Bölüm 38

1.7K 178 21
                                    

Frances'ı kıskandığını itiraf eden Charles'a bir 10 saniye baktıktan sonra sahte bir öksürükle konuşmaya başladım.

"Yani neden kıskanıyorsun ki onu?"

Ciddi bir ifadeyle bana baktı. "Ben seninle, Frances'la olduğun kadar yakın değilim ve bu sinirlerimi bozuyor."

(Heather) "Niye böyle olduğunu düşündün ki?!"

(Charles) "Birbirinize sırlarınızı veriyorsunuz ve onunla konuşurken...eğleniyor gibi gözüküyorsun, ben ise hep sana sıkıntı veriyormuşum gibi hissediyorum."

Şaşkınlıkla ona baktım. Gerçekten bunca zamandır bunu mu düşünüyordu?

(Heather) "Sana böyle hissettirdiğim için üzgünüm."

(Charles) "Ne?! Neden özür diliyorsun? Bu seninle ilgili bir sorun değil."

Yavaşça ona yaklaştım. Boyu benden uzundu, bu yüzden ona bakmak için kafamı kaldırmam gerekiyordu.

"Biz, zor zamanlarımızda birbirimize destek olduk. Belki çok kısa bir zaman geçmiş olabilir ama ben sana gerçekten değer veriyorum."

Bana şaşkınlıkla bakarken birden kıpkırmızı yüzü ortaya çıktı.

Yüzüne illüzyon büyüsü yapmamış mıydı bu Charles?

Yoksa büyüsü bozuldu mu?

A-ama böyle kızarık bir yüzle iyi bir durumda olduğunu söyleyebilir miyiz?

Çünkü utanılan zamanda oluşan yüz kızarmasından ayrı bir seviyede!

Resmen 10 saat Güneş'in önünde beklemiş gibi kızarmış.

Yine de çok tatlı duruyor!

(Charles) "Bi-birden niye böyle şeyler söylüyorsun? Gören de bana a-şık olduğunu sanar."

Bakışlarını benden kaçırıyordu.

Gülümsememe engel olamadım. "Öyle mi dersin, şu an domatese dönmüş yüzünle aşık olan sen gibi duruyorsun."

"Ne-neyden bahsediyorsun?"

Eliyle yüzüne dokundu sonra ise korkudan gözleri büyüdü.

(Charles) "Lanet olsun, bozuldu mu?"

Bilmiyormuş gibi davranarak sordum.

"Bozuldu mu, derken ne demek istiyorsun?"

Telaşla bana baktı ve aniden arkasını dönüp uzaklaşmaya başladı.

"Hiçbir şey, benim şimdi gitmem lazım. Sanırım aniden ateşim çıktı."

Hafif bir kahkaha attım.

(Heather) "Pekala, umarım bir an önce iyileşirsin!"

"İyi iş çıkardım mı kanka?"

Duyduğum sesle birlikte arkama döndüm.

(Heather) "Trice, illüzyon büyüsünü sen mi bozdun?"

Göz kırpan Trice konuştu.

"Evet, yaptığım küçük hatanın bedeli olarak düşünebilirsin. Charles'ın bu yüzünü görmek istiyordun, değil mi?"

(Heather) "Evet ama şu an daha önemli bir konu var. Yaptığın o küçük minnacık hatayı konuşalım mı? Ne dersin Trice?!"

Tehlikeli bakışlarım Trice'in korkuyla titremesine sebep oldu.

(Trice) "Kanka vallahi yanlışlıkla yoldu. Sana sapık dedi bu Frances, ben de sinirlendim ve ağzımdan kaçtı."

Gülümserken cevap verdim. "Neden sanki sana kötü bir şey yapacakmışım gibi konuşuyorsun? Sadece konuşalım dedim, hadi yurdumuza gidelim Trice!"

Yazdığım Romanın Kötü Kadını Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin