacağız."diyip hızla acile koştum.Ambulanstan çıkan hastaya baktığımda kötü durumdaydı.
"Hocam 30 yaşında erkek trafik kazası geçirmiş sol bacağı kırık iç kanama olduğundan şüpheleniyoruz."
"Tamam Gizem hemen Fırat hocaya haber verin ben diğer vakaya geçiyorum."
"Tamam hocam."
Diğer ambulans da geldiğinde hemen kapı açıldı.Hastaya baktığımda kalbimin sıkıştığını hissettim.

Şakadan AşkWhere stories live. Discover now