3.7

69K 4.6K 1.6K
                                    


Küçük bir duyuru yapmak istiyorum. Önceki bölüm sonunda size kitap mutsuz sonla bitecek demedim, sonunun kafamda belli olduğunu söyledim sadece. Mutlu veya mutsuz, sonu değişmeyecek. Ayrıca bölüm sonunda yorumlara bir spoiler bırakacağım, bölüm sonunda bakmak isterseniz yorumlardan bulabilirsiniz.

Şimdi bol kaoslu bir bölüme hoş geldiniz <3

Hikayeme oy vererek destek olmayı unutmayın
Keyifli okumalar 🦋

Bol bol yorum yapmayı ihmal etmeyelim.

🫶🏻

Titreyen elim kırmızı deftere doğru tereddütle gitti. Defteri elime aldığım gibi midemin ağzıma geldiğini hissettim. Elimde tuttuğum evlilik cüzdanını öylece yere bırakırken kendimi hemen yandaki banyoya, klozetin önüne attım. Midemde ne var ne yok hepsini çıkartırken bacaklarıma yasladığım ellerim hala titriyordu.

Kusuyordum ama aynı anda bir çok şey dönüp duruyordu kafamda. Baş kahraman evlilik cüzdanı ise gözümün önünden gitmiyordu.

Midemi boşalttığımda yerden güçlükle kalkıp sifonu çektim. Lavabonun önüne geldiğimde ağzımı çalkadım hemen suyla. Ağzımdaki iğrenç tattan kurtulmak istiyordum. Defalarca ağzımı çalkaladıktan sonra yüzümü yıkayıp kuruladım.

Aynadan dağılmış halime bakarken kafamdaki sanki yapboz parçaları birleşiyordu. Dağhan'ın cüzdanında gördüğüm küçük kız fotoğrafı, az önce gördüğüm evlilik cüzdanı. Bu iki kusursuz birer parça gibi birleşirken Dağhan'ın bana daha önce evlenmediği söylemesi tüm düşüncelerime tezat duruyordu. 

O fotoğraftaki çocuk kimdi?

Evlilik cüzdanının Dağhan'da ne işi vardı?

Sonu olmayan bu soru silsilesi bitmek bilmiyordu. Onlarca soruyla birlikte banyodan çıkıp yan taraftaki giyinme odasına girdim. Girer girmez gözüm yerdeki evlilik cüzdanına çarptı. Benimden gücün çekildiğini hissederken ilk işim ayağımdaki topukluları çıkarmak oldu çünkü üzerinde durmakta oldukça zorlanıyordum.

Tekrar cüzdana dönen bakışlarımla mantıklı düşünmeye çalıştım. Önceliğim o cüzdanı yerden almak ve içini açmaktı. İstemeyerek birkaç adım attım ve dizlerimi bükerek eğildim. Elime aldığım cüzdanla yerden kalktığımda hiç düşünmeden ilk sayfasını açtım.

Sinem Sipahi ve Kerem Sipahi.

Gördüğüm yabancı isimlerden sonra bakmaya korktuğum iki vesikalık fotoğrafa kaydı bakışlarım. Tahmin ettiğim gibi kesinlikle Dağhan'a ait bir evlilik cüzdanı değildi ama onda ne işi vardı? Biraz olsun rahatladığımı hissederken gün yüzüne çıkan o çocuk fotoğrafı yine beni huzurluğa çekti.

Dağhan'ın evlenmediğini ve bir çocuğu olmadığını söylemesi üzerine o fotoğraf aklımdan uçup gitsede şimdi yine gün yüzüne çıkmıştı. Neden Dağhan'da olduğunu bilmediğim bir evlilik cüzdanı ve çocuk fotoğrafı beni huzursuz ediyordu. Neredeyse 2 aydır kavgasız, sorunsuz bir şekilde yürüttüğümüz ilişkimiz zedelensin istemiyordum ama cevapsız sorular beni rahatsız ediyordu.

Evlilik cüzdanını bir kenarıya bırakıp yeniden kağıt yığınına döndüm. Dağhan'ın istediği son belgeyi ararken gözlerim kağıtlarda başka bir şey arıyordu. Belki doğum belgesi, belki ölüm belgesi. Bir fikrim yoktu ama bir cevap arıyordum. Aradığım son belgeyi bulmama rağmen devam ettim kağıtlara bakmaya. Yapmamaman gerektiğini bile bile devam etsemde hiçbir şey çıkmamıştı.

Canlı | TextingWhere stories live. Discover now