Bölüm 92

303 40 3
                                    

Heather Federline

Balo salonuna geldik, her yer insan kaynıyordu.

Frances hemen sevgilisinin yanına giderken ben de Charles'ı aramaya başladım.

Medoze konuştu. "Ben Udros'u arayacağım."

Başımla onayladım ve Medoze de yanımdan ayrıldı.

Kaldık mi şimdi tek başımıza? Evet.

Omzuma birinin dokunmasıyla arkama döndüm. Gördüğüm kişiyle birlikte yüzümün asılması bir oldu. "Aaaaa abi, nasılsın?"

Hector'un bu sefer alaycı bir tavrı yoktu. "İyiyim, sen nasılsın kardeşim?"

Ciddi oluşuna şaşırdım. "İyiyim sanırım, ama sen iyi olduğuna emin misin?"

Bakışlarını başka yöne dikti. "Hıh, neden umursuyorsun ki? Bana da hiçbir şey söylemiyorsun!"

Ney?

(Heather) "Neden bahsediyorsun?"

Kaşları çatık bir şekilde bana döndü. "Yakında bir savaş olacağını biliyorum ama senin de gideceğini düşünmemiştim."

Ah, o mesele.

(Heather) "Benim hakkımda endişeleniyor musun?"

Hector büyük bir hiddetle cevap verdi. "Tabii ki de, sen benim kardeşimsin!"

Şaşırdım.

Artık söylediklerini, bu bedenin gerçek sahibi olduğumu bildiğim için kabul edebilirim değil mi?

Gülümsedim ve konuştum. "Merak etme abi, ben iyi olacağım."

Kızgın hâli geçmemişti. "Bu sözlerin yeterli olacağını mı düşünüyorsun? Senin yerine savaşa ben gideceğim."

(Heather) "Olmaz, benim gitmem lazım."

Kollarını birleştirdi ve kararlılıkla konuştu. "Senin büyü yeteneğin bile yok, ben Tanrıça Liberosis tarafından kutsanmış ve büyü yeteneğine sahip birisiyim. Savaşta daha iyi işler çıkarırım. O yüzden sen evde kal!"

Sanırım, artık ona söylemeliyim.

Şu anda etrafta müzik sesleri var, başka birisi bizi duymaz.

(Heather) "Aslında, ben Tanrıça Liberosis'im."

Bir süre boş boş baktı. "Ha?"

Konuşmaya devam ettim. "İnanması zor ama kanıtlayabilirim."

(Hector) "Şizofren falan mı oldun acaba?"

Gözlerimi istemsizce devirdim. Sonrasında uzaktan gözüme takılan birisini kestirdim. "Bak şimdi şu adama, ben kader gücümü kullanarak onun kaderinin değişmesini sağlayacağım ve yere düşecek."

"Böyle bir şeyin olma olasılığı yo-" Hector, gözlerini şaşkınlıkla açtı. "Aaaaa düştü."

Gururla ona baktım. "Şimdi bana saygı duy ve önümde diz çok."

(Hector) "Hayır bu sadece bir tesadüftü!"

Pekala, tatmin olması için birçok kez yapmam lazım sanırımö

Nişan balosunda sebepsizce yere düşen insanlar, artık yerin kaygan olduğunu düşünüp hiç hareket etmemeye başladılar.

Hector'a döndüm. "Şimdi inandın mı?"

Hector büyük bir şokla bana bakıyordu. "Neden kardeşimin vücudundasın Tanrıça Liberosis?"

Açıklar bir biçimde konuştum. "Aslında gerçekten de senin kardeşinim."

Yazdığım Romanın Kötü Kadını Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin