beş

645 86 7
                                    

"naber?"

kolunu omzuma atan heeseung'a döndüm gülümseyerek. "iyidir, jake'i bekliyorum." dudaklarını yaladı. "iyiymiş, hâlâ benimle gelmesi taraftarıyım bu arada." omzuna vurdum hafifçe.

"bizimkiler nerde?" her zamanki gibi aptallık yaptıklarını düşünüyordum. "niki en son jay'i motorundan indirmeye çalışıyordu." kafamı salladım. "ya ehliyetim olsa ben araba süreceğim zaten." elleri cebinde umursamazca yürüyen jay ve ona bir şeyler anlatmaya çalışan niki bize doğru yürüyordu.

"selam, gelmedi mi sizinki?" pekala, sizinki derken sanki üçümüz bir ilişkideymişiz gibi oluyordu. jay'in sorusunu heeseung kafasını iki yana sallayarak yanıtladı. "bizimle hangi arkadaşı geliyordu?"

"bilmiyorum, hangisi sizi tercih ederse artık." niki ağzını açacaktı ki jay eliyle onun ağzını kapattı. "sanırım niki sunoo'yu istiyor. diğer arkadaşı bizimle gelir."

okulun bahçesine giren jake ve arkadaşlarını gördüğümde yüzümde istemsiz bir gülümseme oluşmuştu. heeseung'a baktığımda onun da aynı şekilde jake'i izlediğini görmüştüm. ve gerçeklik bir anda yüzüme vurmuştu.

arkadaşımın hislerini bir kenara bırakıp jake'i götürmeyi kabul etmiştim. üzülmüş müydü? bana hayır dese bile içten içe kötü hissettiğine emindim.

kendimi kabul ettiğim için kötü hissetsem de reddetseydim jake'in ne kadar kötü hissedeceğini düşündüm. "merhaba." sunoo en önlerinde kocaman gülümsemesiyle bize bakıyordu. biraz ayak üstü sohbet ettik. bu sırada gerçekten komiğime giden bir şey olmuştu.

sunoo'nun niki'ye bakışları. kafasını kaldırıp yan gözle bakmıştı ve gerçekten komikti. niki'nin bu kadar uzun oluşu garibine gitmiş olmalıydı. normaldi, adamın boyu 1.90'dı. yine de yan yana durduklarında yakıştıklarını düşünmüştüm. niki minik sevimli çocukları seviyordu, sunoo uzun boylu kollarıyla onu sarabilecek. — eski sevgililerinden tahminle bunu söylüyordum.

jay'le jungwon'sa sanki yıllardır tanışıyorlarmış gibi sohbet ediyorlardı. "gidelim mi? maça 2 saat var, anca yetişiriz zaten." konuşan jay'i herkes onayladı. "biz ne yapacağız?" dedi jungwon niki jay ve heeseung'a bakarken.

"motordan korkmayan benimle gelebilir." diyen niki bakışlarını sunoo'nun çekmeden. resmen benimle sen gel diyordu. sunoo kafasını kaldırıp kaçamak bakışlar atıyordu ona. jungwon fark etmiş gibiydi. "motordan korkarım ben, sunoo gelsin seninle."

niki kafasını sallayıp motora oturduğunda sunoo kıpkırmızı suratıyla arkasına oturdu. "kollarını belime sarabilirsin. ayrıca korkarsan söyle, yavaş giderim." sunoo usulca kafasını salladı. beklediğim gibi hızla gaza basan niki ve sunoo'nun çığlığı.

kahkaha attım. "hadi biz de gidelim." dedi heeseung. üçü arabaya binerken heeseung için kötü hissettim. ve sanki o anlamış gibi gülümsedi. onlar da gidince jake'e döndüm. "gidelim mi?" kafasını salladı.

kaskımı ona uzattım. "sen tak hyung." dedi bana doğru iterken. "ilk defa bineceksin sen, bana bir şey olmaz." reddeceğini bildiğimden kaskı kafasına geçirip bağladım. "hadi atla."

arkadan belime hafifçe sarılışı güzel hissettiriyordu. burdaydı, benimleydi. huzurlu kelimesini iliklerime kadar hissetmiştim.

yollar biraz sakinleşince hız yapayım diye düşünmüştüm. jake'in varlığını belime daha da sıkı sarılan ellerle hatırladım. tişörtümü avucunun içine almış sıkıyordu. tekrar yavaşladım. "korkuyor musun?"

"yani, gerici." resmen sesi titremişti, onu bu kadar korkuttuğumu fark edememiştim. "özür dilerim, yol boş olunca hızlanıyorum öyle. unutmuşum burda olduğunu."

"sorun yok hyung, sana güveniyorum." duyabileceğim en güzel sözdü sanırım. jake bana güveniyordu. tebessüm ettim. sevdiğinizin size güvenmesinin bu kadar iyi hissettirmesi normal miydi? çok mu aşıktım?

sonunda maçın yapılacağı okula geldiğimizde motordan indik. jake kaskı bana uzattı. "teşekkür ederim getirdiğin için hyung." saçlarını karıştırdım. "rica ederim. maç bitince bir yere kaybolma, ben bırakırım yine seni." kafasını salladı.

bizimkiler çoktan gelmişti. o önde ben arkadan seyircilerin olduğu yerlere ilerledik. bizim için ayrılan iki yere oturduk. jake heeseung ve benim aramdayken ben en son koltuktaydım. diğer uçta niki, yanında sunoo ve jungwon ile jay vardı.

takımların sahaya girmesiyle dikkatimizi sahaya verdik.

—-

cok asiklar ya napicaz boyle

yildiza basip yorum yapmayi unutmayin💓

gorusurzz

stardust, heejakehoonWhere stories live. Discover now