1.8

112K 6.9K 2.1K
                                    

Dağhan'ın süründüğü bölümlere hoş geldiniz <3

Hikayeme oy vererek destek olmayı unutmayın
Keyifli okumalar 🦋

Bol bol yorum yapmayı ihmal etmeyelim.

🫶🏻

Gözlerim dolu dolu, hala bu anın gerçekliğini idrak etmeye çalışırken Dağhan yanıma gelip telefonun ekranına bakmıştı.

"Olumlu..."

Sessizleşip gözlerime baktığında onun da gözlerinde mutluluk görüyordum artık. "Uyumlu Dağhan." Dedim bir kez daha heyecanla. Ne tepki vereceğimi bilmiyordum. O kadar alışmıştım ki her baktığımda olumsuz sonuç görmeye, artık umudum bile kalmamıştı.

Dolu gözlerimlerimden mutluluk göz yaşları akmaya başlarken Dağhan ani bir haraketle beni göğsüne çekmişti. Ona olan kızgınlığım o an umrumda olmadı. Biriyle mutluluğumu paylaşmak istiyordum ve yanımda o vardı. Göz yaşlarım onun göğsünü ıslatırken Dağhan çenesini başımın üzerine yaslamış ve beni resmen kolları arasına gizlemişti.

"Sana söylemiştim, iyileşecek demiştim." Kafamı salladım hemen. Söylemişti.

Onunla birkaç saniye daha o halde kaldıktan sonra kendimi gerçi çektim. "Hemen hastaneye gidelim. Annemlere haber vermem lazım, doktorla konuşmamız lazım." Arka arkaya sıraladım hepsini. "Hadi gidelim Dağhan." Bir an önce gitmek istiyordum.

Mutsuz bir şekilde girdiğimiz evden mutluluk içinde çıktık. Tüm yol boyunca annemleri arayıp söylememek için zor tuttum kendimi. Gözlerinin içine bakarak söylemek istiyordum. Biz çok beklemiştik bu haberi, şimdi mutlu olmamızın sırası gelmişti.

Hastaneye gidene kadar defalarca kez kontrol etmiştim sonucu. Bir yanlışlık olmuş olmasın diye içim içimi yemişti ama sonuç hala aynıydı. Bir olumlu sonuç hala vardı ve kardeşim iyi olacaktı. Güneş'imin saçları artık dökülmeyecekti.

Hastaneye ulaştığımızda ben hızlı bir şekilde arabadan indiğimde heyecandan yerimde durmuyordum. Dağhan'da sonunda indiğinde birlikte girdik hastaneye. İlk olarak Güneş'in odasının bulunduğu kata çıktık. Odanın önüne gelir gelmez Dağhan'a son kez bakıp yavaşça araladım kapıyı Güneş'in hala uyuyor olma ihtimaline karşı.

Mavi gözleriyle bana bakan kardeşimin çoktan uyandığını fark ettim hemen. İçeri girmeden önce Dağhan'a döndüm. "Sen Güneş'in yanına girsen olur mu? Onun yanında söylemeyeyim şimdi annemlere, önce doktorla konuşalım."
Dağhan beni hemen onaylamıştı.

Aralık kapıdan içeri girdiğimde o da arkadam geldi. "Dağhan ağabey!" Güneş kendi mutluluğunu yaşarken ben onları yalnız bırakarak annemleri dışarı çağırdım.

Kapının önüne çıktığımızda bana merakla bakan iki çift gözle karşı karşıya kalmıştım. "Söyle hadi kızım." Babam konuştuğunda telefonumu açtım ve olumlu sonucu gösteren ekranı onlara çevirdim heyecanla.

"Uyumlu sonuç çıktı!"

Babam elimden telefonu alırken annem göz yaşlarına boğulmuştu hemen. Ona sıkıca sarıldım. İkimiz mutluluktan ağlarken babamın kollarını bize sardığını hissettim.

Mutluyduk.

Yine eskisi gibi mutluyduk. Göz yaşlarımız üzüntüden değil mutluluktan akıyordu.

"Doktorla konuşalım bir önce. Saat geç olmadan yetişelim." Babamı duyar duymaz onlardan ayrıldım.

Biz umutla doktorun odasına giderken Dağhan'a durumu bildiren bir mesaj gönderdim. Doktorun müsait olmasını bir süre bekledikten sonra yanına girebilmiştik. Ben hemen söze dalıp uyumlu sonuçtan bahsettim. Doktor bilgisayarından bakarak test sonuçlarını doğruladığında hepimiz derin soluk vermiştik.

Canlı | TextingWhere stories live. Discover now