Bölüm 62

971 115 61
                                    

Medya: Trice'in annesi ve babası

Arkadaşlarımla olan konuşmamız bitince Charles'ın odasına gitmek için yola koyulmuştum.

Bastıramadığım heyecanım, tüm bedenimi etkilerken derin bir nefes aldım.

Sakin ol Heather, seni yiyecek değil ya!

Kapısına geldiğimde bir süre bekledikten sonra kapıya vurmaya karar verdim.

Ses gelmeyince bir kez daha vurdum.

Bir işi mi var acaba?

B-belki de banyodadır?

Kendi kendime kısık bir ses tonunda konuştum. "En iyisi geri dönmek sanırım."

(Charles) "Benim odama girmek istiyorsan kapıyı çalmana gerek yok, direkt bodoslama dalabilirsin Heather."

Sesin geldiği yöne baktım, kollarını birleştirmişti ve duvara yaslanıyordu.

Gülümserken hafif kısılan gözleriyle bana bakıyordu.

Kıyafeti ve saçı ıslaktı.

(Heather) "Anladım, bir dahakine öyle yapacağım."

Duvara yaslanmayı bıraktı ve bana doğru yürümeye başladı.

Ama bana yaklaşmayı bıraktı ve aniden durdu. "Şu an çok fena ter kokuyorum, o yüzden seni rahatsız etmek istemem."

Demek ki su değil de terdi.

Bu kadar terleyecek ne yaptı bu çocuk?

(Heather) "Terli olman benim için sorun değil ama çok yorulmuş gibisin."

Saçlarını hafifçe karıştırdı. "Ah, evet! Yanıma gelmeni beklemeyi düşünmüştüm ama çok uzun sürdü ve ben de sıkıldım. Biraz kılıç antrenmanı yapmak için antrenman salonuna gittim."

(Heather) "O kadar da uzun sürmedi aslında. En fazla 40 dakika sürmüştür."

İşaret parmağını bana doğrulttu. "40 dakika seni göremeyişim, kesinlikle çok uzun bir süre."

(Heather) "Şey, peki."

(Charles) "Her neyse, şimdi geldiğine göre sorun yok. Önce sen odama gir ben arkandan geleceğim."

Ter kokması o kadar da sorun değil aslında, niye bu kadar dikkat ediyor.

Dediğini yaptım ve odasına girdim. Bu sarayda misafir odaları bile çok lüks, gerçekten de Trice bir cennette doğmuş gibi.

Ayakta beklerken Charles'ın da içeri girmesini bekledim.

Odasına girdiği gibi tişörtünü çıkartan Charles ile birlikte gözlerimi belerterek ona bakmam aynı anda olmuştu.

Hey hey hey, noluyor burada?!

Tişörtünü çıkardıktan sonra belirgin kasları görsel bir şölen sağlarken bakışları beni buldu. "Banyo yapacağım için çıkardım, yanlış anlama."

Bakışlarımı kaçırdım ve sahte bir sinirle cevap verdim. "Bir şeyi yanlış anladığım falan yok ama neden burada çıkartıyorsun?!"

Anlamamış bir tavırla konuştu. "Çünkü, burası benim odam olduğu için?"

Kaşlarımı çattım ve ona döndüm. "O zaman neden odana girmemi söyledin?"

(Charles) "Çünkü, sevgilimsin?"

'Sevgilim' demesiyle tekrardan afallarken başlarken, o ise bu sırada kıyafetlerini hazırlıyordu.

(Charles) "Anlarsın ya, sevgili olduğumuz için beni bu şekilde görmende bir sorun yok."

Yazdığım Romanın Kötü Kadını Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin