7. BÖLÜM

386 166 97
                                    

Toşya'da da güneş dünyadaki gibi doğuyordu

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.

Toşya'da da güneş dünyadaki gibi doğuyordu. Ve ben burada da aynı saatte uyanmıştım. Yalnızca buranın sabah rüzgarı daha ferahtı. Dünyada birazcık nefes alabilmek için açtığım penceremden odama temiz hava yerine daha çok is dolardı. Buradaysa çok hoş bir esinti yattığım yerden huzurlu kalkmama neden olmuştu.

Bilmediğim bir yerde uyandığım ilk sabahtı. Gecem her zamanki gibi geçmişti. Su ve hava elementim ortaya çıktığından beri daha rahatlamış hissediyordum gerçi kendimi. Sanki içimde bir şeyler yerine oturmaya başlamıştı. Toşya'ya da yabancı hissetmiyordum kendimi. Burada olmam gerektiğini hissediyordum.

Alçin, uyandığımdan iki saat sonra çaldı kapımı. Bu iki saatte hiçbir şey yapmamış öylece yatakta uzanmıştım.

"Günaydın!" Sesi neşeliydi. "Hadi kahvaltıya gidelim. Annem sen de olduğun için çok güzel şeyler hazırlattığını söyledi." Bir yandan da karnını ovuşturuyordu.

Haline tebessüm ettim. "Günaydın."

Akşam yemeğini yediğimiz odaya hazırlanmıştı kahvaltı. Ancak kral yoktu. Kraliçe ve Doğa yan yana oturmuşlar, bizi bekliyorlardı. Bir an kraliçeyi beklettiğim için tedirgin hissettim ancak akşamki sohbetimizden anladığım kadarıyla böyle şeylere dikkat etmiyordu kraliçe.

"Günaydın kızlar." Dedi sevecen bir sesle kraliçe.

"Günaydın." dedim saygıyla başımı hafifçe önüme eğerken.

"Günaydın anne."

Alçin annesinin önüne gelecek şekilde masaya oturdu, ben de yanına yerleştim. Gerçekten de Alçin'in söylediği gibiydi. Masada yok yoktu.

"Arsen'cim, iyi uyuyabildin mi canım?" İlgiyle sorduğu soruyla hafifçe gülümsedim.

"Evet, efendim." Dedim "Teşekkür ederim." Ancak benim için iyi uyku kavramı iki hafta önce yok olmuştu.

Cevaptan memnun kalmıştı. "Burada sadece iki gün kalacak olman beni üzüyor. Seninle daha çok vakit geçirmek isterdim."

Gerçekten de üzgün hissediyor gibiydi. Ben de kraliçeyi daha fazla tanımak isterdim ancak yarın Alçin'le birlikte akademiye başlamamız gerekiyordu.

"Ben de sizinle daha çok sohbet etmek isterdim efendim." Dedim içten olduğumu belli etmeye çalışarak.

Güldü. "Tatillerde Alçin'le birlikte seni de bekliyorum o zaman."

Tebessüm ederek onayladım. Arada sohbet ederek kahvaltımızı yapmaya devam ettik.

Alçin ve annesinin arası oldukça iyiydi. Alçin, annesinin kızıydı. Konuşmaları, yüz ifadeleri, mimikleri, el hareketleri bile neredeyse aynıydı. Kardeşi Doğa ise, oldukça sessiz bir çocuktu. Sekiz yaşındaydı. Uzun kahverengi saçları ve babası gibi kahverengi gözleri vardı. Güzel bir çocuktu. Bakışlarından zeki olduğunu anlayabiliyordum ancak benimle hiç konuşmamıştı. Akşam yemeğindeki benzetmesi dışında. Hem akşam yemeğinde hem de şimdi sessizce yemeğini yiyordu.

Ay ve GüneşUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum