AYDINLIK VE KARANLIĞIN SAVAŞI
Krallığı adına seçim yapan bir baba.
Çocuğunu kaybettiğinden habersiz bir kraliçe.
Yalana bulanmış yüz yıllık kehanet ve kandırılan krallıklar. Yaklaşan savaş.
İhanetin bıçağıyla gelen ikinci bir hayat ya da şans.
Un...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Top atışının yüksek sesi tüm ormanda yankılandı.
"Bir tane daha mı?" Diye kendi kendine mırıldandı Aker. Duydukları ikinci top sesi olmuştu, göğsüne düşen ağırlıkla top sesini dinledi. İki takım elenmişti şimdiden. İçindeki anlam veremediği endişeyi görmezden gelirken takım üyelerine yöneltti dikkatini.
Batuhan, Aker'in cevap vermesini beklerken sol taraftan hissettiği rüzgarla kendini hızla yere attı. Diğerleri de Batuhan gibi eğilip okun geldiği yönü anlamak için etrafa bakıyorlardı.
"Bizim saldırmamıza gerek kalmadı," dedi Aker emin çıkan sesiyle. Yüzünde küçük bir gülümseme vardı. "Av, avcının ayağına geldi."
Batuhan, arkadaşının kendilerine olan güveni ve küçük benzetmesi karşısında sırıtışını gizleyemedi.
"O kadar emin olmayalım," dedi Enya diğerlerinin aksine daha temkinli bir sesle. "Kaybedenlerin çoğu rakiplerini küçümsedikleri için kaybetmişlerdir."
Aker, Enya'nın dediklerini başıyla onayladı. Sözlerinde haklıydı, ki zaten o da karşı tarafı küçümsemiyordu. Sadece kendisine fazlaca güveniyordu.
Karşı taraftan oku atan Kağan'dı.
"İyi atış!" Dedi Sena beğeniyle Kağan'a doğru. Kağan Sena'nın yorumunu görmezden geldi, yayını indirip Eymen'e döndü.
"Saldırıyor muyuz?"
Eymen, arkadaşının eğlendiğini belli eden gözlerine bakarak onaylamazca başını iki yana salladı. Gözlerini devirip okun gittiği yönü işaret etti. "Oku atmadan önce sorsaydın ya kardeşim."
Kağan sırıttı ve umursamazca omzunu silkti.
"Hadi artık bitirelim şu işi." Dedi ciddi bir sesle Onur. "Çoktan iki kere top sesi duyuldu."
Dördü de ciddi bir hale bürünürken ateş takımının ana bölgesine doğru ilerlediler.
Aker, tılsımcıların geldiğini görünce kılıcını kınından çıkartmıştı. Diğerleri de aynı şekilde saldırı pozisyonuna geçmişlerdi. Enya'nın eli bacağındaki hançerlerine uzandı sonra vazgeçti, Oğuz ise kılıcını eline almıştı çoktan. Batuhan silahsızdı, kılıç yerine yumruklarıyla karşılık vermeyi seçmişti.
"Yaralanmamaya çalışın, bu sadece bir oyun." Dedi Aker takım arkadaşlarına bakarak. Her ne kadar kazanmak istese de bunun için birisinin yaralanmasını istemiyordu.
Enya, Aker'in sözleriyle gülümserken iki eliyle de ateş topları oluşturdu. Yaralanıp yaralanmamayı umursamıyordu. O Ateş hükmedicisiydi, korkusunu artık geride bırakmıştı.
Eymen, hızla Aker'in üzerine atılırken ikisinin de kılıçları havada çarpıştı. Kağan ve Batuhan silah olmadan elleriyle saldırmayı seçmişlerdi. Enya, ateş topunu Sena'ya doğru fırlattı. Sena, ellerini hareket ettirip küçük bir kalkan yapmıştı. Ateş topu kalkana çarpıp dağıldı. Onur ve Oğuz da kılıçlarıyla çarpışmaya başlamışlardı.
